Yıllar geçmişti.Kocamla ve çocuğumla Baker caddesinden sadece birkaç sokak ötede oturuyorduk.Evet,bir çocuğumuz olmuştu.Adını da "Scott" koymuştuk.Scott,yeni yeni emeklemeye ve bir şeyler mırıldanmaya başlıyordu.Vurulduğum günden beri dostumdan haber alamamıştım.Ben yazmadığım için internet sitemizde ya da dergide yeni bir dava yayımlanmıyor ya da Sherly Holmes'un kendi çözdüğü yeni davaları duymuyordum.Baker caddesindeki eski evimize bile uğrayamıyordum çünkü kocam asla izin vermiyordu.İşimin olmamasının verdiği boş vakitle zamanımı çocuğuma ayırıyor ve onunla ilgileniyordum.Kocam da işten geldiğinde ya gezmeye gidiyor ya da evimizde film akşamı yapıyorduk.Hayatım,sıradan ve sakindi.Bu beni zamanla rahatsız etmeye başlamış ve heyecan arama isteği uyandırmıştı.Dostumu fazlasıyla özlüyordum.Çevremde,onunki gibi özgün kişiliğe sahip başka bir insan yoktu.Herkes birbirine benziyordu...
Bay Hudson'ı evimize çağırıp çocuğuma bakmasını istemiştim.Dışarıya çıkıp markete gitmem ve banka işlerimi hâlletmem gerekiyordu.Bay Hudson'ın birkaç saat bakıcı olmayı kabûl etmesiyle dairemizden çıktım.
***
Arabamı süper marketin otoparkına park etmiş,girişe doğru ilerliyordum.Markete girip meyve reyonuna yönelirken yanımdan kokusuna aşina olduğum biri geçti.Hemen arkamı döndüm ama gördüğüm tek kişi,siyah kapüşonlu ve pantolon giyinmiş bir adamdı.Umursamayıp alışverişimi yaptım ve araba bindim.Fiş alıp almadığımı kontrol ederken cebimden bir kâğıt parçası çıkardım.
"Hm? Ben mi koymuşum bunu buraya?.."
diye sesli düşündükten sonra buruşmuş kâğıdı düzelttim.Üstünde
"İnanmayı bırakma. -SH"
yazıyordu.O an kalbim öyle atmaya başlamıştı ki...Bir an sırıttım.Dostumu tekrar görürüm umuduyla,arabanın camından bakıp durdum.***
Eve geldiğimde Bay Hudson gitmiş,Scott ise kanepede tek başına oyuncaklarıyla oynuyordu.Onu yalnız başına görünce o kadar endişelenmiştim ki sandalyede oturan adamı sonradan fark ettim.Hemen çocuğumu kucağıma alıp sinirli tavrımla sordum.
"Sen kimsin ve burada ne işin var?"
Birden kapşonunu geriye attı ve peruğunu çıkarıp saçlarını savurdu.O an kalpten gidecektim.Karşımda dostum Sherly Holmes duruyordu!"Sherly! Buradasın!"
"Hey,yavaş ol! Çocuk aramızda boğulacak,haha!"Tek kolumla Sherly'e sarılıyordum.Küçük Scott ise şaşırmış hâlde dostuma bakıp duruyordu.
Anne edasıyla "Bak canım,bu Sherly.O benim dostum.Bak! Oy yerim seni.Haha! Bak sana gülümsüyor." dedim.
"Aman tanrım! Bir melek!" diyip kucağına aldı ve havada atıp tutarak sevmeye başladı.Scott'ı daha önce böyle kahkahalar atarken görmemiştim.İki değerli varlığı büyülenmiş şekilde izliyordum.Birden kapıdan Bay Hudson girdi.
"Ah,Johanna,tatlım! Umarım bana kızmamışsındır! Sherly'i görünce ben de küçük çaplı bir kalp krizi geçirdim ve sonra aklıma harika bir fikir geldi.Minik Scott'ı Sherly'e emanet edip bizim evden yemek getirmek için çıktım.Tut şunları bakayım.Ayrıca,kocanı yolda gördüm ve ona uzun bir market listesi verdim.Birkaç saat rahatız,haha!"
"Dur bir dakika.Ondan ne istedin ki?"
"İstanbul Kardeleni! Londra sokaklarında asla bulamayacağı bir bitkiyi arayıp duracak!"
"Tanrım,buna nasıl ikna oldu peki?"
"Kocan fazla cahil Johanna! Çok şifalı olduğu için Scott'ın çorbasına katacağımı söyledim,o da hemen inandı! Yenilmeyeceğini bile bilmiyor! Ahahaha!"
"Ne salak adam ama..." dedi Sherly alayla sırıtarak.
