Bölüm 35 / Söz

9.8K 405 76
                                    


Bölüm 35 / Söz

Keyifli Okumalar

"Doğru." dedi inanmıyormuş gibi. Gözümden düşen yaşla beraber gozlerimi sımsıkı yumdum ve başımı salladım. "Doğru."

Aras bir adım geriye gitti. Yüzündeki ifade darmadumandı. Gözlerinde hayal kırıklığı, kaskatı çenesinde öfke ve yumruk yaptığı ellerinde kocaman bir savaş vardı. Gözünün önünde şu an ben değilde başka biri olsaydı çoktan yüzüne geçmiş bir bir yumrukla yere serilmiş olurdu.

Ama bende yerle birdim zaten.

"Doğru." dedi bir kez daha. Kolumu bıraktığı an iki yanıma düşen ellerimi yumruk haline getirdim. Omuzlarım gözyaşlarımla birlikte sarsılırken dudaklarımı sımsıkı birbirine bastırdım. "Kedicik de öldü." diye fısıldadı sadece benim duyabileceğim bir sesle.

Kedicik ile farenin hikayesi bu kadarcıktı işte.

Biz bu kadardık.

Başını iki yana sallayarak bana arkasını döndüğünde, kalbimin paramparça olurken çıkardığı sesi duyuyordum. Acı bir uğultu göğsümün içindeydi.

Gözlerini gözlerimden çektiği an bakışları hiç bir seyden haberi olmayan Arda'ya döndü. Bir şey yapacaktı. Gözlerindeki hayal kırıklığı saf bir öfkeye dönmüştü. Onlara doğru bir adım atarken hızla Aras hepimizden önce davranıp yumruğunu havaya kaldırdı.

Arda yüzüne yediği yumrukla duvara çarptığında "Uzak dur ondan." diye bağırdım tüm gücümle. Onun hiç bir suçu yoktu. Aras'ın bir kez daha kaldırdığı yumruğunun önüne geçtiğimde "Çekil." diye kükredi. "Git buradan."

"Masal çekil."

"Git dedim sana Aras Soykan. Bizden uzak dur."

"Biz?" dedi şok içinde. "Bu kadar çabuk mu biz oldunuz?"

"Bunu sen mi söylüyorsun?" dedim yüzümdeki acı tebessümle. "Gözümün önünde o sürükle öpüşen sen mi söylüyorsun bunu bana?"

"Sen kime sürtük diyorsun." diye araya girmeye çalıştığında Lela, Aras "Kes sesini." diye bağırdı ona, gözlerini gözlerimden çekmeden. "Her seyi yanlış yorumlayan sendin."

"Hayır." diye fısıldadım. "Sen yanlış yaptın, bende sen ne yaptıysan onu anladım. Şimdi git buradan."

"İstediğin gibi olsun." Bir adım daha gitti ve bu kez Bora'ya yöneldi. "Bu da arkamdan çevirmeye kalktığın serefsizlikler için." diyerek Bora 'ya da bir tane geçirdi. Hedefine Lale'yi aldığında bir sey yapmayacağını biliyordum. Bir kıza vuracak biri asla değildi. "Dua et kızsın." dedi uyarı dolu bir sesle. "Yarın siktir olup gidiyorsun okuldan. Bir daha da değer verdiğim birine zarar verdiğini görürsem, kiz falan dinlemem. Haberin olsun. Sen geçmişimin en çirkin parçasından birisin"

Değer verdiğim. Buna inanmayı çok isterdim.

Sonra gitti. Lale o kadar öfkeliydi ki, Hiç bir şey yapamamın delirmesiyle ben hariç etrafındaki her şeye saldırmaya çalıştı. Bora onu zorla dışarı çıkartmayı başarsada bağırışları tüm okulu inletmişti. Emin olabilir ki, gidişini bir kasa erikle kutlayacaktım. Cehenneme kadar yolu vardı.

Arkamda duran Arda'ya ne diyeceğimi bilemeyerek döndüm. "İyi misin?" diye sorduğunda gözyaşlarımı silerek gülümsedim. "Özür dilerim."

"Önemli değil." Tam o sırada ikimizin arasına giren üç kişiden ilki Ege'ydi. Arda'yı yakasından tuttuğu gibi arkasındaki duvara çarparken Emre ve Emir'de aramıza bir duvar gibi dikildiler.

ErikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin