✴1✴

5.4K 335 78
                                    

Olay bundan yıllar yıllar önce bir miktar büyücünün kralın isteklerini artık karşılayamadıkları için ona isyan etmesiyle başlamıştı.

Byun büyücüleride bu bir takım grup kapsamına giren bir alt gruptu.

Luhan bu uğurda annesi babası ve kardeşlerini kaybetmiş soyunun son üyesi olarak hayatını devam ettirmeye başlamıştı. Fakat bunun bir yerden sonra böyle devam etmeyeceğinin farkındaydı çünkü büyü gücünü aktarması ve Byun soyunun devam etmesi için kendi kanından olan başka bir büyücüye ihtiyacı vardı. İşte tam o sırada karşısına kralın oğlu Oh Sehun çıkmıştı.

Sehun fazlasıyla yakışıklı ve her genç kızın hayallerine ev sahipliği yapacak nitelikte bir beyefendi idi. Fazlasıyla sevimli ve yine fazlasıyla vicdanlıydı. Yani babasının tam aksine halkına iyi bir kral olacak niteliklere sahip bir adamdı. Fakat gelin görün ki bu prensin zaafı çelimsiz büyücü Byun Luhan olmuştu. Ve önemlisi ise prens Luhan'ın büyücü olduğundan bir haberdi.

Luhan bu durum hakkında genç prensi bilgilendiremezdi çünkü muhtemelen kralın adamları sonunda Luhan'ı bulacak ve diğer cadılara yapıldığı gibi el ve ayaklarından yağlı kazıklara bağlanarak canlı canlı yakılacaktı. Ve tüm bu olaylar gerçekleşmeden tek dileği prensin tohumunun karnına yerleşmesini sağlayarak büyü güçlerini ona vermeyi hedeflediği bir çocuk dünyaya getirmekti.

En nihayetinde o gün geldiğinde güneşin sarı ışıkları alabildiğine gözlerine dolarken kafasının altında duran yumuşacık bacakların vermiş olduğu güvenle ters döndü. Henüz bir bakir olmasının verdiği utançla bunu nasıl başlatacağından ya da Sehun'u kendisiyle sevişmeye nasıl ikna edeceğinden emin değildi.

Prensle çokta uzun olmasa da aylardır süre gelen bir ilişkisi vardı fakat Sehun bugüne kadar böyle bir girişimde bulunmamış deyim yerindeyse Luhan'ın saç teline bile dokunmamıştı. Fakat utanç duygusunun bu aralar Luhan'dan uzak durması gerekiyordu ki ölüm kokusunun fazla yakın olduğunun farkındaydı zaten.

"Sehun?" Luhan tıpkı bir ceylanın gözlerini andıran gözlerini prens olana dikip sorduğunda diğeri elinde olmadan gülümseyip elinin altında ki kestane rengi saçları okşadı. Güzelliği nefes kesici hatta öldürücü boyuttaydı.

"Söyle sevgilim." Fazlasıyla kibar verilen karşılık Luhan'ın kalbinin tıpkı bir porselen gibi parçalanmasına neden olurken doğuştan sulu olan gözlerini iyice perdeleyen gözyaşlarını silip Sehun'un avuç içlerine birer öpücük kondurdu. Ondan ayrılmak ya da onu bırakmak istemiyordu. Fakat ne yazık ki şartlar tam da onun isteklerinin dışında haraket ediyordu.

"B-ben nasıl söylesem bilmiyorum. Fakat içimde ki bu isteğe karşı koyamadığım için bunu yapmak zorundayım. Sehun bu fazlasıyla utanç verici biliyorum ama ben çocuk sahibi olmak istiyorum." Söyledikleri karşısında Luhan'ın yüzü utançtan kızarırken prensinde ondan bir farkı yoktu.

Genç prens yerinden doğrulmaya çalışıp ne söyleyeceğini bilmediğinden işe önce boğazını temizleyerek başladı. Luhan gözlerine böyle güzel bakarken bu konu hakkında konuşmak nerdeyse imkansız gibi bir şeydi.

"B-bak Luhan ülkemizde evlilik dışı ilişkilerin nasıl karşılandığını çok iyi biliyorsun. İzin ver babamla konuşup evlenmek için bize müsaade etmesini isteyeyim."

"Fakat Sehun sende biliyorsun ki benim ailem geçimini çiftçilik yaparak sağlıyordu. Babanın oğlunu bir çiftçi çocuğuyla baş göz edeceğini sanmıyorum. Sana zarar gelmesine asla izin vermem. Emin ol ki çocuğun senden olduğunu hiçkimseye söylemem." Sehun Luhan'ın bu dediklerine sadık kalacağına adı gibi emindi fakat kendisine gelecek zarardan çok Luhan'a gelecek zararı düşünüyordu ki Sehun güçlüydü, kralın oğluydu bu işten her türlü sıyrılırdı. Fakat Luhan fazlasıyla savunmasız, güçsüz bir insandı. Çok kırılgan ve çok naif bir yapıya sahipti. Bu yüzden asla böyle bir şeyin olmasına izin veremezdi. Çünkü onların ülkesinde evlilik dışı meydana gelen çocuklar öldürülür anneleri ise halka ibret olsun diye taşlanarak sokaklarda gezdirilirdi. Luhan bunu kaldıramaz hatta yok olurdu.

"Üzgünüm Luhan fakat sana zarar vereceğini bile bile böyle bir işe kalkışamam."

