FemLock! AU

•Can Hırsızı•Kısım 1•

Isaac Adler ile devlet büyüğünün ahlâksız görüntüleri Myra Holmes'un eline ulaşmış,biz o dosyaya ve içindeki fotoğraflara ne olduğunu hiçbir zaman öğrenememiştik.Kardeşim Harley ve eşi Affan ise ziyaretlerini sonlandırarak Baker caddesinden ayrılmışlardı.Dergide işler harika gidiyordu.Sherly ve benim sayemde Rob ve Marcus'un Delayed Gratification dergisi,dijital alanda da ismini duyurmayı başarmıştı.Mailime birçok güzel mesaj geliyordu.Hayranlar,övmekten çekinmiyor ve uzunca metinlerle yüzümü güldürüyorlardı.

Ben masada oturmuş maillerimi kontrol ederken Sherly de koltuğunda dizlerini göğsüne çekmiş telefonuyla ilgileniyordu ki telefon çalmaya başladı.Bir süre telefondaki kişiyi dinledikten sonra kaşlarını çattı ve bir şey demeden kapattı.Parmaklarını birleştirip dudağına götürüyordu ki düşünme moduna geçmeden önce hemen soruverdim.

"Kimmiş?"
"Ah,önemli biri değil."
"Sherly,geçen telefonuna baktığımda bilinmeyen bir numaradan 63 cevapsız arama gelmişti.Ya telefon sapığın var ya da telefon numarasını kaydetmediğim bir annen...İlki bana daha olası geldi!"
"Sen benim telefonumu mu kurcalıyorsun?" dediğinde ışık hızıyla dizüstü bilgisayarıma döndüm.Daha sonrasında ikimizin de dikkati televizyondaki ilginç habere çekildi.

Spiker: Sabah haberlerine hoşgeldiniz Londra halkı.Az sonra,kim ya da kimler tarafından işlendiği belli olmayan Farnborough Hill bölgesindeki birbirinden farklı suçları ekranlarınıza getireceğiz.Önce reklamlar...

"Ne düşünüyorsun Johanna?"
"Karnımın bu kadar ağrımaması gerektiğini düşünüyorum.Kadın olmak zor,çok zor."
"Sen gel bir de bana sor.Ben boşu boşuna o zorlukları çekiyorum.En azından sen,belki aile kuracaksın ama benim böyle bir düşüncenin aklımın ucundan geçmesine bile imkân yok!"
"Kapat çeneni Sherly.Görmüyor musun? Hayran mesajları okuyorum ve şu an mutluyum! Bu ne demek oluyor? Bu kadın Sherly Holmes'un canını sıkmasını istemiyor demek!"
"Hadi bu davayla ilgilenelim."
"Hayır.Özel günümdeyim."
"Onu anladım zaten! Hadi Johanna!"
"Scotland Yard ne işe yarıyor?"
"Bir şeye yaramadığı için bu davayı almalıyız!"
"Hayır."
"Taksi parasını ben öderim."
"Sherly,daha haberi bile duymadık."
"Seni sıcacık tutarım,yorganlarla sarmalarım."
"Daha olayın ne olduğunu bile bilmiyoruz!"
"Sana abur cubur alır,elimle beslerim."
"Hayır."
"Kucağımda taşırım."
"Hayır!"

O an söyledikleriyle ne kadar tatlı
görünse de istifimi bozmadan dostumu reddettim.Somurtan yüzüyle ve gözlerini kısıp bana sinirli sinirli bakarken reklamlar bitip spiker tekrardan haberi okumaya başladı.

Spiker: Kısa bir reklam arasından sonra tekrar sizlerleyiz.Londra İtfaiye Teşkilatı'nın güçlükle söndürdüğü otobüs deposu yangını,Texaco Benzin İstasyonu'nda 2'si temizlikçi diğeri kasiyer 3 kişinin ölümü ve Green Street Green Common parkında günler öncesinde kaybolan asyalı küçük kız Kim Ji-yeon'un cesedinin bulunması olayları bir gecede işlenen bu suçlar nedeniyle Farnborough Hill halkını fazlasıyla endişelendirmeye başladı.Yaşananlar...

"Hey! Neden sesini kısıyorsun?!"
"Şimdi benimle gelmek istiyor musun?"

İtiraf etmeliyim ki bu suçları kimin ya da kimlerin işlediğini çok merak etmiştim.İçimi bir korku kaplamıştı.Fakat kendine eğlence arayan dostum Sherly Holmes,hâlinden oldukça memnun şekilde bana bakıp sırıtıp duruyordu.

"İyi.Bayan Lestrade'a?"
"Lestrade'a!"

                                     ***

Bayan Lestrade'ın bürosunda kendisiyle konuşup yaşananlar hakkında bilgi alacaktık.Bayan Lestrade,olayları ayrıntılı şekilde anlatabileceği hâlde Sherly,duyacağı şeylerin kulaktan dolma bilgiler olacaklarını söyleyip olay mahallini kendisi görmek istediği konusunda inat edip durdu.Bayan Lestrade teslim olup bizim Farnborough Hill bölgesine gitmemiz için bir araç hazırlattı.Tam o da bizimle gelecekken Sherly sivri diliyle onu koltuğuna geri oturttu.
"Bu senin alanın değil Lestrade.Donutlarını yemeye devam et."
Bürodan çıkarken kadının yüzünün nasıl mors olduğunu hatırlıyorum da...

                                      ***

Arabaya bindiğimiz ve yola çıktığımızda hemen dostuma döndüm.
"Seni ahmak Sherly! Şimdi bize olanlar hakkında kim bilgi verecek?! Neden ihtiyacın olan insanları kendinden uzaklaştırıyorsun?!"
"Ahmak mı?! Yolculuk paramızı bedavaya getirttim! Hem ben kime ihtiyacım olup olmadığını biliyorum Johanna! İhtiyacım olan kişiler; otobüs şoförü,benzin istasyonu çalışanı ve park güvenliği!"
"Cehenneme git Sherly! Regl sancım beni öldürüyor!"
"Çikolata ye.Geçer."

                                      ***

Tek tek otobüs deposunu,benzin istasyonunu ve parkı inceledik.Sherly ise bahsettiği kişilerden yaşananlar hakkında birinci ağızdan bilgi aldı.Fazlaca yorulmuş bedenlerimizle bir kafede oturup edindiğimiz bilgileri ve ipuçlarını değerlendirmeye başladık.Masada 3 olay mahallinden topladığımız 3 minik torbada ipuçları vardı.İlkinde çakmak ikincisinde bıçak üçüncüsünde de saç teli vardı.

"Hadi Johanna! Teorileri ipuçlarına değil de ipuçlarını teorilere uyduralım!" dedi keyifli bir şekilde.Ben ise bitkin ruh hâlimle dirseğimi masaya dayamış kafamı sağa yatırıp avcumun içine alarak dostumu dinlemeye koyuldum.

"Çıkarımlarımın doğruluğu Monty Hooper ile yapacağım küçük bir çalışmadan sonra belli olacak ama şimdiden birçok şey açık görünüyor.Depoda yangın çıkartıldığını ve
suç aletinin de çakmak olduğunu düşünüyorum.Nedeni,gece yarısı otobüslere kundaklama yapılmasının daha olası olduğunu düşünmem ve deponun tahta zemininin altında boş bir benzin bidonuna rastlamam.Suçlu,bu deponun tamamen ahşaptan yapıldığını biliyordu.Bu da beni direkt olarak benzin istasyonuna götürüyor.Aldığımız bilgilere göre bu 3 olay gerçekten de aynı gece işlenmiş.Belli saat aralıklarıyla tabii.Çalışanlardan biri silahla vurulmuş ama ben suçlunun silah taşımadığına eminim.2 kişi bıçaklanarak öldürülmüş ki bu da suçlunun 2 kişiyle yakın dövüş içerisinde olduğu,diğer çalışanın ise sonradan katıldığı anlamına geliyor.Benzin istasyonu çalışanlarının hiçbirinin yanında silah bulundurmadığını öğrendik.Benzin istasyonu müdürü yalan söylemedi.Gerçekleri söylüyordu.Bu da kesin olarak ele alacağım bir bilgi.Peki suçlu,silahı nereden bulmuş olabilir? Serserinin teki? Başka bir ölüm haberi almadık.Polis? Suçluyu ele verir.Güvenlik? Güvenlik! Gece yarısı nöbetine kalmış cop ve kıytırık silah taşıyan bir güvenlik! Aynı zamanda silahın güvenliğe ait olduğunu,kurusıkı olup çalışanın kurşundan değil de kan kaybından öldüğünü fark ettim.Kameraların,Sevenoaks yolunda bir aracın önünün kesilip içinden bir kız çocuğunun çıkartıldığı bir görüntüyü kaydettiğini gördük.Parkın içinden geçen bu yolda zavallı küçük kız bıçaklanarak ölmüştü.Dökülmüş saçlarını,iyi ki,gece yarısı olmasına rağmen büyütecimle görmeyi başarabildim.Dediğim gibi,yine de bu saç telinin ölen asyalı küçük kıza ait olup olmadığını tam olarak anlamak için test yapmalı.Şimdilik olaylar böyle gelişmiş olmalı Johanna.Sen-"

Horluyordum.Yine de Sherly'nin anlattıklarını duymuştum ve yorgunluktan tepki veremesem de oldukça şaşırmıştım.Sherly onu dinlemediğimi düşünüp alınmış yüz ifadesiyle bana bakarken "Senin beynini öpeyim! Fakat...Artık eve mi gitsek? Hem bedenim hem de anavatan kan ağlıyor!" dememle hemen yumuşadı ve kıkırdamaya başladı.Kalkmamda yardım ederek Bayan Lestrade'ın bizi Baker caddesindeki evimize götürmesi için hazırlattığı araca bindik.

Yolda,eve varana kadar dostum Sherly'nin omzunda uyuyarak geçirdiğim süre zarfında çok huzurlu hissettim...