10

8.2K 563 51
                                    

denizeren: Şerif gelmiş @demireren

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

denizeren: Şerif gelmiş @demireren

440 beğeni 40 yorum

@Kenansag: Oo gecelere akıcaz sonunda desene @demireren

demireren: Daha dur be oğlum eve yeni girdim @Kenansag

@güneşsistemi: Sonunda Şerif'i de getirmiş, çok özlemiştim.

demireren: Beni özlemedin mi?@güneşsistemi

güneşsistemi: Sanmıyorum @demireren

-----

Uykusuz geçen uzun bir gecenin ardından boğaz ve baş ağrısı ile uyandım. Kolay hasta olan biri değildim. Bağışıklık sistemim kuvvetliydi ama bugün öyle olduğunu sanmıyordum.

Saate baktığımda yüzümü buruşturdum. Kendimi yataktan kaldırıcak gücü bulamıyordum ve yarım saat içinde evden çıkmam gerekiyordu. Telefonumu elime alıp ayılmak adına gelen bildirimlere bakmaya başladım. Güneş'in dün gece gönderdiği mesajlara tıkladım.


Güneşışığı: Demir beyefendi teşrif etmiş evlerine (23.10)

Güneşışığı : Birde pişkin pişkin beni özlemedin mi diye soruyor. (23.10)

Güneşışığı: Senin neyini özleyeceğim ben ya? (23.10)

Güneşışığı: Asıl sen beni özle. (23.10)

Güneşışığı: Gıcık (23.10)

Güneşışığı: Çakıl bak eğer kendimi tutamayıp yine duygularımı ona hedef alırsam bana vur tamam mı? (23.10)

Güneşışığı: Çünkü ben artık yoruldum. Her seferinde aynı şeyi yaşamaktan yoruldum. (23.10)

Mesajları okuduktan sonra alayla gülümsedim. Demir, Deniz'in bir yaş büyük abisiydi. Geçen sene biz 11. sınıftayken o son sınıftı. Bir nevi liseye başladığımızdan beri beraberdik. Demir daha sonra üniversiteyi Ankara'da okumak için gittiğinde Güneş büyük bir boşluğa düşmüştü. İkisi yıllardır sadece flört ediyordu. Bu durum Güneş'in moralini bozsa da Demir halinden memnundu. Demir de Deniz gibiydi. Erenlerden tam da bu beklenirdi. Kendimi yine Deniz'e kızarken bulmak baş ağrımı daha da şiddetli hale getirdi.

Yattığım yerden doğrulmak için hamle yaptığımda tüm kaslarımın kasıldığını ve ağrıdığını hissettim. Kendimi tekrar yatağa bıraktım. Sanırım sandığımdan da kötüydüm. Birkaç dakika sonra kapım tıklatıldı. Çatlayan sesimle onay verdim.  Annem yatakta uzanan ve acıyla buruşan suratıma çatık kaşlarıyla baktı.

"Çakıl, iyi misin?"

Yanıma yaklaşıp elini alnıma bastırdı. Kaşları telaşla havaya kalktı.

"Senin ateşin var."

Bu durum ikimize de garip geliyordu. Ben en son ateşlendiğim de ilkokula gidiyordum.

"Engin! Engin!"

Babama seslenerek odadan hızlıca çıktı. Sanırım annemi ilk defa bu kadar telaşlı görüyordum. Babamla odaya geri döndüklerinde üstümde bir ağırlık hissettim. Uykum vardı ve gözlerimi açık tutacak gücü kendimde bulamıyordum.

"Lavin, sen arabayı çalıştır."

Babamın sesi yanımda olmasına rağmen çok uzakta geliyordu. Gözlerim kapandı. Uyumak istiyordum. Üstümdeki yorganın çekildiğini hissettim. Soğuk tüm vücudumu esir almıştı. Titredim. Kaslarım daha fazla kasıldı ve bu daha fazla ağrıya sebep oldu. Babam hafifçe beni yatakta doğrulttu ve havalandığımı hissettim.

"Yosun, uyuma kızım. Gözlerini açık tut. Yosun! Yosun!"

Babam bana asla Yosun demezdi.

Onun söylediğini yapamadım ve sonsuz bir uykuya daldım.

YOSUN |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin