33

6.4K 489 63
                                    

Evin kapısını açtığımda geri çekildim. Arkamda duran Deniz'e içeri girmesi için işaret verdim.

Yol boyunca ikimizde sessizliğimizi korumuş, hiç konuşmamıştık. Bu benim için iyiydi. Onun sesi, kalp atışlarımın hızlanmasına neden olmaktan başka bir işe yaramıyordu. Bundan nefret ediyordum. Üzerimde oluşturduğu etki beni en sonunda ölüme sürükleyecek kadar yoğundu. Bunu istemiyordum. Keşke bu etkiden kurtulmanın bir yolunu bulabilseydim. Ondan kurtulmanın bir yolunu bulabilseydim, hayatı daha fazla seveceğime yemin edebilirdim.

Deniz eve girdikten sonra ayakkabılarımın bağını çözdüm. Annem'in hâlâ işte olduğunu biliyordum. Bu da Denizle yalnız geçireceğim 2 saat demekti. Hoş annem gelse bile sonuç değişmeyecekti. Onunla beni yalnız bırakmak için elinden geleni yapacağını biliyordum.

Sahte ilişkimizi en çok destekleyen kişi her zaman annem olmuştu. Babam hâlâ bu olaya sıcak bakmıyor olsa da ses çıkartmıyordu. Annem buna izin vermiyordu. Ona hangimiz karşı gelebilirdik ki?

İçeri girip kapıyı ardımdan kapattım. Ceketimi portmantoya asıp salona geçtim.

Deniz koltukta oturuyor, telefonuyla ilgileniyordu.

"Bir şeyler içmek istersen mutfaktan alabilirsin," dedim. Doğduğundan beri geldiği evde yabancı gibi durması bazen canımı sıkıyordu ama bu yanlış bir duyguydu. O zaten bir yabancıydı. Bunu tüm benliğimin kabullenmesini istiyordum.

"Teşekkür ederim."

Yumuşak sesi kulaklarıma doldu ve kalbimi ısıttı. Kalbim bana ihanet eden tek kişiydi.

Üzerimde gözlerinin baskısını hissettiğimde bu durumdan kurtulmak için ağzımda bir şeyler mırıldandım ve odama hızlıca ilerledim. Ne söylediğimi bilmiyordum, pek umrumda da değildi. Sadece bakışlarında beni boğan şeyler vardı. Gözlerinin yoğunluğu beni uçuruma itiyor sonu olmayan denizle buluşturuyordu ve orada boğulmamı sağlıyordu. Elimi kalbime bastırdığımda hızlıca attığını hissetmek şaşırdığım şey değildi.

Hatırla, sen ondan nefret ediyorsun. Lütfen, artık bunu unutma. Lütfen!

Derin nefes alıp kendime gelmeye çalıştım. Dolaptan eşofman ve bir kazak alıp okul formamdan kurtuldum. Şuan tek bir amaca odaklanmalıydım. Deniz'in varlığını unutmalı ve kendimi tamamen derse vermeliydim. Bunu onun yanında yapmak oldukça zor olacaktı ama başaracaktım.

Çalışma masamın üzerinde duran birkaç test kitabını alıp odadan çıktım. Deniz çoktan kitaplarını yemek masasına koymuş ders çalışmaya başlamıştı. Ondan uzak bir köşeye geçtiğimde bakışlarını bana çevirdi. Birkaç saniye üzerimde tuttu ve tekrar kitaba geri döndü.

Bir süre paragraf sorularına zihnimi odakladım daha sonra paragrafların yerini sayılar aldı. Arada Deniz'e gereksizce kaçamak bakışlar attım. O bir saniye bile başını kaldırmadı. Bunu yapmamalıydım. Ona bakmamalıydım. Asla engel olamadım.

"Yosun?"

Tam konsantre olduğum sırada duyduğum sesi yerimden sıçramama neden oldu. Bakışlarımı ona çevirdim. Bana Yosun diye seslendiği her an midem de bir şeyler oluyordu.

Dağılmış saçları, uykusuzluğunu her zaman belli eden şişmiş gözleri zihnime kazınıyordu. Geceleri uyumak için gözlerimi kapattığımda gördüğüm görüntü son birkaç gündür buydu. Bu eminim vicdanımın bir oyunuydu.

"Seni aldatmıyorum. Seni hiç aldatmadım."

Beklemediğim kelimeler üzerime yıldız tozu gibi serpildi. Kalbim bunu biliyormuş gibi atmaya devam etti. Zihnim kelimeleri oluşturdu. Sana inanıyorum. Lakin zihnim benim isteğime göre çalışmıyordu. Derin bir iç çektim.

"Kiminle konuştuğun beni ilgilendirmiyor ama sahte de olsa buna ayrıldıktan sonra devam etmeni tercih ederim."

Kafasını iki yana salladı. Gülümsedi.

"Yeniden tanışma şansımız var mı? Seninle yeniden tanışmak istiyorum. Benim hakkımda hiçbir duygu hissetmemeni, beni tanımanı istiyorum. Beraber büyüdüğümüzü unutamaz mısın? Sanki hayatında-"

Durdu. Yutkundu ve güzel gözlerini gözlerime dikti.

"Hiç varolmamışım gibi benimle yeniden tanışamaz mısın?"

Bazen bazı sözler üzerimize bir kurşun gibi yağar bizi yere sererdi. Bazense bir yıldız tozu gibi serpilir bize sonsuz mutluluk vadederdi. Ben üzerine kurşun yağan o kızdım. Yıldız tozu benim asla üzerime serpilmemişken bunu nasıl isterdim?

YN/ Siz ne düşünüyorsunuz, her şey hakkında?

YOSUN |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin