Gözlerimi araladığım da, dün nasıl yattıysak hala aynı pozisyonda olduğumuzu farketmiştim. Saatin kaç olduğuna dair bir fikrim yoktu. Buradan da kalkmak istemiyordum. Sonsuza kadar bir odada saklanmak ve çıkmamak istiyordum. Ancak bunun pek mümkün olacağını düşünmüyordum.
"Uyandın mı ?" dedi Jack. Onun hala uyuduğunu zannediyordum.
"Günaydın." dedim. Gilinsky saçımda öptü ve
"Nasıl hissediyordum peki?" diye sordu.
"Bilmiyorum." dedim. Sesim fısıltı ile çıkmıştı. Jack'in kollarından kurtuldum ve yatakta oturur pozisyona geldim. Aynı şekilde oda oturur pozisyona geldi.
"Dün neler yaşandı Carly ?" dedi. Gece yere attığı kısa kollu tişörtünü aldı ve giyindi.
"Korkunçtu." dedim ve ellerimle yüzümü kapattım.
"Gerçekten bitti mi?"
"Ben ara verdik desende bence Shawn kesinlikle kafasında bitirdi. " dedim.
"Shawn'ın seni kafasında kolay kolay silebileceğini düşünmüyorum."
"Doğrusu düne kadar ben de düşünmüyordum. Ancak bana çok korkunç şeyler söyledi." dedim. Aklıma geldikçe içim fenalaşıyordu.
"Ne mesela ?" dedi. Ne kadar anlatmak istemesem de, Jack'in yorumunu merak ediyordum.
"Sürtük olduğumu, git gide Caroline'a benzediğimi.." diyip duraksadım. Asıl içimi en çok acıtan yere geliyordum. "Ve onunla birlikte olduğumuzda-cinsel anlamda- beni beğenmediğini söyledi. Ya-yani benden daha iyilerini görmüş." dedim. Gözlerim dolmuştu. Bunu bir kıza söylemek çok büyük öküzlüktü. Hele ilk seferini o kişi ile yaşadıysa. Zaten onunla birlikte olduktan sonra, zor bir sürep geçirip, Shawn'ın ilk sefer için en uygun kişi olduğuna zar zor ikna etmiştim kendimi. Ama şimdi.. Herşey boş gibi geliyordu. Neyse ki benimle tekrar birlikte olmak istediğini söylediğinde regl olmuştum da, ilk ve son olmuştu.
"Be-ben ne diyeceğini bilemiyorum Carly."dedi Gilinsky onca düşüncemin arasında.
"İşte bende hiçbirşeyi bilmiyorum. Kendimi kandırılmış gibi hissediyorum." Gözlerimden akan yaşları, elimin tersiyle sildim.
"Ee ne olacak bundan sonra?"
"Merak etme artık evinizi işgal etmeyeceğim." diyip güldüm. "Babamın yanına gideceğim."
"Baban nerde ki?" Aramızda bu konu daha önce hiç açılmamıştı.
"Newyork-Manhattan" dedim.
"Carly, ora Amerika'nın bir ucu ?!" diyerek karşı çıktı.
"Olabildiğince uzaklaşmak iyidir." dedim, onu bu sert çıkışına karşın.
"Kaçıyorsun yani. " dedi.
"Sadece buralarda biraz uzaklaşmak istiyorum."
"Sen California'dan değil Shawn'dan kaçıyorsun Carly. Peki ya geride bıraktıkların ne olacak?"
"Hadi ama Jack ! Ben gidince 2 gün yas tutarsın. Sonra eski hayatına dönersin." dedim.
"Eski hayatıma geri dönerim ama seni merak ederim."
"Telefon diye bişey var. Hani iletişim kurulabiliyor, istersen görüntülü konuşulabiliyor." diyerek dalga geçtim. Yataktan ayağa kalktı.
"Bunun için sana çok kızacak tek kişi ben değilim." dedi.
"Johnson.." diyip duraksadım. Onu gerçekten çok feci şekilde özleyecektim. Oynadığımız oyunları, beni her ne pahasına olursa olsun savunmasını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
life of the party // shawn mendes
Fanfiction"Messi mi Ronaldo mu?" dedi. Kahkaha atmıştım. "Ah hadi ama bi çok kız Ronaldo hayranı. Sadece merak ettim." "Pekala. Kesinlikle Messi." dedim. Hala gülüyorduk. "Neden?" "Çünkü Messi ve Ronaldo futbolcu değilde aynı okula giden arkadaş olsalar, Rona...