Evrim
Birkaç saat sonra"Heyy,"dedim aynadan kendime bakarak. "Hoş geldin, odama geçelim mi?"
Başımı iki yana salladım.
"Hoş geldin, sen odama geç."
Yok, böyle de olmamıştı.
"Hoş geldin, mutfağa geç."
Oflayarak saçlarımı düzelttim. Üzerimde kotla lacivert bir kazak vardı. Kemeri çıkarsa mıydım?
Kapı çaldığında dehşetle irkildim.
Nane kapıya yürürken omzuma konmuş, başarırsın dercesine dimdik duruyordu.
Keşke ben de onun kadar dik durabilseydim.
"Heyy, mutfağa yani odama geçelim mi?"
Çağıl kaşını kaldırarak yüzüme bakakaldığında Nane tavana uçtu.
"Na... Nane..."
"Tatlıymış, senin gibi,"diyerek burnumu sıktı Çağıl ve ağır çekimde içeri girdi.
Arkasından onu inceledim.
O benim aksime gri değil, siyah bir koy giymiş, üzerine beyaz bir sweetshirt ile septumuyla kombinini tamamlamıştı.
Saçları iki yandan hafiften gözlerine dökülüyor, açık kahve gözleri, hafif beyaz teniyle benim için bir portreden farksız gözüküyordu.
Derin bir nefes alarak kapıya yaslandım.
"Bu da mı yeni?"dedim kısık sesle.
"Uh, hayır."
"Tamam."
"Tamam,"dedi gülerek.
"Markete uğradın mı, eğer uğramad-"
Çağıl belimden beni kavrayarak burunlarımız değecek mesafeye getirdi.
"Seni fena özledim."
"Ben de,"dedim kollarımı ona sararak.
Parfümü öyle güzel kokuyordu ki, burnum boynuna hapsoluverdi.
Kalçamdan kavrayarak beni kucağına aldı.
"Odama mı gidiyoruz?"
"Yönlendir beni,"dedi gülerek.
"Sol yap."
Soldan döndü.
"Git, git... Mutfağı geç."
Mutfaktan geçti.
"Üst kata çıkıyoruz. Sonra sağ yapıyoruz ve karşımızda Evrimgeçirdim tabelalı kahverengi bir kapı görüyoruz."
"Eviniz labirent gibi."
"Babamın evi, ne bekliyorsun?"diye alayla karşılık verdim.
Çağıl beni yatağıma bıraktı.
Yakasına asılarak kendime çektim.
Dudaklarımız buluştuğu an hissettiğim tek duygu özlemimizdi.
Bir elimi saçlarına çıkararak baştan çıkarıcı dudaklarını emdim.
İnleyerek başını geriye attı.
Titreyen dizlerimle onu kendime çektiğimde bunu bekliyormuşçasına bacaklarımın arasında konumlandı.
Kulağımdan boynuma bir yol çizdi. "Seni nasıl özlediğim hakkında hiçbir fikrin yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vulcanus [bxb]
Short StoryLunaparkta sürekli çıkışı kaybeden bir çocukla ve onu her seferinde çıkışa götürmeyi görev bilmiş diğer bir çocuğun hikayesi. -Text-