Sherly ile yaşadığım maceraların yayımlandığı dergi ile çalışmayı yıllar önce bırakmıştım.İlk başta sadece özlem giderme amaçlı Sherly Holmes'un maceralarına katılsam da bu yaşananların kalıcı olmasını istediğimden tehlikeli ve sıradışı süreci olan davalarımızı siz okurlarımızı bilgilendirmek için şahsi blogumdan paylaşmak istiyorum.
Bunları okumak için ne kadar can attığınızı bilsem de 2 yıl Sherly'i göremeyişim ve bir çocuğumun olması yazılarımın aksamasında önemli rolü oldu.Diğer davalarda ne kadar iç karartıcı anlarımız varsa bu davada da o kadar var diyebilirim.Tuhaftır ki bu davamızda Sherly Holmes'un aradığı katil...bendim.
Bugün,Londra'nın alışılmış havasına inat güneşliydi.Besleyici kahvaltılıklarla donatılmış soframızda Scott ve bana,Sherly Holmes ve Bay Hudson eşlik ediyordu.
Havanın güzelliğine rağmen Scott huysuzdu.Mamasını yediremiyordum ve sürekli ağlıyordu.Sherly geri çekilmemiz için işaret yaptı ve bebek sandalyesine yaklaşarak ifadesiz suratını Scott'a yaklaştırdı.Scott,ağlamayı kesmiş hâlde Sherly'e şaşkın şaşkın bakmaya başlamıştı.Sherly,hepimizi şoke ederek yüzünü buruşturmaya,dil çıkarıp komik ifadeler yapmaya başladı.Bay Hudson ve ben kahkahalara boğulurken Scott resmen çığlık atıp tepinerek gülmeye başladı.Sevgili dostum kıkırdayarak sandalyesinde doğrulurken bir anda ciddileşti.Halâ Scott'a ve onun gülen yüzüne bakıyordu.İyi olup olmadığını sorunca irkilerek bir bana bir Bay Hudson'a bakıp kahvaltısına devam etmeye yeltendi,yine de onun için endişelendiğimden kendimi durduramadım.
"Sherly? Her şey yolunda mı?"
"Bugün Scott'ın gülen yüzü kadar güzel bir gün bayanlar,elbette yolunda."Buruk gülümsemesi beni ikna etmeye yetmemişti.
"Hayatım? Ellerin titriyor."
Bay Hudson'ın cümlesini tamamlamasıyla dostumun ellerine odaklanmam bir oldu.Evet,strese bağlı bir titremeydi bu.
"Ah...sadece fark ettim ki,ben sadece..."
"Anlat bize Sherly."Net ses tonumla ona destek olduğumu göstermeye çalışıyordum.Bir elinde çatal diğer elinde bıçak kafasını öne eğmiş şekilde konuşmaya başladı.
"Gitgide zorlaşıyor.Ah...Değer verdiğim şeyler...insanlar çoğaldıkça risk alarak plânlar kurmak zorlaşıyor.Ben,sanırım biraz korkuyorum.Mm,hepsi bu."
Gözleri dolmuştu.Tam bir şeyler söylemeye yelteniyordum ki içeri aniden Sammy Donovan ve Pearl Anderson daldı.Donovan,hızla TV kumandasına yeltendi.Biz ise neler olduğunu ve sabah sabah 2 polis memurunun evimizde ne aradağını merak eden bakışlarla onları izliyorduk.
"Holmes,sabah haberlerini izlememişsin bakıyorum."
"Zil,Donovan,zil! Mahremiyetimize saygı duymaya davet ediyorum seni."
"Üzgünüm Holmes ama şimdi nezaketi düşünmek için pek uygun zaman değil."Hepimiz sesi sonuna kadar açılmış TV ekranına kilitlendik.Son dakika haberiydi ve yakın arkadaşımız Müfettiş Gracie Lestrade,gözleri kızarmış hâlde basının sorularını cevaplıyordu.
Anderson,titreyen sesiyle "Sherly...hemen karakola gelmelisin,sana ihtiyacımız var..." dediğinde dostum aniden ayağa fırladı ve büyük adımlarla odasına ilerleyip kapısını hızlıca kapattı.
"Watson,sen gelmiyor musun?"
"Üzgünüm çocuklar,tam zamanlı bir işte çalışıyorum.Mesaim yarım saat içinde başlayacak."Marty öldükten sonra gelirimiz bir hâyli düşmüştü.Emekli hemşire maaşım,benim ve Scott'ın ihtiyaçlarını zar zor karşılıyordu.Zaten Sherly'nin evinde kalıyordum ve ne ona ne de Bay Hudson'a yük olmak istemediğimden tam zamanlı işe girmiştim.Geçmiş tıp bilgilerim sayesinde eczanede çalışmaya başlamıştım ve maaşım da fena değildi.İş ortamından memnundum.İş arkadaşlarımın da candan olması yaptığım işi katlanılabilir hâle getiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FemLock! AU
FanfictionSherly Holmes (Sherlock) ve Johanna Watson'ın (John) içinde bulunduğu ilginç vakalar acaba nasıl çözülecek? Sherly'nin keskin zekâsı ve Johanna'nın çevikliğiyle dolu bir maceraya siz de ortak olun! Bu,iki güçlü kadının hikây...