Sehun yerinden kalkıp hızla uzaklaşırken Luhan da onun hemen ardından gidip genç prensi kolundan tutarak yakında ki bir mağaraya doğru sürüklenmeye başladı. Sehun'un kendisine dayanamayacağını ve zaten öleceğini biliyordu. Bu yüzden kutsal büyü sahibini bulmalıydı. Atalarına olan borcunu yerine getirmek zorundaydı.

"Bak Luhan yanlış yapıyoruz. Aniden neden böyle bir karar verdiğini anlamıyorum."

"Çünkü Seni seviyorum Oh Sehun."

Luhan mağaranın korucuyu duvarları arasında kendini güvende hissettiğinde zamanın yaklaştığını biliyor olmanın verdiği farkındalıkla dudaklarını Sehun'un dudakları ile birleştirdi. Döllenmenin bugün gerçekleşmesi gerekiyordu. Daha fazla bekleyecek vakti kalmamıştı. Çünkü kralın adamları Byun büyücülerinin son üyesini arıyorlardı. Tek dileği bu sürenin bebeğini büyütebileceği bir zamana yayılması idi.

Sehun Luhan'ın dudaklarının tadına ilk defa vardığında artık duramayacağını biliyordu. O dudaklar bu dünyaya bahşedilmiş en güzel şeylerdi çünkü. Ve ne yazık ki bu zevkin tadına ilk defa varıyordu. Ona bugüne kadar dokunmamış fakat bu saatten sonra ipler kopmuştu.

Kıyafetler çıkıp tenler açıkta kaldığında Luhan'ın sırtı mağaranın çakıl taşları ile süslenmiş zemini ile buluşmuştu bile. İkili henüz acemiliklerini üzerlerinden atamamış titreyerek öpüşmeye devam etmişlerdi. Sehun o akıl almaz tadı her aldığında daha da bir hırslanmış Luhan'ın beyaz teniyle buluşmak için akıl almaz bir ateşle tutuşmaya başlamıştı. Aynı ateş Luhan'ı da yakıyordu ki henüz ateşlere atılmadan Sehun'un ateşiyle yanmış kül olmuştu.

Göbek çevresinde gezinen dil ve göğüs uçlarını tıpkı bir ilahmış gibi okşayan ince parmaklar Luhan'a şimdilik tüm dert ve tasalarını unutturmuştu bile. Vücudunun her bir uzvu Sehun için tutuşurken içine giren kalınlık tüm duvarlarını istila etmiş bekaretinin bozulduğunu gösteren kırmızılık beyaz bacaklarında inanılmaz bir sanat eseri ortaya çıkarmıştı.

Canının acısı Sehun'un ateş saçan dudakları sayesinde hissedilmez bir boyuta ulaşırken aldığı zevk ayak parmaklarından başlayıp dudaklarında başka bir tada dönüşüyordu. Her şey çok güzeldi, Sehun kusursuzdu Fakat onlar birlikte olamazlardı. Çünkü hayal ettiklerinden çok daha başka bir kadere ev sahipliği yapıyorlardı. Onların kalemlerinin üstünde bir kalemin yazgısı vardı ki sonuç olarak bütün hayal ve kuralları bu yazgı karşısında hükümsüz kalmıştı.

Vakti geldiğinde Sehun artık kendini Luhan'ın sıcak mağarasının içine bırakırken Luhan büyüsü ile döllenmenin hemen oluşmasını sağlamış içinde oluşmaya başlamış küçük varlığın vermiş olduğu huzurla Sehun'un kollarında uyuya kalmıştı. Fakat bu uykunun mutlu sabahlara uyanmayacağı çok açıktı ne yazık ki.

Sehun mağaranın açık kısımlarından sızan güneş ışıkları ile uyandığında bedenini kaplayan huzurla gerinip gülümseyerek sol tarafına döndü. Orada uyumakta olan bir melek beklerken mağaranın büyük taşları ile karşılaşmış telaşla ayağı kalkarak tüm mağaraya talan etmişti.

Fakat Luhan hiçbir yerde yoktu. Ondan geriye kalan tek şey ise çakıl taşlarının üzerine sızmış olan kırmızı lekeden başka bir şey değildi. Eğer Sehun o lekeyi görmüş olmasa dün geceyi burada yanlız geçirmiş olduğunu düşünür hatta bu yüzden şizofreni olduğunu bile iddia edebilirdi. Fakat Luhan dün gece buradaydı hatta onlar sevişmiş birbirlerinin kolları arasında uyumuşlardı. Luhan'ın hiçbir şey olmamış gibi gitmesi, giderken Sehun'a haber vermemesi genç prensi yaralamış sevgilisinin kendisini tamamen bıraktığından habersiz bir şekilde mağaranın taş zeminine diz çökmüştü.

Luhandan geriye kalan bir de Sehun'un boynuna asılmış olan muska şeklinde bir kolye vardı ki genç prens bunu fark ettiğinde hayal kırıklıklarına engel olamamış sonuç olarak Luhan'ı tamamen kaybettiğinin farkına varmıştı.

O herşeyin bittiğini sanırken aslında kaderin yeni hayatlara gebe olduğu ise unutulmaz bir gerçek ve gün yüzüne çıkmayı bekleyen başka bir soru işareti idi.

***********
Diğer hikayelerim bitti. Artık Kutsal Büyü ve Musallata daha çok vakit ayıracağım. lütfen yorum ve beğenileri eksik etmeyin.

KUTSAL BÜYÜ(ChanBaek)-Bitti-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin