Vulcanus [bxb]

~bölüm yüz iki (final)~

Zamanı ileri sardım bb

Evrim

"Yiyor muyuz?"dedi Gökyüzü pastanın kremasına parmak atıp. Oturduğum yerden fırladığımda bir parmak daha attı. "Yiyoruz, yiyoruz. Hadi." Parmağını yaladı.

Kolumu boynuna sarıp onu pastadan çektim. "O pasta ne kadar haberin var mı?"

"Var, payımı kıçımı vererek ödedim,"dedi elini kalçasına yerleştirip. Gülüp geri çekildim.

"İçkiler benden, ağlamayı bırak,"dedi Kenan cap'ini masaya atıp. Saçlarını karıştırdı.

"Oo,"dedim. "İçkiler için nereye gidiyoruz?"

"Barlar sokağına. Sana yetişkinliğin güzel yanlarını göstereceğim, ufaklık."

"Ben oradaki her bara reşit olmadan giriyordum, peh,"dedi Jale. 

Kenan sırıttı. "Burada mı büyüdün?"

"Evet, doğduğumdan beri her yeri ezberledim, o derece diyeyim."

Şapkamı düzelttim. "Çağıl nerede kaldı?"

Belime sarılan kolla tanıdık parfüm kokusuna çekildim. "Tam burada,"deyip göğsüme dokundu. "Ruhunda."

"Orası kalbi lan,"dedi Gökyüzü.

Ona göz devirdik.

Annem gelip bizi tekrar öptü. "Güzel güzel eğlenin ama..."dedi parmak sallayıp. "İçmek yok."

"Biz ve alkol mü?"dedi Gülin cıklayıp.

"Evrim seni eve sarhoş getirirken öyle demiyordun güzel kızım."

Gülin saçlarıyla oynayıp sustu. Yaz tatilinde Çanakkale'de yaşanan bu minik olayı annem onu her gördüğünde araya sıkıştırırdı çünkü alkolden nefret ederdi.

"Leyla canım, gidelim de çocuklar eğlensinler,"dedi Çağıl'ın annesi annemin koluna girip. "Bizden bu kadar gençler."

"İyi ki bu kadar, biraz daha siyaset dinlesem boğulabilirdim,"dedi Çağıl kulağıma.

"Ya annelerimizin fal tartışmasına ne diyorsun?"diye sızlandım.

"Bu fal yalan!"dedi Çağıl'ın babası arkadan.

"Anne babamın falında Evrim çıktı!"deyip fincanı gösterdi Ay abla.

"Dipte de Evrim'in kıçı var galiba,"dedi Gökyüzü.

Hepimiz ona döndük.

"Ağzından kaçmış, çocuk işte,"dedi Gülin onun ağzını kaparken. 

"Ben senden büyüğüm yal-"

"Gel biz içeceklere bakalım!"

Gökyüzü ve Gülin gözden kayboldu.

"Ee...İyi eğlenin tamam mı?"dedi annesi Çağıl'ın saçlarını okşayıp. "Çok iyi eğlenin."

"Anne..."

"Gizlice içersiniz, Evrim sarhoş olursa hemen bizim arabaya at."

"Şey, sağ olun?"

Bize gülümseyip arabanın anahtarını Çağıl'a tutuşturdu. Ardından ailelerle takılma faslı bitmiş oldu.

"Pastayı süsleyebiliriz,"dedi Volkan garsona.

Garson pastayı süslemeye götürürken kızlar kameralarını çıkarıp farklı köşelere geçtiler.

"Sizi seviyorum,"dedim gülerek.