•Üne Adım Adım•

165 21 1
                                    

"Gracie Lestrade."
"Efendim?"
"Dün adını hatırlayamadığın dedektif 'arkadaşının' ismi Sherly..."
"Ah..."

Sherly Holmes'un davasında yer almıştım.En azından seyirci olarak...
Ünlü Webster ailesinin adını lekeleyen olay Sherly Holmes sayesinde gün yüzüne çıkarılmıştı.Bu benim ilk davamdı diyebiliriz.Ev arkadaşımın kim bilir kaçıncıydı...Fakat yine de o sanki ikimiz çözmüşüz gibi davranıyordu.

"Basitti öyle değil mi Johanna? Halbuki diğerleri için ne büyük olay! Hah!"
"Çünkü büyük bir olay Sherly!"
"Yapma.Hem ben o...o..."
"Gracie?"
"Ah o evet,evet.O kadına kaç kere söyledim 'Görüyorsun,sadece incelemiyorsun!' diye.Davayı çözüp adını duyurabilirdi."
"Böyle bir isteği mi var?"
"Her müfettişin vardır Johanna.Her müfettiş çözdüğü başarılı bir vakayla ünlenir."
"Bu vakayla birlikte senin adın çıktı."
"Ben kredi kartlarına ve üne ihtiyaç duymam! İşim önceliklidir." dedi ve ben de ses tonundan anladığım kadarıyla söylediklerine doğruluk payı verdim.

Kahvaltı masasında Sherly ile küçük sohbetler etmeye başlamıştık ama bunların çoğu benim dava hakkında yönelttiğim soruları Sherly'nin cevaplamasıyla ilerlemişti.Şimdi ise içimde daha farklı konular konuşma isteği uyanıyordu.
Dayanamayıp ağzını aramak için soruverdim.

"Ee,dairemize başka birileri de uğrayacak mı?"
"Müşteriler? Kesinlikle!"

Fincanını alıp ağzına götürürken ne demek istediğimin anlaşılmamasının verdiği asabiyetle çay içmesine engel olacak tonda sesimi yükselttim.

"Hayır Sherly! Onlar değil.Bir arkadaşın mesela?"

Çay fincanını altlığına koyarken "Ne tür bir arkadaş?" demesiyle çıkarımlarıyla beni büyüleyen kadın gözümde aptal birine dönüşmeye başlıyordu.İmâmı nasıl anlamazdı? Yine dayanamadım ve daha fazla uğraşmak istemediğimden açıkça soruverdim.

"Erkek arkadaşın Sherly.Sevgilin! Gelecek mi?"

Kaşlarını çatıp kafasını yana eğerek "Erkek arkadaşım olduğunu da nereden çıkardın?" dedi kalın bir ses tonuyla.Öğrenmek istediğimin hepsi buydu:Sevgilisinin olup ya da olmadığı.

Tam şaşırmış gibi yapıp konuyu kapatmayı planlıyordum ki "Erkekler ilgi alanıma girmiyor." dedi.Kaskatı kesilmiştim.
Merakımı bastıramayarak usulca sordum. "Öyle mi? Kız arkadaşın nerede peki?" dedim doğal karşılıyormuşcasına.Bana kızdığını belli eden suratıyla "Neyi imâ etmeye çalışıyorsun Johanna Watson? Çizgiyi aşmamanı rica edeceğim!" dedi ve masadan bir hışımla kalktı.Odasına çekilirken özürler dileyip durdurmaya çalışmam boşunaydı.Kapanan kapının verdiği havayı hâlâ yüzümde hissederim.

                                         ***

Sherly'nin odaya kapanmasından saatler geçmişti.Ben de -sıkıntıdan- öğleden sonramı çok ilginç bulduğum ilk vakamı kâğıda geçirmekle harcamıştım.İlk başta öylesine yaptığım bu etkinliğin sonradan çok işimize yarayacağından bihaberdim.

Noktayı koyduğumda kağıtlara şöyle bir bakıverdim ve direkt telefonuma sarıldım.Delayed Gratification dergisinin ortağı olan yakın arkadaşım Rob Orchard'ı aradım.Londra'nın güneyinde bulunan Croydon'dan tramvayla gelebileceğini söylediğinde sıkıntımı atıp iyi bir işe girişeceğim için heyecanlıydım.Ona iyi bir teklif yapmıştım ve bunu duyduğunda direkt buluşmak istemesi,durumu çoktan onaylamış olduğunu gösteriyordu.Hazırlanmak için kendi odama çıkıyordum ki Sherly odasının kapısını açtı.

"Nereye Johanna?"

Bitkin hâliyle koltuğuna ilerlerken televizyonun kumandasını eline aldı.Pijamalarını giymiş ve saçını topuz yapmıştı.Bu saatte ortalıkta böyle dolaşması komikti.

"Bir arkadaşımla randevulaştım.Ah,doğru ya,sana da danışmam gerekir.Sonuçta seni de içerdiği için..."

Ben de kendi koltuğuma,Sherly'nin karşısına oturdum.

"Harika bir fikrim var Sherly.İkimiz hakkında."
"Neymiş?"
"Bir dergide,ikimizin çözdüğü -en azından benim sana yardım ettiğim- davaların olması ve bunun bize kolayca müşteri kazandırması! Kulağa nasıl geliyor?"
"Çıkarcı ama dönemin şartlarına bakarsak,akıllıca."

İlk kullandığı kelime sinirimi bozsa da küçük övgüsüyle yanaklarımı pembeleştirmeyi başarmıştı.

"Elbette,cebimize para girecek ve de ün kazanmış olacağız.Biliyorum,biliyorum...
Bunlar seni pek ilgilendirmiyor belki ama sen işine bakmış olacaksın ben de sana yardım etmiş olacağım."

Onaylamayan bakışlarına maruz kaldığımda bir açıklama yapma gereği duymuştum.Mutluyum ki ikna etme çabalarım olumlu sonuç verdi.

"Ben seni tutmayayım o zaman.Küçük işbirliğini yapmak için gidebilirsin." dedi.

Koltuğumdan kalkıp merdivenlere yöneldiğimde Sherly'nin 'Teşekkürler Watson." diye fısıldadığını duyduğumu
düşünmüşümdür.Hâlâ,o an kendi kendine ne homurdandığını çözebilmiş değilim.

FemLock! AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin