✴33✴

1.1K 122 33
                                    


Bölüm şarkısı: Byun Baekhyun Like Rain

✴✴✴✴

"Sevgilim." Atının üzerinde bitmiş bir halde duran adama seslendi genç prens. Ama bir kez daha ondan bir tepki alamamıştı. Elini uzatmayı denese de atların arasında ki mesafeden dolayı ona yaklaşamıyordu bile. Atını o yöne sürse, Baekhyun'un bundan hoşnut olmayacağına da emindi. Bu sebeple sabırla, bir cevap almayı bekledi. "Güzel eşim. Bana bak lütfen." Dediğinde bir hıçkırık sıçradı kulağına.  Diğerinden bir tepki alabilmişti nihayet. Bu tepki gözyaşı da olsa hiç şüphesiz sessizlik daha katlanılmazdı.

"Tüm bu olanlara dayanamıyorum. Bu güç, verdiklerinin yanında tüketiyor aynı zamanda beni." Baekhyun daha fazla dayanamayıp, durdurduğu attan aşağı attı zayıf bedenini. Bir taşın dibine otururken ayaklarının tam dibine uzun bir gölge düştü.

"Senin için değil bir, bin tane Jongdae feda ederim Baekhyun. Tüm bu olanlar senin yüzünden değil olması gerektiği için oluyor. Farkına var artık bunun. Kendini hırpalamayı bırak lütfen." Bir yandan konuşup bir yandan Baekhyun'un ayaklarının dibine çökmüştü uzun adam. Lakin söylediklerinin hiçbirinin tesiri yoktu. Baekhyun ayaklarını kendine doğru çekip başını dizlerine yaslarken ağlamaya devam ediyordu.

Jongdae'nin, gözünün önünden kaybolması bir türlü silinmiyordu aklından.

"Kaldır kafanı, bana bak güzelim." Chanyeol elini onun çenesine geçirip işaret parmağı ile yanağını okşadı. "Ha şöyle." Chanyeol gülümseyerek gözlerinin içine bakarken Baekhyun yumruk yaptığı elleri ile yanaklarını sildi. "İnsanların ölmesine dayanamıyorum artık." Boynu tekrar bükülürken prens olan gülümseyerek birkez daha kaldırdı küçüğün başını. "Savaş kapımızdayken bu dediğin imkansız güzelim" Chanyeol elinin dışı ile güzeller güzeli eşinin yanağını okşadı. "Savaş çok yakın Baekhyun. Amcam-" Chanyeol bir kaç saniye duraksayıp sonra devam etti. "Yani amcan durmayacaktır." Chanyeol Baekhyun'ün yüzünü okşamaya devam ederken diğeri gözlerini, izlediği karınca sürüsünden çekip prensin gözlerine sabitledi. "Benim öyle bir amcam yok. Babamı öldürdü, sonra seni öldürmeye çalıştı. Şimdide beni öldürmeye çalışıyor. Ona nasıl amca diye seslenebilirim ki?" Cümlesi bittiğinde kaşları çatılmıştı. Chanyeol onun kaşlarını işaret parmağı ile düzeltmeye çalışırken uzanıp dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu. "Sinirli olmak sana hiç yakışmıyor." Baekhyun aniden utanıp başını eğmişti. "Aniden neden yapıyorsun?" Diye sordu utangaç bir şekilde. Gözleri, kendine doğru çektiği diz kapaklarına sabitlenmişti. "Neyi?" Chanyeol gülerek sorduğunda iyice utandığını hissediyordu küçük olan. "Öpüyorsun işte. Böyle aniden birden bire mi?"

Küçüğün sözü üzerine Chanyeol uzanıp onu bir kez daha öptü. "Nasıl böyle mi?" Baekhyun'un gözleri ardına kadar açılmış Chanyeol'e dönmüştü. "Utanmaz."

"Bunu küvetinde savunmasızca uyuyan adamı izleyen biri mi söylüyor?" Chanyeol alayla söylediğin de Baekhyun ikinci kez utançtan yerin dibine batmak istiyordu. "Kaldır başını utanman için söylemedim." Ama Chanyeol her zaman ki gibi çok anlayışlıydı.

Büyük elleri nazikçe Baekhyun'un ensesinde ki saçları kavrarken dudakları küçüğün dudakları üzerinde ki yeri almıştı. Özlemle sokulmuşlardı birbirlerine. Baekhyun ilk hamlenin ondan gelmesini beklerken, Chanyeol sabırsız bir şekilde oynattı dudaklarını. Küçüğün üst dudağı, Chanyeol'un kalın dudaklarının arasında kalırken parmaklarıyla ensesine ettiği eziyetler bitmek tükenmekte bilmiyordu.

Öpücükler iyice derinleştiğinde Baekhyun arsız bir inleme bıraktı Chanyeol'ün dudaklarının üzerine. Bunun üzerine Chanyeol küçüğü, sabırsızca çimlerin üzerine yatırdığı sıra elleri rahat durmayıp pantolonunun üzerinden onu okşuyordu.

KUTSAL BÜYÜ(ChanBaek)-Bitti-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin