Muhteşem bir yaz günüydü.Esen rüzgar ılıktı,güneş tepedeydi.Odama dolan ışık resmen içimi pozitif enerjiyle dolduruyordu.
Yatağımda bir o yana bir bu yana geridim.Pikemi fırlatıp yazlık pijamalarımla oturma odamıza indim.Etrafı sıcacık bir koku kaplamıştı.Mutfağa doğru döndüğümde dostum Sherly Holmes'u tost makinesinin başında görünce kısa bir şaşkınlık geçirdim.
"Aman tanrım! Sen ve kahvaltı hazırlamak...?!"
"Sana da günaydın Johanna."
"Beni bağışla.Her gün göremeyeceğim bir şey bu." dedim sırıtarak.
Ona doğru ilerlerken etrafa bakındım.
"Ee,ne yapıyorsun?"
"Menümüzde tost ve kahve var." dedi hevesle.
"Hmm.Klasik." dedim dudak bükerek.Konu Sherly Holmes olunca beklentileriniz de uç noktada oluyordu tabii.Fakat dostumun alınmış hâlini görünce "Yine de başlangıç için iyi bir seçim olmuş!" dedim enerjik tavrımla.Yeniden hevesli bir hâl alarak tabakları masaya götürdü.Sandalyeme otururken televizyonu açtım.
"Duydun mu Johanna? Şu aralar ortalıkta sinsi bir beyaz yakalı dolanıyor." dedi dostum.Sandalyesine otururken çok ciddi bir yüz ifadesi takınmıştı.
"O da ne demek?" dedim kaşlarımı çatarak.Tam açıklayacaktı ki kapımız çaldı.El hareketi yaparak Sherly'nin oturmasını istedim ve kalkıp kapıyı açtım.Karşımda kirli yüzü ve pasaklı görüntüsüyle Kory duruyordu.
"Hey ufaklık! Nasılsın bakalım?" dedim içtenlikle Kory'nin uzun zamandır yıkanmayan sert saçlarında parmaklarımı gezdirirken.
"Merhaba Bayan Johanna.Rica etsem Bayan Sherly'nin çakısını alabilir miyim?"
Duyduğum rica ile şoke olarak direkt dostuma döndüm.
"Sherly?!"
"Ah,ver gitsin.Haberim var."
"Sherly!"
Anlamaz bir ifadeyle bana bakıyordu ve bu beni daha da çıldırtıyordu.
"Minik bir çocuğa neden çakı vereceğimi sorabilir miyim acaba?!"
"Fakat Bayan Johanna,biliyorsunuz ki biz Bayan Sherly'den eğitimler alıyoruz.Bu da eğitimin bir parçası.Kendimizi en kolay taşınabilir güvenlik silahı olan çakıyla korumayı öğreniyoruz.Eğer pratik yapmazsak vay hâlimize! Lütfen Bayan,lütfen!"
Çocuğun tatlı yalvarışlarına dayanacak gibi görünmüyordum.Sherly asla umursamıyor ve keyifle kahvaltısını ediyordu.
"Sherly,çakı nerede?"
"Odamda.Komodinin ilk çekmecesinde."Homurdanarak dostumun odasına doğru ilerledim.O an fark ettim ki ben ilk defa bu çekmeceyi açacaktım.Sherly Holmes,odasına başkalarını sokmazdı ve davalardaki en önemli ipuçlarını burada saklardı.Polise bile vermezdi.Bana karşı olan rahat ve güvendiğini gösteren tavırları yüzümü güldürüyordu.Sevincim,çekmeceyi açmamla bir anda yerini tuhaf bir duyguya bıraktı.
Elimi attığımda çakıyı bulmuştum.Çakının yanındaki fotoğrafları da alıverdim.Sherly'nin gençliği olduğunu düşündüğüm bir kız görüyordum ve onun yanında da başka bir kız...Fotoğraflara bir göz attım ve hemen yerine koydum.
Çakıyı Kory'e verdim,kapıyı kapatarak çabucak sandalyeme geçtim ve kahvaltı etmeye başladım.Sherly'nin beni izlediğini hissettim.Tanrım! Ben yapamıyordum işte...Sherly Holmes'e verilen o özgün rol yapma yeteneği bende yoktu ve neler hissettiğim adeta bir kitap gibi yüzümden okunuyordu...Anlamaması için dualar ettim ama artık çok geçti.
"Johanna? Bir sorun mu var?"
"Ah,hayır." dedim.Gülümsüyordum ama sesim bir tuhaf çıkmıştı.Dostumun yüzü birden gerildi.Sanırım görmemi istemediği bir şey görmüştüm.
"Önemli bir şey değil." dedi çatalını peynire batırıp ağzına götürürken.Neyden bahsettiğini sormam ya da bilmiyormuş gibi davranmam beni sadece aptal durumuna düşüreceğinden direkt açıldım.
"Önemli olmalı.Sonuçta çok mutlu görünüyordun." dedim.Dostumun yüzü iyice gerilmeye başlamıştı.Neden? Neden bu kadar kurcalıyordum ki? Neden sadece es geçmiyordum? Neden konuşurken sesim kısılıyordu ya da iyi görünmeye çalışıyordum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FemLock! AU
FanfictionSherly Holmes (Sherlock) ve Johanna Watson'ın (John) içinde bulunduğu ilginç vakalar acaba nasıl çözülecek? Sherly'nin keskin zekâsı ve Johanna'nın çevikliğiyle dolu bir maceraya siz de ortak olun! Bu,iki güçlü kadının hikây...