life of the party // shawn mendes

✌ - 34

Shawn ile neredeyse donmuş gibi Cody'e bakıyorduk. O ise adımlarını hızlandırmış yanımıza geliyordu.

"Carly !" dedi ve kollarını bana dolaymak istedi. Ancak Shawn elini Cody'nin göğüsüne koyarak durdurdu. Cody, Shawn'ın elini sertçe iterek tekrar sarılmayı denedi. Bu defa ben bir adım geriye çekildim. Cody buna daha fazla şaşırmıştı.

"Cidden mi ya ?" dedi alaylı bir tavırla. "Sana unutturduğum adama tekrar mı geldin ?" Evet Cody 'Cody'liğinden hiçbirşey kaybetmemişti.

"Carly içeri girelim." dedi Shawn. Beni sahiplenmesinden hoşlanmıyordum. Hem Emma ile takılıyor hem de beni sahipleniyordu.

"Sen girebilirsin."' diye fısıldadım. Cody ile birbirimize bakıyorduk.

"Seni bununla yalnız bırakmayacağım." derken eliyle tiksinirmiş gibi Cody'i gösterdi. Cody'i tekrar görmek Shawn'ın bana yaşattıklarını hatırlatmıştı.

"Ben gelmiyorum." dedim sert bir tavırla. Gözlerimi bu defa ona sabitlemiştim.

"Carly biraz konuşabilir miyiz ?" diyerek araya girdi Cody. Tam ağzımı açmış cevap verecekken Shawn kolumdan tutup beni içeri sürüklemeye başladı.

"Bırak onu !" diye bağırdı Cody. Shawn durdu ve alaylı bir şekilde "Hadi ama bırakmassam beni dövecek misin ?" dedi.

"Güzel fikir dostum." dedi Cody. Ancak Shawn onu dinlemedi ve beni çekiştirmeye devam etti. Arkamı dönüp baktığımda Cody'nin bize doğru geldiği gördüm. Olaya el atmanın sırası gelmişti. Kolumu Shawn'dan kurtardım. Cody serbest kaldığımı görünce durdu.

"Kesin şunu." dedim. Ve Shawn'a döndüm. "Senin sevgilin falan değilim Shawn, bana hükmetmeyi bırak. Ve sen." diyerek bu defa Cody'e döndüm. "Sana hala kırgınım."

"Carly !" İkiside aynı anda söylemişlerdi.

"Shawn işlerin olduğunu söylemiştin. Şimdi git ve işlerini hallet." dedim. Shawn yerinden kımıldamayınca "Hadi ama" diyerek tekrarladı

"Ah pekala Carly !" diyip arabasına bindi. Cody gelince içimde ona karşı oluşan nefrete anlama verememiştim. Shawn yanımızdan uzaklaşınca tekrar Cody'e döndüm.

"Neden geldin ?"

"Özür dilerim Carly.." diye fısıldadı. Yüzüne bakınca gözlerinin altındaki kızarıkların biraz daha arttığını farkettim.

"Bu yaşananları unutturmuyor Cody." dedim. "Hem gelmene gerek yoktu, beni umursamamayabilirdin. Hem en güzel yaptığın iş bu değil mi ?" Elini saçlarının arasında gezdirdikten sonra cevap verdi.

"Denedim." dedi. Duraksadı. "Ve beceremedim."

"Bu senin problemin."

"Hadi ama Carly ! Bu kadar soğuk davranma." dedi. Ona sarılıp, öpmemi falan mı bekliyordu ?

"Beni kıran insanları umursamamayı sen ögretmiştin, hatırladın mı ?" dedim. Kafasını eğdi. Onu kendi silahı ile vurmuştum. "Bu nedenle eskisi gibi olmamızı bekleme."

Adımlarını eve çevirdim. Cody hiçbir şey demiyordu. Evin önüne gelince kapıyı çaldıktan sonra arkama baktım. Çoktan gitmişti.

"Hey Carly !" dedi Johnson kapıyı açınca.

"Hey !" dedim ve içeri girdim. Gilinsky ortalıklarda görünmüyordu.

"Buluşma nasıldı, barıştınız mı ?" dedi. Ona kısa bir özet geçtikten sonra odama çıktım. Cody olayından bahsetmemiştim. Üstüme pijamalarımı giyindikten sonra kendimi yatağa attım. Hava kararmıştı ve kendimi inanılmaz yorgun hissediyordum. Üstelik hiçbir şeyde yememiştim. Üşenerek yerimden kalktım ve mutfağa ilerledim. Gilinsky ile karşılaşınca yapmacık bir şekilde gülümsedim. Oda yemek yiyordu. Kendime bir tabak alıp karşısına oturdum ve bende birşeyler yemeğe başladım.