~bölüm kırk sekiz~

4.4K 429 141
                                    

Evrim
02:30
Pazar

"Uyumadın mı sen?"

İrkildiğimde Nane perdenin üstüne uçtu.

"Nane'yi yatırıyorum,"dedim kısık sesle.

Babam ceketini kapının arkasına astı. "Laptop da açık."

Off. Çağıl ile dizi izliyorduk.

"Bir şeyler izliyordum."

"Yemek yedin mi?"

"Yedim,"diye yalan söyledim. Annem telefonumu açmadığından ve ev iki gün boşken yalnız hissetmiştim, canım istememişti.

Babam gözlerini ovuşturdu. Ondan aldığım tek şey mavi gözlerim olabilirdi. Onun dışında tamamen anneme benzerim.

Koyu saçlarını yorgun bir şekilde ittirdi. Kravatını düzeltti. Buğday teni bile solgun gözüküyordu. Sanki benim kadar beyazmış gibi. Göz altları normaldi ancak kahve gözleri kızarıktı. On yaş birden almış gibiydi. Esnedi.

"Dolapta yemek kaldı mı?"

"Evet, hepsini yemedim."

Dolabı açtı ve bir süre dolaba baktı.

"Hiçbir şey yememişsin."

"Yedim,"dedim kısık sesle.

Dolaptan mısır gevreği alarak kapattı. "Neden yemedin?"

"Annem... Telefonumu açmadı."

Kasenin masayla buluşma sesi dışında tepki vermedi.

"Ben yine arayayım. Şey... İyi geceler ve afiyet olsun."

"Önce yemeğini ye, zaten geç oldu. Arayıp rahatsız etme."

"Ama annem geceleri-"

"Evrim bir şeyi yüz kere söyletme. Aklın var, algıla,"diye çıkıştı.

"Özür dilerim. Annemi görmeyeli çok oldu..."

"Tamam, yarın ara git."

"Bugün konuşmamız gerekiyordu."

Ofladı. "Annen istese telefonunu açardı."

"Ne? Bu ne demek?"dedim şaşkınlıkla.

"Seni almak istemiyor. Benimle kalıyorsun. Şimdi odana git, uyu."

"Neden ki? Bana bir şey söylemedi,"dedim telefonuma bakarak. Bana neden haber vermemişti? Haber vermesi gerekiyordu. Haber verirdi de.

"Laftan anlamıyor musun oğlum sen?"diye homurdandı. "Annen ne dediyse onu söylüyorum sana."

"Annem bana haber verirdi,"dedim telefonuma bakarak.

"Sen bana inanmıyor musun?"duye bağırdı. "Benimle kalmanı söyledi! Ver şu telefonu, sabah alırsın!"

"Hayır!"

"Evrim-"

Whatsapp'tan Çağıl ne yazmış diye bakarken pat diye telefonu elimden aldı.

"Bu çocuk kim?"

"Arkadaşım işte, telefonumu verir misin?"derken tutuşmaya başlamıştım.

Ne yazmıştı ki?

Babam "Nasıl bir arkadaş bu? Nasıl konuşuyor seninle?"dedi.

"Arkadaş gibi,"derken titreyen sesim her şeyi ele veriyordu.

Ekrana bakmaya devam etti.

"Baba, mesajlarım bana özel-"

"Telefonunu doğru düzgün davranana kadar alamayacaksın."

Nane bağırışlardan etkilenerek oradan oraya uçmaya başladı. Babama sinirleniyordu.

"Kuşunu da al. Hadi."

"Öylece okuyamazsın,"dedim burnumu çekerek.

"Düzgün konuşsaydınız okumazdım."

"Seni ne alakadar ediyor?"diye bağırdım dayanamayarak. "Neresi düzgün değil baba? Göstersene!"

Midem ağrıyordu. Yutkunmaya çalıştım.

"Değil işte. Odana git."

Hıçkırarak odamın kapısını kapattım ve kilitleyerek kapıya yaslandım.

Değil işte.

Ailemin homofobik olmasını istemiyordum. Benden vazgeçmelerini istemiyordum.

Off yıkık oldu bölüm 👀











Vulcanus [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin