FemLock! AU

•Dadının Baş Parmağı•Kısım 2•

"Bu zayıflığımı affedin lütfen.Sadece dehşet içerisindeyim...Özür dilerim..."
"Anlatın bayan."
"Dadıları olduğum bu çocukların ailesi varlıklı insanlardır.Dikkat çekmemek için böyle bir yeri tercih ettiler.İşlerini hâlledip evlerine geri dönüyorlardı.Ben de o zaman içerisinde çocukların ihtiyaçlarını karşılıyor,onlara göz kulak oluyordum.İşimden de memnundum.Rutinlerimden şaşmam,Bayan Holmes.Geçen gün,çocukları her zamanki gibi parka götürmüştüm.Sıradan bir gündü ve her şey olması gerektiği gibiydi.Fakat...Fakat ağaçların arkasından özellikle dadıları olduğum çocukları izleyen bir adam görünce nasıl endişelendiğimi tahmin edebilirsiniz.Belayı sezdiğim gibi çocukların elinden tutup eve geri döndüm.Pencereleri ve kapıyı kilitleyerek güvende olmamızı sağladım.Yani,bir saat öncesine kadar...Öyle sanıyordum...Tanrım...Ah,devam edeceğim! Etmek zorundayım! Bir şekilde eve girmiş! Nasıl girdiği hakkında hiçbir fikrim yok! Çocukları kaçırmaya çalıştı! Ona direndim ama son anda mutfak bıçağını alıp elime geçirdi! Parmağımın son hâli bu! Çok direndim Bayan Holmes! Fazlasıyla! Tanrı beni affetsin! O yavrucakların anne ve babası beni bağışlasın!"

Zavallı kadın,Holmes'un ayaklarına kapanıp yalvarmaya başladı.

"O pisliği ve masum çocukları bulun Bayan Holmes! Yalvarırım!"

Sherly yüzünü buruşturdu ve hepimizi şoke edecek o cümleleri kadının yüzüne yüzüne savurdu.

"Nasıl bu kadar kolay yalan söyleyebiliyorsun be kadın?! Kalbin çürümüş senin! Seni önemsiz varlık! O,hâline çok acıdığım,anne ve babanın hisleriyle oynamaya nasıl cüret edersin?!"

Kadının gözleri fal taşı gibi açılmıştı.O yüz ifadesini asla unutmam.

Bir anda "zavallı" olarak adlandırdığım kadın ayaklandı ve kapıya doğru koşmaya başladı.Kaçmaya çalıştığını anlayınca peşinden koşup üstüne atlayıp kollarımla sararak onu etkisiz hâle getirmeyi başardım.Kafam karışmıştı.Sadece içgüdüsel hareket ediyordum.

"Harikasın Johanna Watson!" dedi Sherly beni alkışlarken.Bayan Lestrade ise olanları,benim gibi,çözümleyememiş bakışlarıyla "N'oluyor Sherly! Yine bizim göremeyip senin gördüğün şey nedir?!" dedi alay ve övgü karışık imasıyla.
Sammy Donovan ve Pearl Anderson kaskatı kesilmiş,olanları anlamlandırmaya çalışıyor gibiydi.

Müfettiş Gracie Lestrade,meslektaşına güvenip neden dadıyı suçlu bulduğunu anlatmadan önce kadını kelepçeledi ve o hâlde dinlemesi için koltuğuna geri oturttu.Biz de o kadının etrafına sandalyelerimizi çekip Sherly'nin açıklama yapmasını bekledik.

"Hatırlarsın Johanna,evsiz ağımdan iki çocukla tanıştırmıştım seni."
Onaylayarak kafamı salladım.
"Sen hatırlamayacaksın çünkü o ara tuvaletteydin.Ben ise o zaman diliminde evsiz ağıma haber salmıştım."
"Yok artık!" dedim büyülenmiş ve şaşkın tavırlarımla.Sherly ise gülümsedi.Sonradan ben de utanıp "Üzgünüm,lütfen devam et." dedim.
"Aden ve Kory olanların hepsini zaten görmüş.Onlar da bana haber vermek için geliyorlarmış.Sen evden çıkmadan önce ayakkabılarını giyerken ben de onlardan bilgi aldım.İki sokak ötedeki küçük bir binanın giriş katının penceresinden çıkan bir adam ve biri kız diğeri erkek iki çocuk gördüklerini söylediler.Kory'nin ailesi adamı yakalamış ve çocukları da bana getirmişti.Onları bizim eve aldım.Yani güvendeler müfettiş,rahatlayabilirsiniz."

