• II •

739 74 60
                                    


Loyalty & Lie


1 OCAK 2033

SEOUL/KORE

02.00 AM

ⓙⓐⓔⓑⓤⓜ

Başı raporlara eğikti. Boynunun, kafasını taşımayı bırakması an meselesiydi fakat o çalışmaya devam ediyordu. Beyninin içinin dahi ağrıdığını hissetti. Sorumluluk, bütün vücudunu tavaf ederken çalışmayı bırakması, söz konusu olamazdı. Yaptığı şeye bu kadar büyük bir şehvetle bağlı olmak, ya aptalların ya da profesyonellerin yapacağı işti. O ise, son zamanlarda hangisi olduğunu ayırt edemiyordu. Günlerdir tek uğraşı, bu aptal vakaydı. Aldıkları tehdit ve edindikleri istihbarat doğrultusunda, cinayetin nerede işlenileceğini kestirmeye çalışıyordu. Pek bir ilerleme kaydetmiş sayılmazdı.

Kalemi elinden bırakıp, saçlarını avuçladı. Kuzgun saçlarını çekiştirdi. Zifiri geçmişi, zihnine hücum etmesin diye, sürekli bir şeylerle meşgul olmak zorundaydı. Derin derin nefes alıp, gürültülü bir şekilde dışarı verdi. Yorulmuştu. Bütün bunlar, ne zaman bitecek diye düşündü. Çatışma, araştırmadan daha kolaydı. Raporlar yerine, silahlarıyla baş başa kalmayı yeğlerdi. Tepesinde birbiriyle güreşen soruları, def etmek istedi ama olmazdı. Hiçbir şey çözememişken, dinlenemezdi.

Başarısızlık, onun için bir ihtimal dahi olmamalıydı. Çünkü ona bu öğretilmişti. Küçücük yaşından itibaren, bir kılıç gibi bilenilmişti.  Yıllarca keskinleşmiş, kanamış ve büyümüştü. Hiçbir zaman bir seçim şansı yoktu. Ona düşen, kendisine biçilen hayatı sahiplenmekti. O da olabileceğinin en iyisi oldu. Aksi takdirde yaşayamazdı. İçine yavaş yavaş işlenen katili kabul etmeliydi.

Her şeyi bir kez daha analiz etti.
Düşmanlar, onlara ne zaman saldıracak, nerede, kime? Çok fazla soru vardı. Elindeki bilgiler yalnızca, saldırının Seoul'dan olacağını işaret ediyordu. Başka da bir şey bilmiyorlardı. Bu bilgiyle, Seoul'da olan bütün dost ve çıkar ilişkilerini koruma altına almışlar ya da uyarmışlardı.

Jaebum elleri saçlarındayken, herkesi aklından bir kez daha geçirdi. Park ailesi, Wang çetesi, Tuan ailesi, ve Kim çetesi. Choi'ler yardım istememişlerdi. Soylu ve olduça önemli politik role sahip olan Choi'lerle, daha önce çok iş yapmışlardı.

Thailand çetesi Bhuwakul'lardan gelen tehditten sonra, onlara da uyarı ve koruma teklif etmişlerdi. Fakat Choi'ler, onları sert bir dille ve tek bir mektupla reddetmişti. Geriye kalan ortakların dördü de uyarılmış ve gerektiğinde yardım gidecek durumdaydılar. Seoul'da başka kim vardı? İşbirliği yaptıkları ve yokluğu, Jaebum'lara zarar verecek kim vardı?

O anda ellerini saçlarından çekti. Bütün ortaklar korumayı kabul etmişken, neden sadece Choi ailesi reddetmişti? Neden? Üstelik ortada yüzyüze bir görüşme ya da toplantı da olmamışı. Bu işle çok meşgul olduklarından, koruma tekliflerini elçiler göndererek halletmek zorunda kalmışlardı. Aldıkları red mektubu ne kadar doğruydu? Gözleri yuvalarından fırlayacak gibiydi. Daha önce aklına nasıl gelmemişti? Nasıl bu kadar aptal olabilmişti? Telefonunu eline alıp Jackson'ı aradı. Telefon son çalışta açıldı.

" Jackson. " dedi telaşlı sesiyle.

Çete başı arkadaşı, hafif güler bir ses tonuyla cevapladı.

" Efendim. "

" Choi'ler! Saldırı onlara yapılacak. Bize en büyük yatırımı onlar yaptı. Ve Jaeyan'a karşı suikast düzenlemek için bizi tuttular. Choi Malikanesine gitmeliyiz. En zayıf noktamız onlar. " dedi bir solukta.

Seven Deadly Sin' • got7 *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin