• XVI •

350 42 85
                                    

(Hiç yorum yapmıyorsunuz ve bu beni çok üzüyor... )


• Lone Red •

ⓜⓐⓡⓚ

Ellerini kızıl saçlarından geçirdi ve zihnindeki silik Taehyung görüntüsünü savuşturdu. Hâlâ neden onu düşündüğünü bilmiyordu. Tırnağıyla avucunda derince bir iz bıraktı. Toplantı odasındalardı. Bambam dahi herkes yerinde oturmuş, Jaebum'un açıklamasını bekliyordu. Jaebum boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.

" Dün gece Youngjae nasıl hayatta olduğunu anlattı." diye başladı söze.

Daha sonra Youngjae'den duyduğu her şeyi üyelere anlattı.

Jackson " 100 yıl düşünsem panik odası aklıma gelmezdi. " dedi.

Jinyoung alaycı bir biçimde gülerek "Senin aklına gelmezdi, doğru. "  dedi tükürür gibi.

Şu ikisi arasındaki gerilim bazen sinir bozucu olmaktan çok gülünç oluyordu. Mark sırıttı.

" Ee sevgili Choi kadavralarına ne olacak? " diye sordu.

Jaebum kısık bir tonla " Onlardan öyle söz etme. " dedi.

Beş şaşkın bakışın ona ulaşmasına izin vermeden -umursamadan-
" Bir cenaze düzenlenecek. " dedi.

Yugyeom " Cenaze mi? Bu çok tehlikeli, çocuğun ölmediğini biliyorlar." dedi.

Jaebum dün gece Youngjae'in okuduğu lokasyonu öğrenip, SDS'in istihbarat kolundan faydalanarak oraya ulaşmıştı. Ve aldığı raporlara göre Youngjae'in evine kesinlikle bir saldırı yapılmıştı. Bariz kanıtlar bırakmamış olsalar da basit ve özensiz baskınlarını, SDS arama ekibi inceleyerek ortaya çıkarmakta zorlanmamışlardı. Pisliklerini kapamaya çalışmalarının tek nedeni ise SDS'i oyalamaktı.Jaebum bundan bütün üyelere bahsetmişti. Bhuwakulların ve Jaeyan'ın, Youngjae'in nerede olduğuna dair az çok tahminleri olabileceğini hepsi biliyordu. Üstelik bu iş tahmin boyutunu da aşmıştı, çünkü suikasti bitirdikten sonra çaldıkları kamera kayıtları onların elindeydi. Youngjae'in malikaneye girişini elbette görmüş olmalılardı. Katliamdan sonra nerede olduğu pek de meçhul kalmıyordu. Biliyorlardı, SDS, pisliklerini çoktan öğrenmişti ve bu, cepheleri genişletirken savaşın tehlikesini arttırıyordu. İki taraf da artık yakıcı bir taarruz eşiğindeydi. Önce kimin saldıracağı ise gerilimi yükselterek risk teşkil ediyordu.

" Farkındayım. Fakat bunu Youngjae istiyor. " dedi Jaebum.

Jinyoung sinirle bacak bacak üzerine attı. Güzel bacaklar, diye düşündü Mark.

" İstiyor diye, o çok değerli hayatını tehlikeye atamayız. " dedi alaycı bir şekilde Jinyoung.

Jackson gözlerini kıstı " Neden biraz saygı duymuyorsun Jinyoung? " dedi.

Mark bakışlarını sıkıntıyla tırnaklarına çevirdi. Güya profesyonel katillerdi ama üç yaşındaki çocuklar gibi didişmekten asla geri kalmıyorlardı. Kendi kendine güldü.

" Cenaze yapılacak fakat Youngjae katılmayacak. " dedi Jaebum.

Bambam " Nasıl? " diye sordu, ilk kez konuşuyordu. Jinyoung'ın endişeli bakışları onu bulmakta gecikmedi.

Seven Deadly Sin' • got7 *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin