✌ - 30

4.7K 283 74
                                    

"İyi misin ?" dedi Vanessa. Masanın tam karşısında oturuyordu. Gözlerimdeki yaşları sildim.

"Olanları anlayamıyorum." dedim. Gözyaşlarım tekrar yüzümü ıslattı.

"Cody'nin düzeldiğini düşünmüştüm."

"O tam bir psikopat." diyerek araya girdi Gilinsky. Bir yandan da yüzüne buz tutuyordu. Cody ile fena kavga etmişlerdi.

"Jack haklı." Diye destek verdi Cameron. Onunda Gilinsky'den farkı yoktu. 2 kişi olmalarına rağmen Cody'den iyi bir dayak yemişlerdi.

"Cody öyle biri değil." diye fısıldadım. "Olamaz.."

"Özür dilerim Carly." dedi Vanessa. "Annemler öldükten sonra ağır bir depresyon geçirmişti. Sonra gece hayatına başladı. Seninle tanıştıktan sonra değişmişti Carly. İyi kalpli Cody olmuştu ve ben onun eskiye geri dönmesinden korktuğum için bunu sana söylemedim. Özür dilerim." Endişesini anlayabiliyordum. Bu kaybetmenin verdiği bir yan etkiydi.

"Sorun yok Van." desemde sorun çok büyüktü. O sırada kafenin kapısı açıldı. Geç saat olduğu için içeride kimse yoktu. Gelen Ed'di. Çocukların içinden beni seçti ve "Carly !"diyerek yanıma koştu. Onu görünce ayağa kalktım ve yanına doğru koşarak kollarımı ona sardım.

"İyi misin ?" diye fısıldadı. Kafam onun omzundayken onaylar şekilde salladım.

"Senin için çok endişelendim." Vanessa'yı fark edince benden ayrıldı ve onun yanına gitti. Bir kez daha yalnız kalmıştım. Çıkışa doğru ilerledim.

"Nereye ?" diye seslendi Gilinsky.

"Biraz dolaşacağım." dedim ve dışarı çıktım. Havanın serinliği kendini hemen belli ediyordu. Kendimi o kadar çaresiz hissediyordum ki. Yapabilecek hiç birşeyim yokmuş gibiydi. Cody'nin içinden çıkan canavar beni oldukça korkutmuştu ama eğer burada olsaydı daha iyi hissedeceğime bahse girebilirdim. Sanki o bana kendimi iyi hissetmek için gönderilmişti.

Ayaklarım yine iskeleye götürmüştü beni. Herşeyin başladığı ve herşeyin bittiği yer. Cody'i asla sevgilim olarak düşünmemiştim. O olmayan ağabeyim gibiydi. Ve onun da beni yalnız bırakmasını kaldıramıyordum. Önümdeki denize atlayıp, bir daha çıkmamak istiyordum. Sanki ölüm 1 saatten beri en yakınımmış gibiydi.

"Gelebilir miyim ?" diye seslendi biri. Bütün duygularımdan arınıp ona döndüm. Johnson'dı.

"Gel." diyip, tekrar denize döndüm.

"Eskisi kadar yakın değiliz ama ben hala senin nasıl olduğunu umursuyorum." dedi. Gözlerim tekrar doldu.

"İyiyim desem inanır mısın ?" dedim. Kafasını hayır manasında salladı.

"Yalnız hissediyorum Johnson. Herkes birilerine sahip ama ben ? Bu küçüklükten böyleydi. Annem hiç bir zaman beni önemsemedi. Babam desen, beni umursamadan başka şehire taşındı. Shawn, eğer gerçekten beni sevseydi arardı. Ya da ne biliyim sizinle birlikte buraya gelirdi. Cameron ile hiç bir zaman arkadaş olamayacağız. Gilinsky bile Caroline için benimle kavga etmişti. Ed için Vanessa var. Ama Cody için böyle düşünmemiştim. O gerçekten benimleydi. Ama şimdi ? " Hem ağlıyor hem anlatıyordum. Johnson elime uzandığında elime geri çektim. " Bugün beni önemsedikten sonra yarın unutmandan korkuyorum Johnson." dedim. Birşey demedi.

"Galiba senin için artık yapabileceğim birşey yok Carly." diyip ayağa kalktı. "Sen gerçektende değişmişsin. Anladım ki yeni hayatında bize yer yok." Sonra da karanlığın içinde kayboldu. Duymak istediğim şeyler bunlar değildi. Sadece çektiğim elimi geri tutup 'Her zaman seninleyim' dese inanacaktım. Ama o da diğerleri gibi değiştiğimi söyleyip durmuştu. Yalnızlık kimi değiştirmezdi ki ?

life of the party // shawn mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin