Multimedya; Masal & Aras
"Benim o sevmediğimi!" Öfkeyke Derin'i ittirdim. "Seviyor musun yani?" Şaşkınlıkla sorduğu soru karşısında göz yaşlarımı ellerimin tersiyle sildim. "Seviyorum."
"Seviyorsun?"
"Seviyorum." Gözlerim dolu dolu boğuk bir sesle bağırdığımda Derin omuzlarıma tutunmuş beni sarsmıştı. "Sen ciddi misin, yani gerçekten.... Seviyor musun onu?"
Titreyen bedenim arasında gözlerimi kırpıştırdım. Bir damla yaş son defa yanaklarımdan süzülmüştü. "Bu içimdeki garip hissin adı..." dedim ve zorlukla yutkundum. "Tarifini yapamam." Derin beni sarsamayı bırakmış, buğulanmış gözlerimi aydınlatmak adına parmak uçlarıyla gözlerimi silmişti. "Tarifini yapamazsan zaten aşktır o."
"Seviyorum." diye fısıldadım zorlukla. Derin'nin az önceki öfkeli hali yok olmuş, gülmeye başlamıştı. "Sonunda Masal birine aşık oldu. Bu günleride görecek miydim Yarabbim ben?" Başını yukarı kaldırıp dua ettikten sonra gözleri tekrar beni bulmuştu. "Helal bee kankam aşık oldu, İtiraf edebildin sonunda."
"Sen.." diye başladım sinirle. Az önce itiraf edebilmem için mi o kadar üzerime gelmişti? "Hiçte zor olmadı haa, biliyordum." gülerek boynuma atladığında ona kızmayı sonraya bıraktım. Dediği gibi ilk defa birini seviyordum. Bu bir mucizeydi benim için. Hemde Aras'ı seviyordum. Aman Allah'ım.
"O kadar çok mu belli ediyordum?" diye sorduğumda odada ki varlığını unuttuğum Melis "Hemde nasıl." demişti. "Aramızdaki o inatlaşma, gülmeniz, o bakışmalar..." hülyanan gözlerine Leyla kıvamında bakıp "Gel buraya ikinci üvey sisterım, sarılalım." diyip kollarımı açtım. Melis kıkırdayarak yerinden kalkıp açtığımız araya girdi. Derin gibi oda "Masal aşık oldu." diye bağırdı, annemlerin bu akşam evde olmayışlarındandı bu rahattılığımız yoksa ne arardı ben sevgimizi haykırarak dillendirecek g*t. Anam duysa o otuz sekiz numaralı terlikleriyle beni bir güzel döverdi. "Seviyorum bee..." diye bağırdım tepinmeye devam ederken. "Aras'ı seviyorum."
"ARAS'I SEVİYORUM!"
Defalarca kez ardı ardına bağırırken karşı camdan gelen ışıkla "Geldi." diye fısıldadım. Hemen açık pencerenin önüne dikilip az önceki bağırışımı duymamasını umdum. "Duymamıştır değil mi?"
"Sanmam, baksana onun camı kapalı. Hayatta duyamaz." Umarım diye geçirdim içimden. "Eee şimdi ne yapıyoruz." diye sordum heyecanla. En az benim kadar bu konularda deneyimsiz olan Melis bilmiyorum dercesine omuz silkince, ikimizde Derin'e döndük. O deneyimliydi. İlk aşkıyla sonsuza kadar gidiyordu. İki yıllık bir ilişkiyi sürdürmek yetenek isterdi herhalde. Sevdiğimi söylemiştim söylemesine de şimdi ne olacaktı. "İtirafı ettirdin de şimdi ne yapacağım ben?"
"Onunda sana karşı olan duygarını öğrenmemiz gerekiyor." Birbirimizin gözlerinin içine baktık. "Bunu nasıl öğreneceğiz peki?"
"İşte onu bilmiyorum." diyip Derin kenara çekildi. Ona hayretle baktığımda omuz silkti. "Seni öldüreceğim." diyip üzerine atlayacağım sırada "Kankam." diye cırlayıp Melis'in arkasına saklandı. "Yaa bu normal bir erkek değil ki, iki gözlemle sana karşı ne hissedip hissetmediğini öğreneyim. Aras'tan bahsediyoruz. Çocuk senin dışında herkese sır küpü." Doğru söylüyordu, somurtarak pencere yaslanıp camına baktım. Perdesi örtülü olduğu için ne yaptığını göreniyordum ama gelmişti. Bu bana yeterdi. "Onu en iyi sen anlarsın aramızda." Melis' te ona hak verircesine konuştu lakin benim erkeklere o anlamda hiç bir bilgim yoktu. Hayatıma aldığım erkekler genelde hep kankam olurdu. Sevgili, aşk bana hiç uğramamıştı bu zamana kadar. Bu bir ilkti. O kadar deneyimsizdim ki attığım her adımda düşeceğimi biliyordum. "İlk önce sana duygusu var mı onu bilmeliyiz. Varsa zaten o sana en yakın zamanda açılacaktır. Yoksada onu sana aşık edeceğiz."
