Biraz daha ilerledikten sonra sahile vardık. Az sonra şirin dükkanların önünde durduk. Toz pembe bir şort gözüme takıldı. Arabadan indik.
"Şu ilerideki mağazaya gidelim mi? Vitrindeki şortu çok beğendim."
"Tamam gidelim."
Yürürken Çağkan konuşmaya başladı.
"Benim aklıma bir fikir geldi. Şöyle yapalım. Sen beğendiğin kıyafetleri dene. Eğer ben de beğenirsem bana bir öpücük ver."
"Yok öyle bir dünya. Tamam da oldu diyelim eğer beğenmezsen?" Düşünür gibi yaptı.
"O zaman beni öpersin." Hoşt lan yavşıyor mu bu?
"Ne fark ediyor o zaman oyunun anlamı kalmaz."
"Doğru, bir şey fark etmiyor. Senin tarafından düşünürsek işini kolaylaştırıyorum. Beni öpmek istediğin için. Benim tarafımdan düşünürsek bir şey fark etmiyor. Sen sadece beni öpen biri oluyorsun. Bu yakışıklılıkla ve karizmamla-"
"Bir şey diyeceğim, sen arabana nasıl binebiliyorsun?"
"Niye?"
"Egon sığıyor mu merak ediyorum."
Vee sayın seyirciler İdil vurdu gol oldu! Tüm saha ayakta!
Alkışa gerek yok.
Yürümeye devam ettik. Ben mağazadan içeri girerken Çağkan dosdoğru yürümeye başladı.
"Çağkan! Gelsene burası!"
Arkasına bakmadı.
Tripcan.
Arkasından koşup kollarımı boynuna doladım. Beni kaptığı gibi kucağına aldı.
"Çağkan bırak beni! Bıraksana oloom!"
"Bana böyle sarılacağını bilseydim daha önce yapardım."
Beni yere indirdi ve mağazaya girdik.
Ben gördüğüm şortu, birkaç şort ve tişört alıp kabine girdim.
Denediğim ilk şeyler sevdiğim şort ve dar beyaz bir tişörttü.
"Beni öpmek ister misin?"
"Beğendin mi beğenmedin mi?
"Çok güzelsin."
Yanağını öptüm.
"Bu, üvey abim olarak benimle alışverişe geldiğin içindi."
Başka şeyler de deneyip kasaya gittik. Aldıktan sonra başka bir mağazaya girdik. Birkaç elbise beğenip kabine girdim.
Çıktığımda üstümde deneyeceğim ilk elbisem vardı.
"Bu nasıl?"
Siyah, dekolteli bir elbiseydi.
"Fazla seksi."
"Efendim?" Böyle de kibarım.
"Ne diyorum ben kötü olmuş hadi istediklerini al ve çıkalım şu lanet yerden."
Güldüm ve diğerlerini de deneyip kabinden çıktım. Üç elbise ve birkaç tişört almıştım.
Mağazadan çıktığımızda karşımda Converse mağazası gördüm. Elimdekileri Çağkan'a fırlatıp oraya koşmaya başladım. Benim Converse'i ne kadar çok sevdiğimi bilirsiniz. Bilmediyseniz öğrenirsiniz zamanla. Elbisenin, her şeyin altına Converse giyerim ben. Topuklu ayakkabı pek sevmem.
Birkaç çift Converse aldım. Arabaya bindik.
Arabada radyoyu açıp şarkı söylemeye başladım. Çağkan da bazı yerlere eşlik ediyordu.
Eve geldiğimizde paketlerimle birlikte odama çıktım. Üstümü değiştirip kendimi yatağa attım. Ipod'umu çıkarıp şarja taktım. Kitaplığımdan rastgele bir kitap aldım. Ne olduğu fark etmezdi çünkü hepsini okumuştum. Daha da okurdum. Onlar benim için çok değerlilerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜABM
ComédieBen bunu silmeyi planlıyordum, ne ara bu kadar okundu? *** Bu kitabın ana fikri, alabileceğin dersi, hayat için öğütü, edebi değeri yoktur. Saçma sapan bir şey, gereksiz, boşu boşuna vereceğin dakikalar... Bildiğim tek bir şey var, o da gülmek isted...