ÜABM

-15- "Benim için bunları yapacağını bilmezdim."

Teşekkür mü? Bu yaptıkları için teşekkür mü ediyordu? Yine kafam allak bullaktı. Artık bazı şeyleri düşünmeyi bırakmam lazımdı.

Yerimde doğrulup plaja doğru yürümeye başladım. Su savaşı bitmiş, ateş tekrar yakılmıştı. Aralarında tanımadığım bazı erkekler vardı. Kaya ve sevgilisi gitmişlerdi. Diğer kızlar da gitmişti. Bir tek Ayris, Asya ve tanımadığım bir kız kalmıştı. Bir anda gözüm birini seçti. Bu Alper'di. Yaptıklarından sonra ne yüzle buraya geliyordu? Ha doğru. Herkese yaptığı bir şeydi bu ve doğal karşılanıyordu. Ok.

Alper'le aramız bozuktu, Çağkan'la karışık. Ateşin yanına gittim ve Çağkan'ın yanına oturdum. Alper'den uzağa tabii ki.

"İdil sen gitar çalabiliyor musun?"

Bu ses Ayris'indi. Onunla daha tanışmamıştık ama iyi birine benziyordu.

"Yok hayır enstrümanlarla alakam yoktur."

"Ama sporun dibine vurur." Bunu Çağkan söylemişti. Cevap vermeyip gülümsemeye devam ettim.

"Hangi spor mesela?" Bunu tanımadığım çocuk söylemişti.

"Aslında çok da iyi değilimdir ama-"

"İdil'e bulaşırsan kendini yerde bulursun."

Çağkan ne zaman beni korumaya başlamıştı acaba?

"Ben İdil'den daha iyi dövüşürüm."

Bu ses Asya'nındı. Etraftan ıslıklar ve tezahüratlar yükselmeye başlamıştı. Gerçekten mi?

"Arkadaşlar yapmayın."

Bunu tanımadığım bir kız söylemişti.

"Hadi ama Berfin! Bırak da dövüşsünler."

Çağkan'a sırtımı yasladım ve elimi ateşe uzattım.

"Ne oldu İdil korktun mu? Seni uyarıyorum benimle yarışamazsın!"

Bu gerzek kız kaşınıyordu. Onu her ne kadar yere sermek istesem de yapmak mantıklı gelmiyordu. Şimdi arkadaşlarının yanında rezil olacaktı falan- Ben ne saçmalıyorum? O sürtük tam bir baş belasıydı.

"Hadi ama İdil bu kadar korkmana gerek yok. Merak etme yavaş vururum."

"Zaten daha fazlasını yapabileceğini zannetmiyorum."

Kalabalıktan tezahürat ve ıslıklar geliyordu.

"Hiç gülesim yoktu!"

"Gülme zaten midem kaldırmıyor." Kalabalıktan sesler yükseliyordu.

Bunun üstüne gaza gelen Asya bana doğru koşmaya başladı. Ben de ayağa kalktım ve tişörtünden kavrayıp onu yere attım.

"Ünlem koyup uyaranlardan değil, nokta koyup bitirenlerdenim."

Bu ne amk içine Turabi mi kaçtı dahdkdkşxksk

Ayağa kalktı ve bana hamle yapmaya çalıştı. Ayağımı dizinin arkasına geçirip tişörtünden tutup yere serdim.

İnsanlar bağırıyorlardı.

Ayağa kalktı ve beni göğsümden itti. Sendeledim ama ayağımla dengemi sağladım.

Çağkan'a baktım, sırıtıyordu. Ona bakarken Asya beni tekrar aynı yerden itti ve bu sefer geriye düştüm.

Ayağa kalktım ve karnına tekme savurdum, yere kapaklandı.

"Önce kendini yetiştir, sonra beni eleştir."

Herkes alkışlıyordu. Çağkan sırıtıyordu. Yanına oturdum kulağıma eğildi.

"Benim için bunları yapacağını bilmezdim doğrusu." Onun için mi?

Cevap vermek istemiyordum. Sadece gülmekle yetindim. Kalabalığa baktım, erkekler şaşkın bir vaziyette arkama bakıyorlardı. Bir anda arkamda bir çığlık duydum.

"Bakalım şimdi ne yapacaksın?"

Arkamı döndüğümde Asya üstünü çıkarmış altında kot şortu ve üstünde pembe fosforlu sütyeniyle kalmıştı.

"Yo hayır daha fazla kaldıramayacağım."

"Asya böyle çok seksi gözüküyor." Çağkan'dı bunu söyleyen. Hem beni öpüp hem bunu söyleyemezdi.

Ayağa kalktım. Onu yere yatırabilmem için tişörte gerek yoktu. Ama böyle de olur muydu ya? Tirbiyiiisiiizz. Sırf erkekleri etkilemek için bunlar. Teallam.

"Bakalım beni tişörtsüz yere atabilecek misin?"

Belki de bir kısmı onu yere atmamla ilgiliydi. Ama öyle de olsa yapılmazdı yani. Gerçi bu Asya'ydı. Asya the orospu.

Kolumu tuttu ve çevirmeye çalıştı. Beyni olmadığı kadar gücü de yoktu. Sadece 'seksi'liğiyle kazanıyordu. Gerçi onda da pek kazandığı söylenemez de. *egoist smile*

Kolumu çeviremeyince üstüme atladı. Onun altında kalmıştım.

"Ne oldu? Hareket edemiyor musun?"

"Aynen. Beni sıkıştırmayı başardın."

Suratına bir gülümseme yerleşirken kalabalık da nefesini tutmuş bizi izliyordu. Erkekler daha çok onu da neyse. Benim de üstüm bu sırada biraz kurumuştu. En azından altımdan iç çamaşırlarım gözükmeyecek kadar kurumuştu.

Asya tam kazandığını zannedip üstümden kalkarken bir hamleyle onu altıma aldım.

"Fazla gurur göte vurur."

Haykırıyorum şu an bi sn kdldlskdjdkkdks

Bir yandan elimle boynuna bastırırken bir yandan da ayağa kalkıyordum. Ayağa kalktım ve ayağımı göğsüne koydum.

Herkes beni alkışlıyordu. Erkeklerin gözü Asya'ya kayıyordu. Tamam.

Ayağımı çekip Çağkan'ın yanına oturdum. Asya ayağa kalktı ve denize doğru koştu. Kendini denize attı.

"Asya'nın sütyenine bayıldım."

"Ben de senin ağzını burnunu kırmaya bayılırım." Böyle dedikten sonra Asya gelip beni saçımdan tutup kaldırdı. Saçım benim zayıf noktamdı. Çok acırdı ve hareket edemezdim.

Asya'ya baktığımda ıslanmıştı. Ne kadar da değişik. Bu ıslak haliyle erkeklerin ağzının suyunu akıtacak hale gelmişti.

"Dans yarışması. Biz dans edeceğiz, erkekler puan verecek. Kim toplamda en yüksek puanı alırsa o kazanacak." Nedir bu çektiğim?

"Sonunda kendi dalını buldun: Orospuluk."

"Aynen öyle." Kabul ettiğine göre kendisiyle barışık. Düşündürücü.

"Game on bitch."