Bazen görmek istemedigi seyler gorur insan. Yanlışlıkla veya tesadufen. Cogumuz keske gormeseydik diye ic geciririz. Suan o anlardan birini yasiyordum. Jack'i Caroline ile görmek. Şuan hissettiğim şey kıskançlık falan değildi. Sadece ikisi.. Bilmiyorum. Caroline her oğlanla yatabilen bir kız. Onun için aşk diye bir kavram yok. Ancak Jack. O bunları haketmiyor. Böyle bir kız tarafıldan oynanmayı hakedilmiyor. Ve ben onu en yakın arkadaşım olarak gördüğüm için bu duruma bir el atmalıydım. En azından içimde "Onlara engel olmalısın Carly!" diyen minik canavarları susturmalıydım. Şunu iyi biliyordum ki onlar Jack'in yanına gitmeden susmayacaktı.
"Shawn, Jack burada. Onun yanına gitmeliyim. Sen burada dur. Hemen döneceğim. Lütfen başka soru sorma. Daha sonra sana herşeyi anlatacağım. Söz." diyip onun cevabını beklemeden Jack ve Caroline'ın yanına gittim.
"Hey!" diyerek önceden duyurdum sesimi. İkisi de bana döndü ve ikiside buraya geleceğimi bildikleri için şaşırmamışlardı.
"Nabersiniz ?" diyerek asıl konuya gelmeye yeltendim.
"Aynı işte Jack'le takılıyoruz." dedi Caroline. Sanki baktığım zaman öyle olduğunu anlamıyordum.
"Bizimle gelmiyor musun Jack ? Shawn bekliyor." dedim uzakta duran Shawn'ı göstererek. Shawn ona baktığımızı görünce el salladı.
"Biraz Caroline ile takılacağız." dedi Jack elini saçlarının arasında dolaştırıyordu. Gergin gibi duruyordu. Acaba neden? Piç.
"Seni içeride bekliyorum Jack." dedi Caroline evine doğru ilerlerken. "Sonra görüşürüz Carly !" diyerek tamamen gözden kayboldu. Jack'te onun peşinden gidiyordu ki onu durdurdum.
"Neler oluyor Jack?" dedim. Şimdilik sesimi sakin tutmayı becerebiliyordum.
"Galiba aradığım kızı buldum." dedi.
"Aradığın kızı bulduğunda ilk olarak onunla halt mı yiyeceksin?" dedim. Evet, ortam gerilmeye başlamıştı.
"Carly. Bak kafam çok karışık tamam mı? Beni rahat bırak." Tekrar arkasını dönmüş giderken tekrar yakaladım.
"Seni rahat bırakamam. Çünkü o iyi bir kız değil Jack. Bu bir ilişki başlangıcı veya aşk değil. Bu onun için sadece bir eğlence." dedim. Ses tonumu yükseltmemeye gayret ediyordum.
"Carly, arkadaşın hakında böyle konuşmamalısın.".
"Eğer konuşmassam başka bir arkadaşımı kaybedeceğim."
"Kendini düşünüyorsun Carly. Bu bencillik." dedi. Ve sinirler buradan sonra gerilmeye başladı.
"Seni düşündüğümü anlayamayacak kadar gerizekalısın. Onunla halt yiyeceksin ve o seni takmayacak bile. Bunu yaşamanı istemiyorum Jack. Lütfen bizimle gel." Onu kolundan tutup arabaya doğru sürüklemeye başladım.
"Sen benim hayatıma karışamazsın. Kimsin Carly sen? Ailem mi? Sen benim gözümde Shawn'ın şımarık sevgilisisin. Ve bu benim hayatıma karışma yetkisini sana vermiyor." dedi. Kalmıştım. Felç geçiriyor olabilirdim. Şımarık mı ? Ben mi şımarıktım ?
"Doğru ya haklısın. Ben kimim ki ? İstediğinle yatar istediğinle kalkarsın. Ama Jack lütfen bir daha yanıma gelipte "Yardımına ihtiyacım var Carly!" deme. Çünkü benim seninle sonsuza kadar işim bitti." Öyle çok bağırmıştım ki. Boğazım gerçekten acımıştı. Hızlıca arkamı döndüm ve arabaların oraya gittim. Shawn şaşkınca bana bakıyordu.
"Neler oluyor Carly ? Neredeyse bütün herkes sizi dinledi." dedi. Çevreme baktım. Bana bakan bir kaç kişi onlara baktığımı görünce önlerine döndüler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
life of the party // shawn mendes
Fanfiction"Messi mi Ronaldo mu?" dedi. Kahkaha atmıştım. "Ah hadi ama bi çok kız Ronaldo hayranı. Sadece merak ettim." "Pekala. Kesinlikle Messi." dedim. Hala gülüyorduk. "Neden?" "Çünkü Messi ve Ronaldo futbolcu değilde aynı okula giden arkadaş olsalar, Rona...