"Harikasınız Bay Hudson!" dedim eski ev sahibimizin yanağına kocaman bir öpücük kondurarak.***
Mutfağa girip yemekleri ısıtmaya başladım.O süre zarfında Sherly,Scott ile ilgileniyor,Bay Hudson da masayı hazırlıyordu.Yemekleri oturma odasına götürdüm ve elimi yıkayıp helâdan çıkınca harika bir manzarayla karşılaştım:Scott,bebek sandalyesinde oturmuş plastik kaşığıyla oynuyor,Sherly bardaklara su dolduruyor,Bay Hudson ise tabaklara çorba koyuyordu.O kadar sıcak bir ortamdı ki hemen masaya koştum.Daha önce bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyordum.
***
Akşam yemeğinden sonra kahvelerimizi içerken artık Moriarty Çetesi hakkında konuşmamız gerektiğini düşündük.Bay Hudson,Scott'ı alıp bebek odasına götürdü.
"Öncelikle senden özür diliyorum Johanna.Tehlikeyi göz önünde bulundurarak hareket etmeliydim.Şimdi,benim yüzümden,omzunda bir yara izi var."
"Evet,keşke bana daha önceden neler olduğunu açıklasaydın."
"Seni tehlikeye atmak istememiştim..."
"Maalesef çoktan atıldım."
"Özür dilerim."
"Anlat bakalım.Sürekli karşılaştığımız şu kısaltma..."
"Jamie Moriarty.O bir matematik öğretmeni ve aynı zamanda felsefe kitabı yazarı.Tam bir deha.Yeryüzünde benimle boy ölçüleşebilecek tek insan."
"Bu kadar yücelttiğine göre,oldukça tehlikeli bir insan."
"Kesinlikle.Ona olan hayranlığım işlediği suçlardaki merhametsizliği fark etmemle bir kine,onu ortadan kaldırma isteğine dönüştü."
"Bizden ne istiyor?"
"Ah,işte asıl soru bu.Uzun zaman önce onun varlığından haberdar oldum.Elbette onun öncesinde de işlenen büyük suçların bir patrondan yardım alınarak yapıldığını az çok tahmin ediyordum.Johanna,bu bir suç ağı ve örümceğimiz,ağına takılan tüm masum insanları kullanarak pis işlerini hâllediyor! Para desen var,şöhret desen var,çekicilik desen var,zekâ desen hayli hayli var! Yok,yok bu kadında! Seninle görüşemediğimiz bu 2 sene boyunca birçok suç grubunu alt etmeyi ve kanunun önüne çıkarmayı başardım."
"Ama nasıl olur? Hiç haberini almadım!"
"Bu görevi gizli yürütmek için neler yaptım bir bilsen! Girmediğim kılık kalmadı...Üstümdeki kapüşondan da anladığın gibi,tarzım olmayan birçok şey giydim ama değdi! Az kaldı Johanna,ağın merkezindeki dişi örümceğe ulaşmama çok az kaldı!"
"Sherly,anlamlandıramıyorum...Beni bağışla ama hâlâ çözemedim.Bu kadın bizden ne istiyor?"
"Görmüyor musun? Kadının ününü,parasını pulunu,her şeyini elinden almak ve onu rezil etmek,belki de hapislerde çürümesini sağlamak üzereyim! Elbette canımı acıtmaya çalışması çok doğal."
"İyi de ben neden vuruldum?!"
"Çünkü..."
Tanrım...Dostumun bu bakışını daha önce hiç görmemiştim.Çok farklı,çok içten duygularla bakıyordu.
"Çünkü canımı,sadece sana zarar vererek acıtabilirdi."
"Sherly..."
"Seni korumaya çalışırken evsiz ağımdan 4 kişiyi kaybettim.İyi insanlardı fakat bu da bana düşmanımın donanımlı adamlara sahip olduğunu gösterdi.Bu yüzden sana hâlâ ihtiyacım var.Johanna Watson,son oyunu oynamak için bana son kez yardım eder misin? Bundan sonra refah ve huzur içinde yaşacaksın..."
"Öyle şeyler deme Sherly! Ben her zaman senin yanındayım ve son nefesime kadar adaletin yerini bulmasını için savaşacağım."
"Tıpkı eski günlerdeki gibi mi?"
"Tıpkı eski günlerdeki gibi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FemLock! AU
FanfictionSherly Holmes (Sherlock) ve Johanna Watson'ın (John) içinde bulunduğu ilginç vakalar acaba nasıl çözülecek? Sherly'nin keskin zekâsı ve Johanna'nın çevikliğiyle dolu bir maceraya siz de ortak olun! Bu,iki güçlü kadının hikây...