Deniz: Biliyor musun, Yosun? (03.02)
Deniz: Ben artık ne hissedeceğimi bilmiyorum. (03.02)
Deniz: Duygularımızın karşılıklı olmasını istiyorum. (03.02)
Deniz: Bunu deli gibi istiyorum. (03.02)
Deniz: Ama olmuyor. (03.02)
Deniz: Benim duygularım senin duygularına uyum sağlayamıyorsa, sevgilim (03.02)
Deniz: Senin duygularını bana uydurabilirim. (03.02)
Deniz: O gün geldiğinde bu konuyu tekrar konuşalım. (03.02)
----
Yatakta Deniz'in attığı mesajları okuyordum. Açıkcası hiçbir şey anlamamıştım. Bana ağrıyan başımda hiç yardımcı olmuyordu. Yavaşça iç çekip dış kapının sesini duydum. Annemle babam işe gitmiş olmalıydılar. Onların gitmesini beklediğim için odamda tıkılı kalmıştım ama artık özgürlüğümü ilan edebilirdim.
Yavaşça yataktan kalktım. Dün sabaha göre bu sabah daha iyiydim fakat hala kaslarım ağrılar içindeydi. Telefonumun melodisi sessiz odayı doldurduğunda arayan kişiyle kaşlarımı çattım. Deniz beni aramazdı ki...
Tereddütle telefonu açtım. Şuan onunla konuşmak en son istediğim şeydi ama derdini öğrenip beni bir süre aramamasını sağlamak gibi düşüncelerim de vardı.
"Yosun?"
Bana neden Yosun diyorsun?
"Neden aramıştın?"
Sesimin bedenimi titretecek kadar soğuk çıkması beni şaşırtmamıştı. Dün annemin söylediği sözler Deniz'den şuan ayrılmamı sağlayabilirdi. Bu ikimize dokunmazdı ama ailelerimize fena dokunacaktı. Belki biraz bana da dokunabilirdi. En azından aptal kalbime...
"Kapıyı açar mısın?"
Nazik sesi kaşlarımı çatmama neden oldu.
"Neredesin sen?"
"Evinizin önünde."
Ah, senin burada ne işin var?
"Onu anladım ama sana kapıyı neden açmam gerektiğini anlamadım."
Karşıdan homurdanma sesi ile karışık hışırtı sesleri işittim.
"Peki, gidiyorum. Senin için bir kutu getirmiştim. Kapının önüne koydum, alırsın."
Aramayı ben cevap vermeden sonlandırması sinirlerimi bozmuştu. Ona kapıyı açmamakla iyi mi etmiştim emin değildim. Kalbim, Deniz'i kırdığımı söylüyordu. Ben sadece konuşmak istemiyordum. Hem ondan nefret ediyordum. Onunlayken şuan fazlasıyla bulanan mideme bir yenisini daha ekletemezdim.
Odamdan çıkıp dış kapıya doğru yavaş adımlarla ilerledim. Kapıyı açtığımda yere konulmuş büyük bir kurdele ile bağlanmış kutuyu elime aldım. Hafif değildi. İçinde neler olabileceğine dair fikirler üretmeye başlayan beynimi durdurdum. Deniz bana bu zamana kadar asla hediye almamıştı. Bu kutunun içinde neler olduğunu merak etmemin heyecanlanmakla alakası yoktu.
Salondaki koltuğa oturduğumda kurdaleyi çözdüm ve kutunun kapağını açtım. Kutunun içinde çeşit çeşit bitki çayları, küçük bir bal kavanozu, bir kaç roman ve birkaç film cd'si düzenli olarak yerleştirilmişti. Bunların arasında küçük bir kağıt dikkatimi çekti. Düzgün el yazısıyla yazdığı kelimeler kalbimin atışını değiştirmişti. Bu en son istediğim şeydi.
"Duygularını değiştirmek için güzel bir başlangıç değil mi, sevgilim?"
YN/ Deniz ikizler burcu mu acaba?