FemLock! AU

•Serpentine'de Skandal•Kısım 2•

Girişin muhteşemliğiyle büyülenmişken "Acaba evin geri kalanı nasıldır?" diye düşündüm.

Dikkatim,sesi dönemeçli merdivenlerden gelen aşırı seksi bir gecelik giyinmiş adama çekildi.
"Tatlım,misafirlerimiz mi var?"
"Evet,canım.Bu hanımefendi ve beyefendi bir adres sormak için geldiler.Ben de onlara bir bardak su ikram edecektim."
"Tamam hayatım,sen mutfağa git.Ben misafirlerimizi oturma odasına geçiririm."

Sevgili ya da öyle bir şey olduklarını düşündüğüm iki adamdan bizi karşılayan mutfağa,merdivendeki ise bize doğru ilerledi.
"Buyrun." dedi oturma odasını göstererek.Son moda koltuk takımını görünce yine şaşırmadan edemedik.Harley kulağıma "Umarım sularımız altından bardaklarda gelir." diye fısıldayınca kıkırdayarak koltuğa oturdum.

"Talihsiz bir olay mı yaşadınız?" dedi öğlen vakti neden gecelik giydiğini anlamadığım adam.Harley'nin "Evet efendim.Olaylar şöyle gelişti..." diyip yalandan hikâye uydurarak konuşmayı başlatmasıyla ben de adamı süzecek vakit buldum.

Sherly'nin göz renginin aynısına sahipti.Benim boylarımdaydı -kısa- ve bakımlı bir cildi vardı.Elmacık kemikli ve solgun yüzüne dikkatim çekilince Sherly'e ne kadar benzediğini fark ettim.

Konuşmadan,bu denli çekici adamın Isaac Adler olduğunu -aradığımız kişi- ve diğer adamın da onun sevgilisi olduğunu öğrendik.
O an kapıdan bizi eve alan adam girdi ve siyah tepside su getirip önümüzde eğildi.Teşekkür edip suyumuzdan bir yudum aldıktan sonra artık harekete geçme vaktinin geldiğini düşündüm.
"Pardon,helâ hangi tarafta acaba?" diye soruverdim.Sevgilisi beni üst kattaki helâya çıkartma zahmetine girdi.Bu davranışı gerçekten çok işime yarayacaktı.

                                        ***

Uzun merdivenleri çıktıktan sonra koridordaydım.Helâya girmeden önce kapısı yarıya kadar açık bir oda gördüm.Sevgilisi yanımda olduğu için içeriyi
inceleyemedim.Helâya girip kapıyı kapattıktan sonra kilitledim.Sevgilisi kapının önünde bekliyordu,bu katta bir şeyler saklandığı çok açıktı.Düşünmeye başladım ve soğuk mermerlerle başbaşa kaldıkça aklıma çok değişik plânlar geldi.Hemen telefonumu elime alıp kardeşime mesaj attım.

JW: Harley,aklımda bir şeyler var.Adler'ı oyala.
HW: Yalanlarım tükenmek üzere! Benden söylemesi!
JW: İş uzarsa,ne yapman gerektiğini biliyorsun.Karşındaki bir eşcinsel :)
HW: BEN EVLİ BİR ADAMIM!
JW: Evet,ben de Sherly Holmes ile tanışmadan önce erkeklerden hoşlandığımı söyleyip duruyordum.Holmes'lar ile iş yapmak böyle bir şey...Alışırsın kardeşim.
HW: KAHRETSİN! Telefonla oynamamdan şüphelendi.Sana güveniyorum abla!

Ekrana bakıp gülümsedikten sonra helâdan çıktım.Adamın önünde yere eğildim ve "Ah! Küpemin tekini kaybettim!" dedim.
Yemedi ve "Ama hanımefendi,küpeleriniz kulaklarınızda!" demesiyle bir hışımla doğrulup adama kafa attım.Koridorda,helâ ve yatak odası karşılıklı olduğu için zavallı adama kafa atıp ittikten sonra direkt yatak odasına girmiş olduk.Hemen kapıyı kilitledim ve makyaj masasının üzerinde duran kırmızı tüylü fantezi kelepçeyi -neden orada olduğu hakkında hiçbir fikrim yok- alıp adamın arkasından kelepçeledim.Adam,zaten dayanıksız bir tipti,gram direnmedi.Kasanın nerede olduğunu sorup birkaç hırpalamamla teslim oldu.Daha doğrusu gözlerini dolaba dikince orada olduğunu anladım.Oldukça geniş olan dolabı açıp yığın olmuş kıyafetlerin içinde saklanmış olan gri kasayı çıkardım ve halıya koydum.Adama dönüp "Hey! Sen! Söyle! Şifre ne?!..Tanrım! En azından kaç haneli olduğunu söyle! Seni lanet herif!" dedim ama nafile...Baygınlık geçiriyordu ve suçsuz bir adama daha fazla acı çektiremezdim.Daha fazla yardım almam gerekti.