Elimden tutup beni yatağa otutturdu. Sonra oda yanıma oturdu. İkimizde loş ışık altında kaçamak bakışlarla birbirimize bakıyorduk. Göz göze geldiğimiz bir anda gözlerimi hızlıca kaçırdım. Shawn kıkırdadı. O kadar tatlıydı ki.
"Dışarıdan komik görünüyor olmalıyız." dedi nihayetinde. "Şu halimize bak." Dayanamadım ve bende kıkırdadım.
"Yorucu bir gün sonrası kesinlikle kendimi bu konuşmaya hazırlamamıştım." dedim. Yatakta kendini arkaya attı ve uzandı.
"Biliyor musun, her ne kadar konuşma hazırlarsam hazırlayayım seni gördüğüm zaman hepsini unutuyorum. Senin karşında daima saçmalıyormuşum gibi geliyor" dedi. Oturduğum yerden uzanmış haline baktım. Tek elini kafasının altına koymuş tavana bakıyordu.
"O zaman saçmalamaya başla Bay Mendes." dedim ve bende yanına uzandım. Uzandığıma şaşırmış olmalı ki yüzünü bana döndürdü; ancak ben hala tavana bakıyordum. Gülmemek için yanağımı ıssırdım.
"Seni kırdım ve bunun farkındayım. Ve daha fazla zaman kaybetmek istemiyorum. Bu nedenle beni affedene kadar buradan gitmiyorum." dedi.
"Bunu gerçekten istiyor musun Shawn ?" dedim. Hızlıca yataktan doğruldu ve yüzüme şaşırmış bir biçimde bakmaya başladı.
"Ne yani bundan şüphe mi duyuyorsun ?" dedi.
"Elbette hayır ama Emma ile olan ilişkin.." diyip duraksadım. Aynı şekilde doğruldum ve ilk zamanki pozisyonumuzu aldık. "Belki Emma'ya karşı gerçekten birşey hissediyorsundur. Ben ise senin için sadece vicdan azabıyımdır. Olamaz mı?" dedim. Shawn gözlerini kısmış bir şekilde bana bakıyordu.
"Bu duyduğum en aptalca cümle." dedi. Yüzünü öyle buruşturmuştu ki.
"Pekala onunla neden takılıyorsun o halde ?" dedim.
"Çünkü.." diyip duraksadı. Derin bir nefes aldı. "Çünkü bazı aile sorunları var Carly." Aldığı nefesi yavaş yavaş geri verdi ve devam etti. "Tıpkı senin gibi."
"Ne-nasıl?" dedim. Kafam karışmıştı.
"Bir ailesi var ama pek aile gibi değiller. Babası annesini başka bir kadınla aldatıyor ve annesi bunu bildiği halde onunla yaşamaya devam ediyor. Çünkü kadın tam bir para delisi ve Emma'nın babası ise zengin bir iş adamı. Hatta Emma'nın küçük erkek kardeşi başka bir kadından ama ona da Emma'nın annesi bakıyor. Anlayacağın aralarında ki tek düzgün insan Emma." dedi. Kafam iyice karışmıştı.
"Bunun yalan olmadığını nereden biliyorsun ?" dedim.
"Onunla bir kaç kez psikolog görüşmelerine gittim. Babasını araştırdım falan." dedi. Durum gerçekten de ilginçti.
"Ve onunla bu yüzden arkadaşlığını devam ettiriyorsun ?" dedim. Kafasıyla onayladı.
"İyi de Shawn, sen iyilik meleği değilsin ki. Herkese yardım edemezsin. Bu yaptığın çok saçma." diye devam ettim.
"Peki ya sana da yardım etmeseydim ?" diyip duraksadı. "Muhtemelen bu konuşmayı yapıyor olmazdık ve ben senden habersiz bir insan olurdum." dedi. Ah, evet haklıydı. Biraz bencilce düşünmüş olabilirdim.
"Üzgünüm." diye fısıldadım ve kafamı öne eğdim. Shawn bunu görünce elleri ile kafamı kaldırdı. Gözlerimiz birbirini bulduğunda "Shawn tek sorunumuz Emma değil biliyorsun değil mi?" dedim. Ve yüzümü ellerinin arasından kurtardım. "Bana ayrılırken dediğin şeyleri dün gibi hatırlıyorum."
"Carly.." dedi ancak devamını getiremedi. Ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu. Hadi ama bakireliğimi kaybettiğim gece hakkında söylediklerini nasıl affedebilirdim ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
life of the party // shawn mendes
Fanfiction"Messi mi Ronaldo mu?" dedi. Kahkaha atmıştım. "Ah hadi ama bi çok kız Ronaldo hayranı. Sadece merak ettim." "Pekala. Kesinlikle Messi." dedim. Hala gülüyorduk. "Neden?" "Çünkü Messi ve Ronaldo futbolcu değilde aynı okula giden arkadaş olsalar, Rona...