Bölüm 34 / Peri Kızı

13K 612 123
                                    

Bölüm 34/ Peri Kızı

*Multi-medya; Masal

*Multi-medya; Masal

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bir şans." diye devam etti yalvarır gibi. Sertce yutkundum. "İkimize de bir şans."

"Benim gibi manda yavrusuna nasıl aşık olabildin ki?" diye sorarken amacım tamamen aklımla kalbim arasındaki kavgayı dağıtmaktı. Arda iyiydi, hatta baya iyi biriydi. Ama bir başkasını severken onun yanında nasıl olurdum ki?

"Sen kendinin farkında değilsin." Avuçları hala elimi ona uzatmam için bekliyordu. Durgun gözlerle gözlerinin içine baktım. "Bana biraz zaman ver olur mu?"

"Hayır demedin." dedi şaşkın bir sesle. Başımı iki yana salladım. Sanırım ikimizde kabul etmeyeceğimi düşünüyorduk. Şu an Aras'a olan kızgınlığımla Arda'ya evet desem doğru olmazdı ama yine hiç bir zaman bir araya gelmeyeceğim Aras yüzünden Arda'yı red etmeyecektim. "Yarın yeniden konuşuruz." derken ayağa kalktım. Arda da hemen benimle birlikte kalkarken şapşal gibi gülümsüyordu. "Çok uzunsun." derken kafamı kaldırmak zorunda kaldım. Onunla göz göze gelebilmek için yanımda tabure taşımak zorunda kalabilirdim. Yoksa sevgili olduğumuzda eli niyetine bacaklarını tutacak gibiydim. "Annene söyle seni yüksek derecede bir kac defa yıkasın olur mu?"  İğrenç espirime goz devirmek yerine tatlı bir ifadeyle güldü.

"Yada belkide sen uzamaya çalışırsın." dedikten sonra sahaya inerek kaptığı basketbol topunu bana doğru fıtlattı. Topu yakalamak için zıplamak zorunda kalırken "Hiç sanmıyorum." dedim, onaylamaz bir sesle. "Benim hareket etmem için güneşin batıdan doğması gerekiyor." Yakaladığım topu sağ belimle kolum arasına sıkıştırıp saçlarımı geriye doğru bıraktım. "Yani kıyametin kopması lazım."

Arda gülerek saçlarını karıştırıken basketbol topunu geri ona fırlatıp "Görüşürüz." dedikten sonra çıkış kapısına doğru yürümeye başladım. "Görüşürüz peri kızı."

Peri kızı mı, ben mi?

Abidin bile şaşkın bir şekilde göğsümün duvarlarını araladı. Arda beyin kanaması falan mı geçiriyordu acaba? Aklı dengesi de yerinde olmayabilirdi gerçi. Gözüde kördü herhal.

Yoksa maymunun öz torunlarından olan ben masalların peri kızı değil anca tarzanın yanında göril olurdum.

Spor salonundan çıktığım an karşılaşmayı bekledigim kişi asla Lale değildi. "Bakıyorumda attan inip ata biniyorsun tatlım. Ne bu şans sende ki? İyi pazarlıyorsun kendini sanırım." Bizi mi dinlenmişti?

Kaşlarımı çatarak ona ne sırvalıyorsun bakışı attığımda siyah saçlarının uçlarında parmaklarını dolaştırıp "Kaç paraya gidiyorsun?" dedi ağzını yaya yaya. "Bora'nın yatağını ısıtmanı da isteyecegim senden."

Kelimeleri uğultu halinde kulağımdan içeri sızdığında, beynimden vurulmuşa döndüm. O bana ne ima ediyordu?

"Sen..." dedim tüm gücümle onu duvara çarptığımda. "Sen ne dedin bana?" Sırtını çarptığı için acıyla kıvrandığında gözüm dönmüş bir vaziyette üzerine yürüdüm

ErikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin