9♡💫

616 27 4
                                    

Bugün cumartesiydi. Bugün iş yoktu . Kanallarda zaten sadece magazin vardı . Onu izleyebelirdim. Aslında magazinden de pek hoşlanmam. Çünkü insanların nerde ne yaptığı benim pek ilgimi çekmiyordu. Ama yine de izleyecek başka bir şey yoktu . Bir kanal açtım . Hep ünlülerin hayatındaki gereksiz ayrıntılar magazin diye sunuluyor. Bir az izleyip kapattım zaten . Kendimi yumuşacık yatağıma attım. Hep düşünürüm bugün ne yaptım bundan sonra ne yapacağım diye . Bir hayalim vardı. Yurtdışına çıkmak. Umarım bu hayalimi bir gün gerçekleştirebilirim. Bilgisayar programlarının sertifikasını alsam bir az kendimi geliştirsem her şey yoluna girecekti. Yurtdışında çalışmak için vizeye de ihtiyacım vardı . Onu bunu bırak ailem için yurtdışı çok zor olurdu . Ama hayalimi gerçekleştirmek için ailemi bile yanımda götürebilirdim. Bu düşüncelerle oyalınırken aklıma Ernesto geldi. Acaba o şimdi ne yapıyordu? Onun için her şey yolundaydı . Mesleği hem para kazandırıyor hem ün . Ama müslüman olmaması bir az kötüydü benim için . Acaba onunla bir gün karşılaşacak mıyım? Acaba o da beni seviyor mu. Belki beni unuttu. Bu düşünceden sıyrılıp telefonu elime aldım . İlk işim instagrama bakmaktı. Tek sosyal medya hesabım. İnstagrama girer girmez gördüğüm ilk post Ernesto'nun attıkları. Bu tesislerde antreman yaptıkları ve basın toplantısındaki fotoğraflarını paylaşmıştı. Ve gördüğüm fotoğrafla aniden irkildim . İkimizin fotoğrafı .
Bu benim Ernesto'dan formasını isterken çekilmiş. Sanırım bu gazetecilerin işi. Ve altına
"Türkiye'de tanıştığım aklımdan çıkaramadığım Türk kızı "
yazıyordu. Bunu görünce sevinçten deliye döndüm. Odanın içinde dört dönüyordum. Demek ki hala unutmamıştı. Bir umut yeşermişti içimde. Biz birbirimize uygun değil gibi görünüyorduk ama imkansız diye bir şey yoktu . Fotoğraf binlerce beğeni almıştı. Acaba yorum olarak ne yazsam. Hemen arkadaşlara sordum . Tabiki Ezgi ve Efsun'a . Onlar da duyunca çok şaşırdı ve tabiki çok sevindiler . Kararsızdık hepimiz . Bende yazsam ayıp olur gibi geldi. Sadece kalp mi koysam yoksa gülen bir emojimi yoksa utangaç emojisimi. En güzeli utangaç gülümseyen emoji . Bu emojiye ismi ben verdim . Efsun ve Ezgi de bu fikri beğendiler. Hemen yorumumu yaptım. O beni instagramdan takip etmiyordu. Heyecanla bir cevap bekliyordum . Bu çok güzel bir durumdu . Belki bu aşkıma bir karşılık bulabilirdim. Bir kaç saat sonra telefonu elime aldım . Ve sonunda Ernesto bana arkadaşlık isteği atmıştı. Çok mutlu olmuştum. Allahtan yanımda kimse yoktu . Yoksa delirdiğimi düşünebilirlerdi. Hemen kabul ettim. Bir kaç dakika sonra Ernesto'dan mesaj geldi. Acaba ne yazmıştı. Heyecandan kalbim dışarı fırlayacaktı . Gerçekten de onunda beni sevme ihtimali var mı? Umarım boş hayaller değildir bu.
Mesajda İtalyanca
"Merhaba Eftelya "
yazıyordu. Devamı
"ben senin sağlık durumunu öğrenemeden gitmek zorunda kaldım."
"Umarım forma eline ulaşmıştır ".
Ben bu cümleleri okuyunca çok duygulandım. Beni düşünüyordu. Acaba ne yazsam diye odada kıvranıyordum. Ve kendime gelerek mesaj yazmak için telefonu elime aldım. Ama ellerim titriyordu.
Sağlığımla ilgili her şeyi birer birer anlattım. Forma için teşekkürlerimi yazdım. Bir de
" peki sen nasılsın"
ı ekledim . Ben yazar yazmaz mesajlarımı görmesi beni daha da tedirginleştirdi. Cümlelerimin devamında
"beni düşünmen bile çok ince bir davranış "
yazdım . Tabi ki utangaç emojimi de eklemezsem olmaz . Hemen cevap yazıyor göründü. Gerçekten bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum.
"Eftelya seni bir gün İtalya 'da ağırlamak isterim. Ne zaman istersen İtalya 'ya gelebilirsin" ...
Ben bu cümleyle birlikte yatağa attım kendimi . Resmen başka bir kıza dönüştüm. Aşk insanı ne hale getiriyormuş meğer. Bugün 15 Mayıs . Bugün çok önemli benim için. Aşık olduğum kişiden ilk mesaj... Bu arada ben bunları düşünürken Ernesto'ya mesaj yazmayı unuttum. Acaba cevap olarak ne yazsam . Çok karamsar biriyim. Ama birde heyecanlandımmı elim ayağıma dolaşıyor .
Cevap olarak:
"bu düşünceli davetiniz için çok teşekkür ederim. Umarım bir gün İtalya'ya gelirim. " ve gülücük. Ve devam olarak
"umarım sizde bir gün Türkiye'ye tekrar gelirsiniz .Sizi bekliyor olacağım. "
umarım gelir...
Bunu yazdıktan 10 dakika sonra cevap geldi .
"Tabiki çok isterim . Umarım tekrar sizle görüşebilirim".
Devamında ise
"lütfen bana siz demeyin bu çok resmi "sen desen yeter ...ve kalp emojisi ♡♡♡ .
Bunu hiç beklemiyordum . Görünce birden kalbim hızla çarpmaya başladı . Aniden bende kalp emojisine bastım. Ama yabancılar bizim gibi düşünmüyor olabilirler .Sadece arkadaş olarak da görüyor olabilirdi. Ne yapacağımı şaşırdım. Hemen Efsun ve Ezgi ile olan gruba yazdım. Onların tepkisini çok merak ediyordum . Onlar bu olanları duyunca çok sevindiler . Gerçekten şu an hiçbir şey mutluluğumu bozamaz.
Nasıl bir duygu bu böyle. İliklerime kadar işledi . Bu arada doğum günüme çok az bir zaman kalmıştı. 1 Haziran ... Annemi hatırladım . Onsuz geçen 10. doğum günüm. Her doğum günümde bana vişneli bir pasta ve şeftali suyu bayılırım bu ikiliye. Canım annem . Öz annenin yeri her zaman farklıdır . Bu arada ben Mira'dan hiç bahsetmedim . O benim üvey kız kardeşim. Öz kardeşim yok. Ama Mira hiç bir zaman üvey kardeş gibi davranmadı . Bende ona her zaman destek oldum . Ablalık görevimi yerine getirmeye çalışıyordum . Yarım kalan ailemin en küçük üyesi .

Aşk Dil Tanımaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin