Bölüm 10/ Noel Baba Sen Misin?

24.7K 1.1K 59
                                    


₩ Bölüm 10: "Neol baba sen misin?"₩

Bölüm Şakısı: Taylor Swift; Wildest Dreams

(Multimedya:Bora)

İyi Okumalar.....

"Ahhh"

"Allah'ım bu kız hangi hayvana verecektin de yanlışlıkla bana verdin. Ha?" Sıkıntıyla iç çekip ayağıma dolaşan pikeyi itekledim. Sabah bir kez düştüğüm yetmiyormuş gibi şimde de, Sabah sinirle yere atıpta kaldırmadığım için tekrar ayağıma dolanmış düşmüştüm. "Sanada Günaydın anne." Annem kapıda homurdanırken yerle olan ateşli öpüşmemi kesip ayaklandım.

Masada duran çantamı boynuma taktıktan sonra babetlerimide giyip çıktım odamdan. Bügün Emre'nin bana getirdiği erikleri almaya gidecektim. Gitmezsem kardeşi olan Cemre cadısı yepsini yerdi sırf bana gıcıklık olsun diye.

"Ben çıkıyorum canım anam."

"Nereye?"

"Hayvanat bahçesine gidiyorum. Gerçek anamla babamı bulmaya." diyip dış kapıyı açıp çıktım evden. Arkamdan kapıdan gelen sesle sırıttım. Iska.

Anamın terliğini yine yiğen kahramanıma teşekürlerimi sunup merdivenlerden inmeye başladım. "Teyzene selamlarımı ilet." Bahçeden çıktığımda diğer tarafta Nalan Hanımla oğlu manda yavurusu olan Aras'ı görmemle durdum.

"Tamam."

Nalan Hanım Aras'a cevap verecekken beni görmesiyle "Meraba Masal'cım" diyip bana döndü. Çakma Vini'de bana dönerken ondan bakışlarımı çekip bende Nalan hanıma baktım.

"Meraba Nasılsınız." Bu aralar pek bir kıbarım. "İyiyiz canım benim. Nereye gidiyorsun Aras bıraksın seni taksiyle uğraşma."

"Yok teşekür ederim. Hem yolunu falan değiştirmek zorunda kalmasın Aras arkadaşım." Zorlukla gülümseyip Aras'a baktım. Pis pis sırıttıp "Yok yok götürürüm ben seni. Uğraşma hiç taksiyle." Ona kötü bakışlarımı atıp itirazlarımı sunacakken Nalan hanımın yine araya girip "Nereye gidecektin ki?" sorusuyla omuzlarımı düşürüp "Emre'lere" dedim. "Eee zaten Aras' ta oraya gidiyordu." Bu kadarıda fazla ama haaa."Biz ikimiz sığmayız ki arabaya" dedim söylediğim yalana kendim bile inanmazken.

Nalan hanım bana gülerek cevap verirken Aras orangusun "Dün çok güzel sığıyorduk ama" demesiyle gözlerimi kocaman açıp onun bana sırıtarak bakan yüzüne baktım.

Nalan hanımda benim gibi şok yaşarken "Şey şey için." utançla başımı önüme eğdim. Bu ne utanmaz çocuktu yaa böyle. Alllah bilir kadın neler düşünüyordu şimdi? 'Arabaya sığıyorduk' demişti ya. Sanki şey yapmamıza rağmen sığmışız gibi. Ahhh, yanaklarım alev alev yanıyordu şu anda.

Ona sinirli bakışlarımı atıp "Dün ben uyuya kaldım arabasında. Sadece o kadar. Eve geri dönerken gözlerim kapanmış. O kadarcık, Ne eksik ne fazla. Başka hiç bir şey olmadı. Hemse hiç bir şey. Masun masum uyuya kalmışım. Vallaha bakın.. "

"Tamam Masal'cım anladım. Hadi daha fazla beklemeyinde gidin artık." Daha fazla beklememek derken? Offf. O Aras'ın peşinden fareleri kovallatırmayan ne olsun.

"Tamam peki." deyip hemen arabaya bindim. Biraz daha kalırsam benden salça bile olurdu. Aras beyimizde sonunda arabaya teşrif edebildiğinde Nalan hanımın gittiğine emin olduktan sonra o emniyet kemerini taktığı sırada koluna cimcik atıp "Ne yaptığını zannediyorsun sen?" diye sordum sinirle.

Yüzünü buruşuturup cimcik attığım yeri avuşturdu. "Senin bu domates olmuş yanaklarından salça yapmayı düşünüyorum. Ne dersin" sinirle gülüp "O salçayı alır musait bir yerine sürer, Farelere kemirtirim Aras Soykan" dedim. Gülüp arabayı çalıştırdı. "Ne meraklasısın muait yerlerime"

ErikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin