✌ - 32

4.8K 285 114
                                    

Emma donmuş bir şekilde bize bakıyordu. Özellikle ellerimize. Emma'yı gördüğüm anda ellerimi Shawn'ın ellerinin üstünden çekme isteğim birden kaybolmuştu. Onun yerini bambaşka bir duygu almıştı yerini. Kıskançlık. Emma bize öyle bakıyordu; çünkü şuan Shawn'ın sahibi o gibiydi.

Bütün düşüncelerim bir anda durmuştu. Shawn ellerini ellerimin üstünden çektiği anda vücuduma bir ürperti geldi. Emma için yapmıştı. Ellerim masada bomboş kalınca dizlerim üstüne indirdim.  Daha sonra ayağa kalktım ve ikisine öldürücü bakışlar atarak asansörün yolunu tuttum. Shawn'ın böyle birşey yaptığına inanamıyordum. Emma gelince nasıl da bir anda değişmişti ? Oturup onu dinlediğim için kendime küfrediyordum.

Johnson'ın odasına gelince ona herşeyi anlattım. Oda en az benim kadar şaşkındı. Umursamamasını söyledim. Tıpka Cody'nin bana dediği gibi. Cody demişken, onu gerçektende çok özlemiştim. Bazen beni aramasını bekliyordum; ancak benden çabuk vazgeçmişe benziyordu. 

"Bu akşam taburcu olacağız."  diye geveledi Johnson.

"O zaman artık Manhattan'a dönebilirim."  Dönecek olduğum için mutluydum. Çünkü Shawn'dan beklediğim ilgiyi alamamış ve kendimi aptal gibi hissediyordum. Oraya gidince bütün bunlarda kaçmış olacaktım.

"Hadi ama Carly ! " diye itiraz etti kırık kolunu kaldırarak. "Biraz daha kalamaz mısın ?" İyi de bunu nasıl yapmıştı. Kolu kırık değil miydi ?

"Okulum var." diye kestirip attım.

"Okulunu buraya aldır o zaman." dedi ve aynı hareketi yeniden yaptı.

"Kolun.." diyip duraksadım. "Kırık değil mi?" Johnson hızlıca kolunu eski haline getirdi ve yüzünü buruşturdu. "Arada unutuyorum işte." dedi.

"Pekala Gilinsky'ın odasına gidip eşyalarını toplamalıyım. Sonra görüşürüz." diyip odadan çıktım. Gilinsky'ın odasına girince onu ayakta yakaladım. Kırık ayak ve ayakta durmak. Kafamda o anda ani şimşekler çakmaya başladı.

"Hey siz bana yalan söylediniz ! Siz kaza falan geçirmediniz !" Gilinsky gözlerini açıp kocaman bana baktı ve tek ayağının üstünde durmaya başladı.

"Şey.. Ben ayağımı kırık olduğunu unutmuşum." dedi.

"Yalan söyleme Jack!" diye itiraz ettim. "Hadi ama bana neden böyle bir yalan söylediniz?" Jack nihayetinde pes etti ve iki ayağının üstünde sapa sağlam bir şekilde durmaya başladı.

"California'ya başka türlü dönmeyecektin çünkü." Sinirlenmiştim.

"Biraz sonra da Manhattan'a döneceğim." dedim ve hızlıca odanın içindeki eşyaları toplamaya başladım.

"Carly.." dedi ve beni durdurmaya çalıştı Jack. Onu dinlemedim; çünkü kendimi duble kandırılmış hissediyordum. Nash'e de bunun hesabını başka bir zamanda soracaktım.

Jack kolundan çekiştirmeye devam ediyordu. Nihayetinde onu ittim ve bağırmaya başladım.

"Bende kalmak istiyorum ama aşağı katta benden özür dileyen ama Emma geldiğinde elimi bırakıp bambaşka bir karaktere bürünen mankafayı görmek bile istemiyorum. Bu nedenle gitmeme izin verin, lütfen." dedim. Gilinsky tekrar yaklaştı ve ona sarılmak için ellerimi beline doladı. Direnemedim ve bende ona sarıldım.

"Carly senin için zor olduğunu bende biliyorum ama kalıp savaşmak zorundasın."

"Savaşmak istediğimi kim söylemiş ?" Güldü.

"Okul kayıtlarını buraya alırız. Lütfen." dedi. Kafamı hayır manasında salladım.

"Sana hiç karışmayacağız söz. Nerede istersen kalırsın. İstediğin kişilerle takılırsın."

life of the party // shawn mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin