• XLVI •

184 30 39
                                    

•Deceased Nobodies •

Jackson, süratle koridorda ilerlerken Yixing de arkasından seyirtti. Neyse ki silahların bulunduğu oda koridorun sonundaydı.

" Boş üsse saldırarak ne bok yiyor bunlar?!" diye kendi kendine mırıldandı.

Jackson beline sardığı silah kemerine ve üstüne geçirdiği deri yeleğe sayısız silah yerleştirdi, ikiz kılıçları da her zamanki gibi sırtından yükseliyordu. Yixing onunla aynı adımları izlerken, tabanca sesleri binanın dışında yankılanmaya devam etti. Bulundukları odaya doğru gelen sık adımların gürültüsü, Jackson'ın namlusunu kapıya doğrulttu.

Alnının ortasından vurulmak istemeyen Chan, nefes nefese gerileyip ellerini havaya kaldırdı.
" Benim, Patron."

Jackson silahı indirip " Vito?" diye sordu.

" Ön kapıyı koruyor, ben size bakmaya geldim. "

Jackson çenesini sıkarak Yixing'e döndü.

" Arka kapıdan çık, camlardan sakın ve derhal adamları çağır! "

" Anlaşıldı."

" Yixing."

Yixing ona endişeli gözlerle baktı.
" Yirmi yaşından küçük olan kimse gelmesin. Ve sakın ölme! Bu bir emirdir. "

Yixing başıyla onayladıktan sonra silahını önünde doğrultarak, odadan koşup çıktı. Jackson, Chan'a şöyle bir baktı.

" Sen benimle geliyorsun. Ava çıkıyoruz."

Chan sertçe yutkundu. Jackson'ın yüzündeki ifadenin hayra alamet olmadığını bilecek kadar uzun süredir çetedeydi. Yine de heyecanlanmadan edemedi. Beraber merdivenlere atıldılar. Jackson önden gidiyordu. Ön kapıya vardıklarında, sağ kolundan kanlar boşalan Vito duvarın ardına sığınmıştı ve devamlı olarak ateş ediyordu. Gelen kurşun yağmuruna rağmen kapıyı korumayı başarmıştı. Jackson ona seslendi.

" Emrimle koşmaya başlıyorsun. İkinci kata çık ve önüne çıkan herkesi vur."

Vito onaylayıp, yaralı koluna aldırmaksızın dik durmaya çalıştı. Jackson ona daha dikkatli baktığında bir kaç parmağının eksik olduğunu fark etti. Sesli bir küfür savurup, merdivenlerin üzerinden aşağı inmiş Chan'a talimat vermeye devam etti.

" İlk bir kaçını vur, sonra içeri dolmalarına izin ver. Hepsini ortaya toplayacağız. Vurulmamak için yerini sık sık değiştir ama kolonların ardından çıkma, beni kolla."

Binanın girişi, boyuna uzundu ve kenarları dik durmasını sağlayan kolonlarla kaplıydı. Holün geniş olmaması, Jackson'ın avı için oldukça avantajlıydı. Böylece kurbanların hareketleri kısıtlanacak, ileri gitmekten başka bir şey yapamayacaklardı. İleride de Jackson vardı...

" Tamamdır, Patron."

Trabzanların ardına çöküp, Chan'a baş hareketleriyle kapının kenarındaki kolonun ardına geçmesini emretti. Chan yerini aldığında dudaklarını araladı.

" Şimdi."

Vito ateşi keser kesmez koşmaya başladı. Adamların kapıya yığılması ise uzun sürmedi. Chan, uzun namlulu canavar silahıyla gelen ilk ikisini yere serdi. Diğerleri ne olduğunu anlayamadan Chan kolonun ardından ateş etmeye devam etti. Birer birer yere yığılmalarına rağmen daha fazlası geliyordu. Chan'ın indiremeyeceği kadar çoğaldıklarında, Jackson trabzanların arkasından nişan aldı. Gözünün kilitlendiği her hedef yere yığılırken yeri açık olduğundan üzerine kurşun yağmaya başladı. Şimdi sırasıydı.  Chan karşı ateşle dikkatlerini dağıttığı sırada Jackson ağır silahını yere fırlattı ve var gücüyle trabzanlardan aşağı atladı. Uçmaktan hoşlanıyordu. Havadayken sırtındaki kılıçları çekti. Adamlar şok olmuş bir halde ona bakarken bir tanesinin boğazı ensesine kadar yarılmıştı bile. Kendi etrafında dönüp bir diğerinin yüzünü ikiye ayırdı.
Çığlıklar kulaklarına ulaşana dek, üç tanesini daha indirmişti. Jackson öyle hızlıydı ve hepsi de öyle zayıf ve korku içindeydi ki ellerinde son teknoloji silahlar olduğunu unutarak kaçışmaya başlamışlardı. Ateş etmek akıllarına gelmiyor, silahına davranan olsa dahi Chan'a yem oluyorlardı. Chan devamlı olarak kolonlar arasında koşuyordu. Hiçbiri, tepeleme ateş etmek dışında bir şey bilmediği için nişan alamıyor ve bir bir yere yığılıyorlardı. Jackson, sağ kılıcıyla birinin kalbini deldi; ardından yere çöküp bir diğerinin ayak tendonlarını kesti. Chan ona baktığında dans ediyor gibi görünüyordu. Süratle kestiği etlerden üzerine kan sıçrıyor; eğilen, dönen ve sıçrayan bedeni alevler misali kıvrılıyordu. Chan daha önce hiç bu kadar epik bir katliam görmemişti.

Seven Deadly Sin' • got7 *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin