Yorum istiyorummm.
✴✴✴
"Emris"
"Emris"
"Emris"
Çığlıklar, çığlıklar her yerdeydi.
Bir çocuğun ağlayışı, yaşlı bir kadının çığlığı gençten bir adamın sesi kulağında yankılanıp duruyordu.
Bu sesler geceden beri rahat bırakmıyordu Baekhyun'u. Eğer biraz daha buna maruz kalırsa kafayı yiyebilirdi. Yorganı üzerinden atıp ayakları ile iteledikten sonra oturur pozisyona gelip bacaklarını yatağından aşağı sarkıttı.
İşte yine geliyordu. Önce tiz bir ses duyuluyor sonra kulakları uğulduyordu. En sonunda ise çığlıklar sarıyordu etrafını.
Daha fazla dayanamayarak ağlamaya başladı. Kafayı yemesine ramak kalmıştı. Titreyen elleriyle kulaklarını örtüp bağırmaya başladı. "Tanrım! Lütfen biri yardım etsin. Dayanamıyorum kafayı yiyeceğim." Gözyaşları şiddetini biraz daha artırırken dizlerinin üzerine yere düştü. Kafasını bacaklarının arasında ki tahta zemine vururken bir yandan ağlamaya devam ediyordu. Tek ümidi bu seslerin bir an önce dinmesi idi.
Bir kaç adım sesi duyduğunda kafasını kaldırmaya mecali yoktu. "Bana yardım edin" diye yalvardı yanlızca.
"Baekhyun oğlum." Sehun'un sesini duyduğunda birazda olsun rahatlamıştı lakin kafasının içinde ki çığlıklar dinmek bilmiyordu.
Sehun'un ardından içeri Chanyeol ve Xiumin'de gelmişti.
Sehun, Baekhyun'u olduğu yerden kaldırıp kafasını göğsüne yaslarken, Chanyeol ve Xiumin olanları şaşkınlıkla izliyordu.
"Neler oluyor?" Kral öfke ile Xiumin'e döndüğünde diğerinin ağzı aralanıp tekrar kapandı. Neler döndüğünden o da çok emin değildi. "Xiumin oğluma neler oluyor?" Sehun bir kez daha bağırdığında Baekhyun kafasını babasının boynuna yaslayıp gözlerini hafifçe araladı. "Ölüler, ölü insanlar görüyorum." Saçları terden alnına yapışmıştı. Gözlerinin beyaz kısımları sapsarı gözaltları ise mosmordu. Nefes alışverişleri oldukça hızlı ve gürültülüydü.
Geceden beri gözünü kırpmamıştı. Sehun'un rahat göğsü onu bir süreliğine içine düştüğü hengameden kurtarırken yavaşça gözlerini kapattı.
"Ne olduğunu bilmiyorum ama işin içinde kara büyü olduğunu söyleyebilirim. Gidip onun için bir şeyler ayarlamaya çalışacağım." Xiumin odadan çıkarken Chanyeol korkuyla, Sehun'un göğsünde uyuya kalan güzeller güzeli sevgilisini izliyordu. Dizlerinin üzerine çöküp küçüğün, terden alnına yapışan saçlarını geri iterken kolunu uzatıp elini beline sardı. "Onu yerine koyayım." Sehun hafifçe başını salladığında Chanyeol bir elini küçüğün bacaklarının altından geçirdikten sonra bir diğerini de sırtına çıkarıp onu Sehun'un göğsünden kaldırarak yatağına yatırdı. Üzerine Baekhyun'un acele ile itilediği toplanmış yorganını örterken babasına dönüp "bir şeyler bulabilir miyim diye bakacağım" dedi. Kral anında onu onaylayarak ayağı kalktı. "Bende seninle geleyim." Sehun, gözü arkada kalsada Chanyeol'e yardım edip Baekhyun'u bu lanet her neyse ondan kurtarmak istiyordu.
İkisi de çok sevdikleri adamın huzurla titreşen kirpiklerine son kez bakıp odadan çıktı.
Baekhyun saatler sonra ilk kez gözlerini kapatabilmişti.
✴✴✴
Xiumin, kaynattığı otların suyunu küçük bir şişeye doldurduktan sonra, şişenin mantar tıpasını ağzına kapattı. Temiz bir bezle şişenin etrafını silerken bunun Baekhyun'un işine yarayıp yaramayacağını düşünüyordu. Kesin bir çözüm olmasa da bir süreliğine işe yarayabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSAL BÜYÜ(ChanBaek)-Bitti-
FanfictionKrallar, Prensler, büyücü ve ejderhalar. İyilik ve kötülük. Gerçekler hiç bu kadar fantastik bir şekilde anlatılmamıştı. Çiftler: ChanBaek HunHan KaiSoo ✴ Kitap Angst değil ✴