Bayan Lestrade'ın sandalyesinde derin bir oh çektiğini duyabilmiştim.

"Dadıdan daha fazla bilgi alırım böylece sonuca daha hızlı varırım demiştim ama ağzı sıkı çıktı.Fakat bu benim için problem değildi.Erken gelmeniz iyi olmuş Lestrade.Sayenizde tüm deliller ortada.Onları yok edecek vakti olmadı tabii.Her neyse,binaya girmeden önce pencerenin altına baktım ve çimende bir kız çocuğunun tokasını gördüm.Acele bir bakıştı,orada bırakılmış ayak izlerini incelemeye gerek duymadım.Dadı,şüphelendiğinde pencere ve kapıları kilitlediğini söylemişti.Sadece bu kısmı doğruydu sanırım.Park olayı tamamen yalandı.Adam,bir şekilde içeri girmiş olmalıydı fakat kilitli yerlerden giriş imkânsızdı.Kapı çeliktendi.Geriye tek bir yol vardı o da içeriden yardım.Şunu da söylemeliyim ki çocuklar yanıma geldiğinde küçük kızın iyi para edecek birkaç parça mücevheri olduğunu gördüm.Erkek çocuğun ise künyesi iyi para ederdi.Bir şeyler kafamda soru işaretleri oluşturdu.Kapıyı dadı açmıştı ve suç ortağı olan sevgilisini içeri almıştı.Evin giriş katta olması suçun işlenmesini ve hızlıca kaçmalarını kolaylaştırıyordu.Bir de çocukların ebeveynlerinin korumasından yoksun olmaları vardı.Bu avantajı fark ederek böyle bir suç işleme isteğinin doğması olası.Mutfak penceresinden ilk adam atladı,sonra kadın,erkek çocuğunu ona verdi fakat kardeşi daha cesur çıktı ve dadısına direnip onu biraz hırpaladı.Tezgâhın üzerinde duran mutfak bıçağını dadısının eline geçirerek baş parmağını kesti.Bıçağa kimin dokunduğunu nereden bildiğimi soruyorsanız eğer,evsiz ağımdakiler,çocukları evimin önüne getirdiğinde baş parmaklarını telefonumun ekranına bastırmalarını istedim.Bu kadar yardımı olacağını düşünmüyordum doğrusu.Erkek çocuğun,kız çocuğundan daha büyük parmakları olduğunu anlayınca test yapmaya da bir gerek kalmadığını ve kolayca anlaşıldığını tespit ettim.Tüm bu edindiğim bilgileri mantık sırasında toparlayınca bu hikâyeyi elde ettim.Bu dadı,çocukların üstündekilerle kâr yapmayı düşünüp küçük suçlarla kazanç elde etmeyi plânlıyordu.Adamı ve çocukları -Johanna ve benim olan- evden alabilirsiniz.Bu insafsızca fikrin çıktığı şahıs da karşınızda kelepçeli hâlde duruyor zaten."

Bir anda dadı bayıldı.Suçunun gözlerinin önünde sanki izlenmiş gibi anlatılmasının yanında baş parmağının kanamasının verdiği etkiyi düşünürsek gayet normaldi.Hatta uzun süre dayanmıştı.Diğerlerimiz de teker teker düşeriz diye düşünüyordum çünkü Sherly'nin çıkarımları öylesine detaylı ve somut kanıtlar içeriyordu ki hayrete düşmeyene aşk olsun.

Baker caddesindeki dairemize döndüğümüzde önemli ayrıntılar içeren olayları kaçırmış olmanın verdiği kötü hisle kendimi yatağımda yüzüstü yatar şekilde buldum.Sherly'nin ise evde içtiği sigara dumanının kokusu odama kadar geliyordu.Ne muhteşem bir beyne sahip olduğunu ve yarın sabah ilk iş ona nikotin bantları satın almam gerektiğini düşünürken uyuyakalmışım.