ÜABM

-29- "Ben herkese böyle davranırım."

"İdil, ben sıcakladım denize girelim."

"Olur."

Telefonumu kapatıp kenara koydum. Üstümü çıkartıp denize doğru yürümeye başladım.

"B-berfin bu su çok soğuk!"

Berfin yanıma geldi.

"Ah hayır ne saçmalıyors-hassss!" Kahkaha attım.

"Taam ben giriyorum."

Denize atladım, embesil gibi yüzdük falan, geçiyorum.

30 dakika sonra

"Hadi çıkalım."

"Aha bak seninki geliyor."

Berfin'in gösterdiği yere baktım. Günün elemanı: Çağkan

Çağkan is back bitchez woop woop!

Gözümü Çağkan'ın üzerinden çektikten sonra -mecbur bırakıldım yoksa bu şaheseri daha çook izlerdim- Berfin'e döndüm.

"Çıkmayalım vazgeçtim."

"Hadi bekletme, git yanına."

"Niye gideyim o malın yanına? Tövbest."

"İyi tamam gitme, Asya gitti bile."

What? Asya hangi ara geldi? Allah seni bildiği gibi yapsın küçük sürtük. Denizden hızla çıktım ve yanlarına doğru yürüdüm. Suratıma sahte gülüşümü yerleştirip konuştum.

"Ehuehehe merhaba kardeşler. Çağkan bir dakika konuşabilir miyiz?"

"Çağkan konuşamaz canıam. İşleri vağar."

"Öyle mi Asya hanım? Peki kendisiyle görüşmek ne zaman mümkün?"

Çağkan--> Pişmiş kelle mode: on

"Ne diyosaan seen? Konuşuyoraz biz burdağ sen anlamıyoar mısaan?"

"Eğer bu bir konuşma tarzıysa konuşmaya tövbe ediyorum."

"Sen ne demeye çalışıyosaaan? Ben diksiyon eğitimi aldım tamam mıaağ?"

"Ev cinleri tarafından mı?"

Garip sessizlik

"Siz konuşmanıza devam edin, ben bölmeyeyim."

Tövbe tövbe. Kemçük ağız yine yardırıyor. Allahım ne olur beni bu varlığın benimle konuşmasıyla sınama. Bir daha Çağkan'ın üstünde judo çalışmam. Ne diyorum ben? Tabi ki yaparım.

Havlumu alıp Berfin'in yanına gittim. Denizden çıkıyordu, o da havlusunu aldı ve Çağkanlardan uzaklaştık.

"Ne konuştunuz Çağkan'la?"

"Çağkan'ın toplantısı varmış, sekreteriyle konuştum."

"Yine Asya ne diyor?"

Aferin kıs anladın.

"Ya salak salak konuşuyor boş ver muhattabım değil. Çağkan nasıl katlanıyor bilmiyorum. Helal."

"Tamam bırak onları. Ne yapalım bugün? Alışverişe gidelim mi? Annenler ne zaman dönüyor?"

"Geliyorlarmış, en son havaalanındalardı, gelirler akşama doğru."

"Tamam, o zaman alışverişe gidelim mi bugün?"

"Olabilir, beni Çağkan'la takılmaktan kurtardığın için sağ ol."

"Her zaman, hadi gidelim. Hem sen neden Çağkan'ı sevmiyorsun?"