KUTSAL BÜYÜ(ChanBaek)-Bitti-

✴37✴ final

Bölüm şarkısı : Cecilia My life is a going on

✴✴✴

"Şuraya bak" dedi Hyei, Baekhyun'un aynada yansıyan görüntüsünü işaret ederek. "Gerçekten mükemmel görünüyorsun. Senin kanında varmış prens olmak." Baekhyun utangaç bir şekilde gülümseyip üzerinde ki kıyafetlerin aynada ki yansımasına baktı. "Öyle zaten" dedi utangaç bir şekilde tekrar gülümseyerek.

"Kral Chanyeol'le evleniyorsun Baekhyun. Aman Tanrım kim inanırdı ki o soğuk adam böyle yumuşayıp seninle evlensin." Baekhyun aniden kıza döndüğünde diğeri yaptığı yanlışı fark edip şaşkınlıkla elini, ağzına kapatıp başını aşağı eğdi. Baekhyun'la uzun süre mutfakta beraber çalışmış olanlarının rahatlığı vardı üzerinde.

"Ben neyse de Kralının hakkında bu şekilde konuşamazsın Hyei."

"Haklısın özür dilerim." Kız seri bir şekilde oldukça eski görünen, kabarık elbisesini avuçladı. "Başka bir isteğiniz var mı efendim?" Sesinde ki soğukluk Baekhyun'un dikkatinden kaçmamıştı ama umursamadı. Chanyeol bu ülke uğruna her şeyini kaybetmiş bir kraldı. Saygının en güzelini hak ediyordu.

"Hayır teşekkür ederim. Sen çık-" tam Hyei'ye çıkmasını söyleyecekti ki kapının çalması ile duraksadı. "Gel" gür bir şekilde bağırdığında baş şövalye Yixing kapıyı aralayıp içeri girdi. "Efendim zamanı geldi." Başını hızla sallayıp, sarsak bir iki adım attıktan sonra şövalye Yixing'e ulaşarak koluna girdi ve taht odasına giden yolu yürümeye başladılar.

Şu an koluna girdiği kişinin Luhan veya Sehun olmasını o kadar çok isterdi ki. Burada olsaydılar ve heyecanını paylaşsaydılar...

Bunun olması için her şeyini feda edebilirdi. Lakin zamanı geri döndürmek gibi bir gücü yoktu. Onlar ölmüşler yanlarında Baekhyun'un en değerlisi Xiumin'i de götürmüşlerdi. Ama sorun değil. Baekhyun onların varlığını her daim yüreğinin tam ortasında hissediyordu. Onları sevmekten bir ömür boyu vazgeçmeyecekti. Nasıl vazgeçebilirdi ki? Canının birer parçasıydı onlar.

Derin bir nefes alıp mutlulukla gülümseyerek yolun sonunda ki kapıya baktı. Artık daha iyi hissediyordu. Chanyeol diğer herkesle birlikte onu bekliyordu. Biraz sonra Chanyeol, Baekhyun'un eşi olduğunu halka duyuracak ve artık tamamen birbirlerine ait olacaklardı. Bunun düşüncesi bile baştan ayağa titremesi için yeterli bir nedendi.

"Hazır mısınız efendim?" Yixing tuttuğu kapı kulpunu bükmek üzereyken sorduğunda Baekhyun yolun ne ara bittiğini düşünüyordu. Çok fazla heyecanlıydı. Aldığı nefesler yetmiyordu sanki. Titrek bakışlarını Yixing'e çevirip başını hafifçe aşağı yukarı salladı.

Yixing kapıyı açtığında salonda bulunan herkesin başı aynı anda onlara dönmüştü. İnsanlar ayağı kalkıp Baekhyun'un Yixing'le birlikte ilerlemesini izlerken, Chanyeol tahtın hemen önünde yaşlı pederle birlikte duruyordu.

Baekhyun onun giyindiği kraliyet kıyafetlerini, kırmızı pelerinini, bileklerine kadar olan beyaz eldivenlerini ve heybetli tacını süzdü bir süre. Aynı kıyafetleri kendisi de giymişti ama kendi üzerinde Chanyeol'ün üzerinde durduğu kadar kusursuz durmadığına emindi.

Kırmızı halının üzerinde, aidiyet duyduğu adama doğru yürürken heyecanı ona derin derin soluklar aldırıyordu. Fark etmeden Yixing'in kolunu sert bir şekilde sıktığında diğeri başını prense doğru çevirip hafifçe tebessüm etti.

Kırmızı halılar ile süslenmiş yolun sonuna geldiklerinde Yixing nazik bir şekilde kolunun üzerinde ki eli alıp kral Chanyeol'un elinin üzerine bıraktı. Kral ve prense selam verdikten sonra o da diğer şövalyeleri arasına katılmıştı.