Bölüm 12/ Şehzade Hasretleri

25.1K 1.1K 22
                                    

₩ Bölüm 12: Şehzade Hasretleri ₩

Bölüm Şakısı : Burcu Güneş; Yakın Mesafe

(Multimedya; Masal Aras ~As&Mas~)

İyi Okumalar....

"Herkese günaydın arkadaşlar."

Serkan hocanın içeri girmesiyle sinirle ellerimi ondan kurtarıp önüme döndüm. Ne Abidin neden dünyanın bütün iç sesleri bir araya gelip ona hak versede ben vermeyecektim. O uyuz sinir bozucunun tekiydi. Aynı benim gibi.

Aynı kutuplar birbirini iteklerlerdi. Bizde öyleydik. Neredeye aynı özelikleri taşıyorduk. Belki bu yüzden katlanamıyorduk birbirimize. Aynı kutuplar asla birleşemezdi. Ona bir şey hissetmem imkansızdı yani.

Serkan hocanın kaslarını gösteren beyaz gömleğini giydiğini gördüğümde az önce yaşananların hepsi aklımdan uçup gitmiş gibi sırıtmaya başladım. Ege'nin bakışlarıda o anda bana dönmüş, elini havaya kaldırıp uyarmıştı beni. Oda Serkan hocaya ne kadar hayran olduğumu biliyor, bu kas gösterisini sevkle izleyeceğimi biliyordu. Cem'ciğim bir, Serkan hoca ikiydi benim için.

Gerçi Cem'ciğim ellere gidecekti. Somurtum yine birden bire. Evleneceği kızı bulup, kenara çekmeliydim. Öyle kolay kolay vermezdim kimselere onu.

Gelelim Serkan hocaya... Oda geçen sene evlenmek üzereydi ama bir şeyler olmuş ayrılmıştı nişanlısından. Burada ayrılmaları için ettiğim dualarda tutmuş olabilir gerçeği. Birini geri kazanmışken birini kaybediyordum. Cem'ciğim içinde dua etmeliyim galiba.

Sonra ona nikahı basar, Serkan'cığımıda kuma olarak alırdım.

Ege'ye dil çıkarıp takrar kas gösterisine odaklanıp sınıftaki kızlarla beraber "Sizede günaydın kas... Yani hocacığım." diye bağırdım. Gözleri hepimizin üzerinde tek tek gezinip gülümsediğinde gülüşüne derin bir iç çektim. "İçine gir istersen adamın." işte yine o sinir bozucu ses. En güzel anların içine karabasan gibi çöküyordu bu çocuk. "Olur vallaha..." diyip gıcıkça gülümsedim ona bakmadan. "Bende kovayım adamı."

"Nedenmiş o?" dayanamayıp sinirle ona döndüğümde hiçte samimi olmayan bir gülümsemeyle arkasına yaslandı. "Okul benim değil mi? İstediğimi yaparım."

"Öyle mi şehsade hasretleri?" başını sinirle sallayıp "Öyle" dedi. Sinirle kolunu vurup "Öyle bir şey yaparsan odana fare salarım. Diğer güne şeyini bulamazsın ona göre."

"Ne kadar meraklısın şeyime.." dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Yüz ifademe bakıp güldükten sonra "Farecik." diye fısıldadı. Yanaklarım al al oldu utançtan. "Bana fare demeyi kes yoksa cidden Fare olur kemiririm her yerini." diye tısladım. Gülüp tekrar "Fare." diye fısıldadı. Sinirle gülüp az önce vurduğum kolunu yakalayıp ısırdım. "Ahhh."

"Sen kaşındın Kedicik." bana hayretle baktığında Serkan hocanın "Ne oluyor orada?" diye sormasıyla bütün sınıf bize dönmüştü. Gözlerimi ondan kaçırıp Serkan hocaya baktım. Sınıftakiler bize sırıtarak bakarken Serkan hoca gayet ciddi bir ifadeyle bakıyordu. Kesin yanlış anladılar. "Hiç bir şey hocacığım. Arkadaş yenide ona sizin dersinizle ilgili bazı kuralları anlatıyordum."

"Demek aramızda yeni bir arkadaş var." şirince gülümseyip ona Arasorangusunu gösterdim. "Öyleyse yeni arkadaşımız bize kendini tanıtsın." Aras dişlediğim kolunu avuşturup bana ters ters baktıktan sonra Serkan hocacığıma döndü. "Ben Aras Soykan... Bu kadarı yeter galiba." Ego fışkıran yüz ifadesini takındığında Serkan hocada gülümsedi.

"Okulun yeni sahiplerinin bir yakını olmalısın galiba." Keşke sadece bir 'yakın' olabilseydi kas yumuğı mubarek ama beni günaha sokan hocacığım.

ErikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin