• XXVII •

297 40 138
                                    

• Treachery & Torment •

Özel jetin kumandasındaki Yugyeom arka tarafa seslendi.

" Beş dakika sonra inmiş olacağız. Giyinseniz iyi edersiniz."

Jaebum onayladı ve kolundaki veri tabletine baktı. Sinyaller Youngjae'in hâlâ hayatta olduğunu gösteriyordu. Dayan, biraz daha.

Jaebun altın bakışlarını karşısındaki katillere odakladı.

" Giyinin. "

Bu kısa soluklu emir hepsini harekete geçirmeye yetti. Birazdan Tayland'a iniş yapmış olacaklardı.

◐†◑†◐†◑†◐†◑†◐†◑†◐†◑†◐†◑†◐†◑†◐†◑

( Bu kısım hassas içerik bulundurmaktadır. Rahatsız olacak olanlardan okumamaları önemle rica olunur.)

Haeyun; Youngjae'i içinde yalnızca bir çalışma masası, bir sandalye ve dolap bulunan bir odaya sokmuş ardından onu sandalyeye bağlamıştı. Bileklerini sandalyenin kollarına, bacaklarını da sandalyenin ayaklarına sıkıca sabitlemişti. Youngjae korku ve hiddetten tir tir titriyordu.
Haeyun dolaptan çıkardığı deri çantayı masanın üzerine bırakıp Youngjae'e bir bakış attı.

" Sana iki seçenek sunacağım. "

Çantanın içinden deri bir rulo çıkardı.

" İlk seçenek teslim olup beni tatmin ettikten sonra kendi rızanla, sana sorulan her soruyu 'dürüstçe' yanıtlamak. "

Rulonun ipini çözdü ve açılarak masaya serilen deri kumaşın içinden sıra sıra bıçaklar göz kırpıyordu.

" İkinci seçenek ise. "

Haeyun ince, kısa ve siyah saplı bir bıçağı parmakları arasına aldı. Odanın sarı ışığında, bıçak gümüşçe parladı.

" Seni teslim olmaya zorlamak ve yanıtları benim kendi ellerimle almam. "

Youngjae'nin boğazı kupkuruydu.

" Ya gururundan kendi rızanla vazgeçeceksin. "
Bıçağı parmakları arasında ustaca döndürdü.
" Ya da gururundan geriye iz kalmayana dek onu derinden  sökeceğim. "

Dolgun dudaklarını iki acımasız çizgiye dönüştüren iğrenç sırıtışıyla Youngjae'e yaklaştı.

" İki türlü de. " Bıçağı hafifçe Youngjae'in gözünün altındaki benin üzerinde gezindirdi. Youngjae metalin soğuk hissiyatıyla irkildi. " Gururunu yitirmiş olacaksın. "

" Bunun acı mı yoksa zevk mi vereceği sana bağlı. "

Bıçağı usulca elmacık kemiğine indirdi ve oraya kısacık bir çizik attı. Youngjae acıyla tısladı ve nefret dolu gözlerini Haeyun'un kara delik gözlerine dikti. Kızıl kanı beyaz teninde uzun ince bir yol çizerek çenesine doğru akıyordu.

" Sana asla teslim olmayacağım. " dedi dişlerinin arasından.

Haeyun sanki bu cevap onu eğlendiriyormuş gibi geri çekildi ve keyifle gülümsedi.

" Çok uzun sürmez. " dedi.

Haeyun, daha uzun ve ucu hafif kıvrımlı bir bıçak kapıp Youngjae'in önünde diz çöktü. Yüzündeki gülümseme bir türlü kaybolmuyordu. Youngjae'in kasığına hızla bir kesik attı. Ardından mükemmel yırtığı parmaklarıyla genişleterek Youngjae'in bembeyaz kasığını ve az önce açtığı ince yarayı görünür kıldı. Bakışlarını Youngjae'in gözlerine dikti.

Seven Deadly Sin' • got7 *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin