Bu kalp acısı çok kötü bir şeydi. Bunları düşünerek yolculuğa devam ediyordum Ezgiyle birlikte . Tatlı hayallerim vardı benim . Benim için büyük yaşadığım hayat için bir tür oyalanma.
Yolculuk sonunda Ankara 'ya geldik . Ankara 'ya varır varmaz bir hüzün kapladı içimi. Biraz da burnum acıyordu . Burun acısı bile yürek acısı kadar etkili değildi.
Ezgi, kız resmen İstanbul da benim için kalmıştı. Şimdide evime bırakacaktı. Bu kız benim başına gelen en güzel şeylerden biriydi. O ve Efsun olmasaydı ne yapardım bilmediğim bir memlekette.
Eve varınca kardeşim Mira bana sarıldı. Beni çok özledigi belliydi.
Babam benim kahramanım.
Herkese sarıldım . Babam ağlamaya başladı. Sebebi ise ben İstanbulda ameliyat olurken bile yanımda olmamasıydı. İstese de bacakları ona izin vermezdi. Babamı öyle görünce sıkıca sarıldım.
Ona moral verdim . Zaten kendini bu durumdan dolayı çok suçlu hissediyor. Hüzünlü bir sarılmalardan sonra yemek yemek için masaya oturduk. Ezgi beni eve bırakıp gitmişti.
Bir süre orada yaşadıklarımı anlattım. Burnum sorun olmasaydı maç daha eğlenceli geçerdi. Bir süre sohbet ve yemekten sonra film izlemeye karar verdim. Film de komedi ve Romantizm içeren bir filmdi. Gerçekten çok güzel harmanlamışlar. Bir süre izledikten sonra uykum gelmişti .Yatmak için odama doğru yöneldim. Erken uyumam lazımdı. Yarın iş vardı . Derin bir uykuya dalarak gözlerimi kapattım.Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimi açmıştım. İlk işim pencereyi açmak olmuştu . Dışarıdaki hava tam bir bahar havası gibiydi. Havayı bir güzel içime çektim. Çok güzel bir gündü. Lavobaya giderek yüzümü yıkadım. Bir az kendime gelmiştim . Kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittim. Zaten diğerleri uyuyordu . Mira'yı uyandırmam lazımdı. Okula hazırlanması gerekiyordu . Bir an önce kahvaltıyı hazırlamıştım. Mira'yı da uyandırarak masaya oturdum. Mira 'da hazırlanıp yanıma gelmişti . Birlikte bir kahvaltı yaptık. Ben masayı toplayarak odama geçmiştim. İşe gitmek için hazırlandım. Mira zaten hazırdı. Birlikte yola çıkmıştık. O okula ben işe . Şirkete vardığımda Sekreter bana bir kağıt vermişti . Sanırım iş yerim değişmişti. Tesislerden şirkete . Şirkete bir çok yurtdışından iş adamları geliyordu zaten . Bu gibi durumlarda ben devreye girecektim sanırım. Bana gösterilen odaya geçtim. Ama ne yapacağım hakkında tam bir bilgim yoktu . Bunu öğrenmek için tekrar sekreterin yanına gittim. O bana gerekenleri teker teker anlatmıştı. Aslında bu da güzel bir konumdu . Sonuçta bir çok büyük iş adamıyla tanışma fırsatı yakalamış olurum. Hem yabancı insanlarla tanışmış olurum . Belki kendimi geliştirip dünyaya açılabilirim. Bu konuyu düşünürken Sekreter beni arayarak toplantı odasına gelmemi söyledi. Bende hemen toplantı odasına doğru yürümeye başladım. Odaya tıklayarak girdim . Allahtan daha yabancı iş adamları gelmemelişti . Yoksa çok ayıp olacaktı. Müdür bey zaten oradaydı. Bir çalışan misafirlerin geldiğini haber ederek odadan ayrıldı. Evet misafirlerimiz sonunda geldi . Sanırım Çinli iş adamları. Çok heyecanlanmıştım . Bu kadar büyük iş adamların arasında umarım bir potansiyele kırmam . Sıkıcı sıradan bir toplantı. Aslında müdür de yabancı dil biliyor ama ileri derece değildi. O aralarda ben yardımcı oldum. Toplantı bitmişti. Müdür benden çok memnun kaldığını bildirdi . Bu sözleri duyunca çok mutlu oldum . Teşekkürlerimi ileterek odadan ayrıldım . Bir kaç daha iş yaparak günü noktaladım . Eve gitmek için hazırlanıp yola çıktım. Eve varır varmaz odama gidip yatağa attım kendimi. Günlerim hep sıradan geçiyor. Acaba ne yapsam diye düşünürken aklıma bilgisayar programları için sertifika almam gerektiğini hatırladım . Bu sertifikayı almak beni bir adım öne geçirebilirdi.
İlk önce internete girip kurslara baktım. Kayıt günlerinin bitmesine az kalmıştı ama ben kurs saatlerini ve iş saatini nasıl ayarlayacaktım . Aslında iş saati tam da belli değildi .Sekreterden aldığım bilgiler doğrultusunda genelde toplantılar sabah yapılıyormuş. Bu benim için bir fırsat olabilirdi. Ama yorucu bir maraton olabilirdi . Bu yüzden kendimi hazırlamam gerekirdi . Kurs ücretleri de maddi durumuma uygun. Kurs cuma ve cumartesi olarak haftada iki gündü. Eğer Cuma gününü ayarlayabilirsem Cumartesi kolay . Ama yinede müdürle konuşmadan karar vermeyeyim. Bunları düşünürken kapı çaldı. Gelen Mira olmalı. Kapıyı açar açmaz Mira ağlayarak odasına gitti. Ben şaşırarak Mira'yı n yanına gittim. Yanına gidip probleminin ne olduğunu sordum . Mira ağlayarak
"Matematikten 58 aldım "
dedi. Nasıl ağlıyordu için için . Bende duyunca çok üzüldüm. Ama ona moral vererek destek olmam lazımdı. Onunla konuşup bir az kendine gelmesini sağladım. Gözleri aglamaktan kan çanağına dönmüş. Birlikte söz vererek daha iyi olması için beraber çalışacağımızı söyledim . Bir az kendine geldi . Üzerini değiştirmesi için yalnız bıraktım. Ama bu durum benide çok üzmüştü. Matematikten düşük aldığı için değil kendini üzdüğü için. Mira aslında çok çalışkan ve başarılı bir kız ama bu sefer neden düşük aldığı hakkında bir fikrim yok . Mira üzerini değiştirmiş koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı. Bana dönerek:
"Abla lütfen babam ve anneme söyleme "
Ben gülerek:
"tabiki tatlım güvenebilirsin bana "
diyerek ona güven verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Dil Tanımaz
Romance"Sanki onu ilk gördüğümde dilim tutulmuştu.Bir daha konuşamayacağım diye çok korkmuştum."❤ Eftelya Aydemir "Güneş misin sen fazla yaklaşınca yanıyorsun ;çok uzaklaşınca donuyorsun! " ❤ Ernesto Valentini