"Ona nasıl olacakmış Derin'ciğim?"
"Çok basit, Yaklaşın bebekler." Sır verecekmiş gibi eğildiğinde, gözlerimi devirip yanına yaklaştım mecburan. Şu an aramızda en bilgili olan oydu ve o ne derse yapmak zorundaydım. "Aras değişik biri olsada, oda bir erkek sonuçta.." diye fısıldadı. Eee dercesine kaşlarımı kaldırdım. "Erkeğin kalbime giden yol midesinden geçermiş." Kıkırdayarak göz kırptı. "Aras'ın midesine bir kaç tur atttırda görelim." diye gaza getirmeye çalıştı beni. "Derin haklı bende bir kitapta okumuştum. Erkekler midesine düşkün yaratıklardır." Bende mideme düşkünüm, erkek mi oluyorum o zaman ben?
'Aşk senin olmayan espiri anlayışına vurdu.' diyen Abidin'e kıçımı döndüm. ' Aşk gelince, ben diye bir şey mi kalır Abidin?' diye içime Felsefik yanımı konuşturduktan sonra "O zaman Erikli kek yapma zamanı." diye cırladım. 'Tek yapabildiğim çünkü bu." diye devam ettim. Erikli her türlü şeyi yapabilirdim. "O zaman mutfağa."
Hep birlikte mutfağa indikten sonra hazine gibi sakladığım erik kaslarımı çıkardım. Kızların gözleri yeşil yeşil oldu. "Göz hakkı dışında bir tane bile alırsanız, sevgiliniz yanında osurun."
"Yaa Masal." Derin mızmızlanırken Melis "Benim sevgilim yok, yani benim için sorun yok." diye eriklerime gömülmeye yeltendiğinde "Gekecekte buna dahil." dedim korkuyla. "Çok kötüsün." diyip bir miktar aldılar. Hallerine acıyıp bir kaç tane daha verdikten sonra "Yeter bu kadar." diyip kek için yeterli olacak kadar alıp takrar eski yerine sakladım. Bunlar benim kötü gün eriklerimdi. Karınca misalı bütün yaz toplanmış kışa hazırlık yapmıştım. Birazcıkta 3E'denden de faydalanmış olabilirdim ama yinede Ağustos böceklerine yedirmezdim tek hazinemi.
Uydurarak bulduğum erikli kekimin malzemelerini hazırladıktan sonra Nil Karaibrahimgil'den 'Sana kek yaptım.' şarkısıyla beraber ilk önce eriklerimi rendeledim daha sonra malzemelerimi çırpmaya başladım. Kızlar beni izleyip bu ilk defa gördükleri halime gülüyorlardı. "Senide sevdiğin biri olunca göreceğim." diye Melis'e parmağımı salladım. "İmkansız." dedi iğrenircesine "Erkeklere asla güvenmem. Bu yüzden bir ilişkimin olması çok zor." diye devam ettirdi. Hımmm. "Hepsi aynı mal."
"Benim Emir'im mal değil." Derin yine sevgilisini koruma altına aldığında gülerek hazırladığım hamuru kek kalıbıma döktüm. "Yirmi dakika sonra hazır." diyip ellerimi birbirine çıktım. "Yirmi dakikaya kadar sende hazır olsan iyi edersin kankam. Her yerin un olmuş."
"Ben böylede güzelim." diyerek omuz silktim. Evet kek yapabilirdim ama daha bir erkek için kendimi süsleyecekte değildim. "Beni seven böyle sevsin." Derin başını onaylamayan bir tavırla sallayıp "Sen bilirsin." dedi. Muhabetime yirmi dakika daha sürdürüp kekin olmasını bekledik. Fırın kekin piştiğini gösteren abuk subuk ışıklar yakıp ses çıkardığında keki çıkartıp hızla dilimleyip güzel bir tabağa yerleştirdim. "Harika görünüyor."
"Git ve ona göster." diyip omuzlarıma destek olurcasına vurdular." Oda sana aşık olacak." Bir kekle aşık olur muydum bilmiyorum ama öyle bir gaz vermişlerdiki bana, beş dakika sonra soluğu onun kapısının önünde almıştım. Anne ve babası daha dönmemişlerdi bu yüzden yalnız olmalıydı. "Masal." Kapıyı açan Aras bana hortlak görmüş gibi baktı. Evet gaza gelip buraya kadar gelmiştimde, şimdi ne diyecektim? Mideme yine tekemeler yemeye başlamıştım. Titrek bir nefes alıp gözlerimi kırpıştırdım. "Sana kek yaptım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erik
Teen Fiction"Ben yeşili severdim o siyaha aşık etti beni." -Masal Zorlu- "Aynıydık ama o aynanın aydınlık yüzüydü ben karanlık." -Aras Soykan- Bir adet Masal Zorlu. Bir Adet Aras Soykan hikayesi. İki birbirinden öküz insanın aşka yolculuğu "Sen Beni...