Canım Carly'nin anasının düğününü yazmak istemediği için yazmıyom bay.s Zaten 20. bolumun votesi hala dusuk, size cok tripliyim ama yine yerimde duramadim, yeni bölüm yazdım. Amcak kısa bir bölüm oldu ama idare edin. Çünkü evde tadilatlar var. Odamıs değistiriyorum. Babam falan evde izinli. Yeni bölümü balkonda yazıyom okadar. Biligsayara evde yer yok. Halı yakadım ya kjsgajas. Oyle iste. Hayrınıza bi yorum+vote yapıverin gari (üzülünce ege şivesine kayıyom suan öğrendim) Tagam la tagam hadi artık okuyun bölümü.
"Farklı bir gün !" dedim kendi kendime. Uzun zamandır bu odada uyanmamıştım. Şimdi ise kendimi büyülüymüş gibi hissediyordum. Kanada'dan vedamız çok zor olmuştu. Bayan Mendes'in ağladığı zaman içim parçalanmıştı. Shawn ona "Anne yeter artık ağlama." dediğinde, Bayan Mendes'in "Eğer bir gün sizin de çocuğunuz olursa, sizde anlarsınız." demesi çok hoşuma gitmişti. Tamam belki Shawn'ın başka birinden de çocuğu olabilirdi. Belki ileride bir anlaşmazlık çıkıp ayrılacaktık ama bilmiyorum işte. Bayan Mendes'in o cümlesinden sonra sürekli bir evlilik hayalleri, çocuk hayalleri bende almış başını gidiyor. Evlilik demişken annem sonunda evlendi. Düğün törenine gittiğimizde annem Shawn ve beni görünce çok şaşırdı. Kesinlikle gelmemizi beklemiyordu. Tek annem de değil, bütün tanıdıklarımız 'yarı' dünyaca ünlü Shawn Mendes'i yanımda getirince haliyle şaşırdı. Biz de bu anın tadını çıkardık. Annemler balayına gittiği içim nihayet evime dönebildim. Bunu annem teklif etmişti. Nasıl teklif ettiğini hala anlamıyorum ama bir an beni önemsediğini düsündüm. Belki bu evlilik annem ile bizi yakınlaştırırdı. En azından öyle umuyordum.
Komidinin üstünde telefonuma baktığımda Shawn'dan her sabah aldığım 'Günaydın.' mesajını alamayınca saate baktım. Erkende değildi. Merak ettim ve numarasını çevirdim.
"Günaydın!" diyerek açtı tüm neşesiyle.
"Günaydın." Arkadan kalabalık sesler geliyordu.
"Evinde nasılsın?" diye sordu.
"Feci özlemişim. Sen ne yaptın?"
"Aslında erken dönememiz iyi oldu. Çünkü bugün Cameron'ın doğum günüymüş ve ben tamamen unutmuşum. Şimdi onun hazırlıkları için uğraşıyorum." diyince kafamda çanlar çalmaya başladı.
Ben.Cameron.ın.doğum.gününü.unutmuştum.
"Bugün 8 Eylül mü?" dedim telaşla.
"Evet."dedi Shawn. Aralarında bariz bir tartışmaya yol açmasam da, garip bir gerginlik yaratabilmiştim. Ama Shawn'ın her ne olursa olsun, onun doğum günü için yardım etmesi hoşuma gitmişti. Cameron'da Shawn'ım doğum gününde aynı şeyi yapmıştı. Onlar birbirlerine gerçekten değer veren iki yakın arkadaşlardı. Eğer onların arasına girersen Carly seni öldürürüm kızım.
"Yardım etmem gereken bir konu var mı?" dedim.
"Yok. Biz hallediyoruz. Sen evinde vakit geçir akşama doğru Cameron eve gelmeden gel Nash'lerdeyiz." dedi. Shawn'ın doğum gününüde orada kutlamıştık.
"Peki ya Gilinsky'ın doğum günü? Oda 2 gün sonra?"
"Ortak bir kutlama olacak. Herneyse kapatmam gerek. Seni seviyorum."
"Pekala. Bende." diyip telefonu kapattık.
Banyoya geçerken aşağı katta tıkırtılar duydum. Merdivenin kenarından yavaşca aşağıya baktım. Kimse görünmüyordu ancak ayak sesleri hala devam ediyordu. Merdivenliğin başındaki şemsiyelikten bir tane şemsiye aldım ve yavaş adımlarla aşağıya inmeye başladım. Sesler mutfaktan geliyordu. Neler oluyordu ? Mutfağın kapısına kadar geldim. Köseyi döndüğüm zaman kafasına şemsiyeyi geçirebilecektim. İçimde 3'e kadar saydım ve
ŞİMDİ OKUDUĞUN
life of the party // shawn mendes
Fanfiction"Messi mi Ronaldo mu?" dedi. Kahkaha atmıştım. "Ah hadi ama bi çok kız Ronaldo hayranı. Sadece merak ettim." "Pekala. Kesinlikle Messi." dedim. Hala gülüyorduk. "Neden?" "Çünkü Messi ve Ronaldo futbolcu değilde aynı okula giden arkadaş olsalar, Rona...