✌ - 26

4.9K 286 241
                                    

*Multiamediada Ed var. *

Ya bunu bana nasıl yapar ? Ne kadar değişken bir çocuk ? " diyerek ağlamaya başlamıştım. Ağlamalarım genellikle 4 aşamadan oluşurdu :

1) Şok ağlaması.

2)Asıl ağlama.

3)Bundan sonra ağlamayacağım deme ağlaması

4)Final ağlaması

Henüz 2. aşamadaydım.

"Carly, ağlamayı kes artık. Sümüklerinle çok çirkinsin." Daha 2.aşamada olmama rağmen, Ed ağlamamdan sıkılmıştı.

"Ya ben burda onun için yas tutarken, o nasıl yapar?" Burnumu peçeteye sesli bir şekilde sildim.

"Şuan onun da canı yanıyor olmalı. Bu erkeklerin genel anlayışıdır. Canımız yandımı başka kızlarda ararız teselliyi."

"İyi de bu çok saçmaaa." diyerek kendimi teselli etmeye çalıştım. "Ağlama Carly. O öküz için ağlama." Ve artık 3.aşamadaydım.

"Carly, eğer canın yanıyorsa sen de onun canını yak." Ağlamam biraz hafifleşti.

"Ben ona kıyamam ki." Bir ağıt daha patlattım. 

"İşte siz kızlar bu nedenle bu kadar narinsiniz." dedi. Final ağlamasınıda yaptıktan sonra kendimi çimlere attım. Ed, uzaylı görmüş gibi bana bakıyordu.

"Bakma bana öyle." dedim. Nihayet sesim adam akıllı çıkmıştı.

"Carly çok salaksın." dedi ve yanıma yattı.

"Biliyorum." dedim. Güldü.

"İnsanın kendini bilmesi güzel bişey." Güldüm. Sonra gökyüzüne bakmaya devam ettim. Shawn canımı yakmaya kaldığı yerden devam ediyordu. Beynimden yaşadığımız bütün hatıralar film şeridi gibi geçti. İlk karşılaşma, Messi olarak ilan etmem, ilk öpücük, Kanada.. Herşey. Bende hepsinin bir rüya olması dileğiyle yumdum gözlerimi.

***

Vücudumda bir ıslaklık hissediyordum. Uyku sersemliği ile ilk başta tam algılayamasam da, gözlerimi açtığımda herşey netleşmişti. Sol yanımda yatan Ed'te, benimle aynı tepkileri veriyordu. Dün gece çimenliklerin üstünde uyuyakalmıştık ve şuan da fıskiyeler çalışmaya başlamıştı. Daha fazla ıslanmamak için Ed'i dürtmeye başladım.

"Uyan hadi!" Gözlerini tamamen açtığında ben çoktan kaçmaya başlamıştım. Sağımdan solumda ıslanıyordum.

"Carly koş !!" Ed ile deli gibi çığlık atarak koşuyorduk. Bazen kahkahalarımda buna eşlik ediyordu. Ed'e bakmak için arkama döndüğüm bir sırada, ne olduğunu anlamadan kendimi yerde bulmuştum. Sakar ben yine birine çarpmış olmalıydım. Kafamı kaldırıp etrafa baktığımda karşımda uzun boylu bir oğlan gördüm. Yerde iki seksen uzanmış bana, alaylıca bakıyordu.

"Ne öyle bakıyorsun ? Yardım etsene !" diyip elimi ona doğru uzattım. Saçlarım ve kıyafetlerim sırılsıklamdı. Beni kaldırmak için elini uzatmayınca "Hadi ama!" diyerek elimi ona biraz daha yakınlaştırmaya çalıştım. Sağına soluna alaylıca baktıktan sonra elimden tutup kalkmama yardım etti. Eğer gözünde güneş gözlükleri olmasaydı, belki şuan da ne düşündüğüne dair teoriler yürütebilirdim.

"Önüne bak. Bir dahaki sefere bu kadar kibar olmam ufaklık." dedi. Bana.ufaklık.dedi.bana.bana.Carly.Lawrence'a.

Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken yanıma Ed geldi. İsmini bilmediğim ukala çocuk ise arkasını dönüp gitti. Bense boş duvarla konuşuyormuş gibi avazım çıktığı kadar bağırıyordum.

life of the party // shawn mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin