@Imaprincessbabe için :))
Çağıl: Şş
Çağıl: Kapıya bak :)
İki mesajla kalbimi hissedemez olurken ağır çekimde kapıya döndüm. Tam kalkmak üzereydim.
"Çağıl!"diye çığlık attı Simge.
Çağıl masaya yaklaşırken kollarına atladı. Çağıl onu belinden sararak havaya kaldırmış, etrafında iki tur döndürmüştü. Güldüler.
Yumruk yaptığım elimi sandalyenin üzerine bastırdım.
Göğsüm berbat bir uyuşmayla kaplanmış, kalbim heyecan dışında başka duyguları sollayarak küt küt atmaya başlamıştı. Derin bir nefes alarak sakinleştim.
"Simge de amma sarıldı çocuğa,"diyen Fatma yangını körükledi.
Simge'yi kerpetenle ondan ayırmak istiyordum.
"Nasılsın Simge?"
"İyiyim aşkım ne olsun, geleceğini bilmiyordum."
"Heyy ben de iyiyim, sorduğun için teşekkürler!"
Fazla bağırmış olmalıydım ki kafedeki herkes bana baktı. Salladığım dizimi sandalyenin altına yasladım ve bakışları yok saymaya çalıştım.
"Sormasına müsade etsen zaten soracaktı,"diye dalga geçti Simge.
Çağıl gülerek gerginliği dağıtmaya çalıştı. "Bir kahve için geç kalmadım, değil mi?"
"Hayır,"dedik Simge ile aynı anda.
Bana ters bir bakış attı.
Burnumdan boğa gibi soludum. Gıcığın tekiydi. Çağıl benim sevgilimdi, benim için buraya gelmişti!
"Hayır tabii ki. Gülin ben,"diye öne çıktı Gülin.
"Çağıl, memnun oldum."
"Ben Jale."
"Fatma. Piercingin güzelmiş."
"Uhh, teşekkürler,"deyip oynadı.
Bakma, bakma, bakma.
"Bora da bu,"dedi Gülin gülerek. "Sevgilim."
Bora ve Çağıl el ele sıkışırken Simge aldığı kahveyi Çağıl'a uzattı.
"En sevdiğim, harikasın,"dedi Çağıl gülerek.
Demek o harikaydı.
Gözlerimi kıstım.
"O zaman hepimiz kahve mi içiyoruz millet?" Gülin neşeyle şakıdı.
Böylece herkes kahve söyledi. Masada günlük bir sohbet başladı.
"Ne okuyorsun Çağıl?"diye sordu Jale.
Simge Çağıl'ın saçıyla oynayarak gülümsedi, dizi sürekli onun dizine değiyordu ve ben karşıda oturmuş onları izliyordum."Elektronik mühendisliği,"dedi tatlı tatlı.
Simge çikolatasını açtı, ikiye kırarak birini Çağıl'ın ağzına uzattı.
Çikolatayı yedirirken gereksiz bir şekilde güldü.
"Aa ne güzel." Fatma sevinçle onu izledi.
Önümdeki kahveyle oynayarak yanaklarımı şişirdim.
Çağıl benimle fazla konuşmamıştı ve üzülmüştüm. Sürekli yüz yüze görüşemiyorduk, bugün benim için anlamlı olsun istemiştim. Oysaki Simge Çağıl'ın dibinden ayrılmayarak susmazken duvarın köşesinde onları izlemek tek seçeneğimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vulcanus [bxb]
Short StoryLunaparkta sürekli çıkışı kaybeden bir çocukla ve onu her seferinde çıkışa götürmeyi görev bilmiş diğer bir çocuğun hikayesi. -Text-