Sabah işe gitmek için hazırlandım. Biraz kahvaltı yapıp tam gidecekken babam herşeyin yolunda olup olmadığını sormuştu . Ben her şeyin iyi olduğunu söyledikten sonra ,herkese bir öpücük kondurarak evden ayrıldım. Tesislere vardığımda arkadaşlar zaten oradaydı. Bugün maç vardı. Çok heyecanlı bir gündü. Ben bile heyecanlıydım . Ama maç İstanbul'da yapılacaktı. Acaba gidebilecekmiydim. Yeni arkadaşlarımdan Ezgi heyecanla koşarak yanımıza geldi .Ve mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Ne olabilirdi ki . Ve Ezgi hepimize teker teker bakarak :
"İtalyan kulübün Başkanı jest olarak bizim tesislerdeki çalışanlara bilet ayarlamış ."
der demez çok mutlu oldum . Böyle bir şeyi hiç beklemiyordum. Ezgi tekrar dönerek :
"başkanın şartı İtalyan takımı desteklememiz 😍".
Hepimiz güldük . Ben zaten dünden hazır gibiydim. Ama bir sorun vardı. Forma lazımdı. Tam bunu dile getirecekken Ezgi :
"bu haberi sizden önce bildiğim için İstanbul'dan bir arkadaşımı aradım bize forma ayarlamasını rica ettim. O da kabul etti . " .Bunu duyunca biraz üzüldüm eğer Ernesto'nun formasını giyemezsem nolurdu. Bunları düşünüyorken aklıma babamlara haber vermem gerektiği geldi . Bu aralar çok dalgındım . Hemen çantamı çıkarıp telefonu elime aldım. Kişilerimden babamı buldum . Ve aradım. Ve babam açmıştı :
"Alo kızım "ve ben : "babacığım senden bir şey rica edecektim
-"buyur kızım "
-"baba bizim tesislerde bulunan takımın İstanbul 'da maçı var ve bizi de davet ettiler "
-"gidebilir miyim "
-"sen karar ver canım kızım bilirsin sana güvenim sonsuz "
-"tabiki de baba bana güvendiğini biliyorum"
-"oraya ulaşır ulaşmaz bana haber vereceksin ve kendine çok dikkat et tatlım."
-"tamam babacığım "
-"öpüyorum ellerinden "
Böylelikle babamdan da izin almış oldum . Saat 12.30 olmuştu. Yemek zamanıda gelmişi . Arkadaşlarla biraz yemek yiyip işe tekrar döndük . Zaten 14.30 da yola çıkacaktık. Klüp gitmişti bile İstanbul'a. Ezgi'nin yanıma gelmesiyle yolculuk hazırlığı başlamıştı. Ve sonunda İstanbul. O koca muazzam şehir karşımda. Her yerden sanki insan çıkıyordu.Böylesine kalabalık . Biraz şehir turu . Buralara kadar gelip gezmemek olmazdı. Biraz gezintiye sonra stadyuma vardık. Çok büyük. Müthiş insan kalabalığı. Biz hemen İtalyan takımın yanına gittik .Tabiki de imzalı forma için. Her futbol hayranı, fanı olduğu futbolcunun formasını ister . Ben tabiki Ernesto'nunkini istiyordum .Evet Ernesto da oradaydı .Yanına gitmekte ikilemde kalmıştım. Ezgi bile bir futbolcudan forma sözü almıştı. Biraz cesaretlenir gibi olmuştum .Ernesto'nun yanına gelince sanki kelimeleri unuttum. Ama söylemem gerekirdi. Utanarak
-"Selam Ernesto "
-"Merhaba Eftelya"
Hala adımı unutmamıştı.
-"rica etsem bana maçtan sonra formanızı verir misiniz? "
heyecandan sesim titremişti .
-"tabiki neden olmasın "
ve göz kırpışı .😉
Ben resmen şok geçirmiştim. Uzun kirpik artı okyanus gibi gözleri ... Birden heyecanla
"çok teşekkür ederim "
dedim. Ernesto
"bir şey değil "
derken bile gülümsüyordu. Gülünce gamzeleri belirginleşiverdi. Adeta çukur..
Oradan hemen ayrıldım. Yoksa küçük duruma düşebilirdim . Çünkü benim bakışlar hiç iyi değildi 🙈❤
Ezgi'nin yanına gelmiştim. Birden bana dirsek atmıştı. Ne olduğunu bile anlamadan bir kahkaha patlattı. Ezgi gülmesine ara vererek
-"senin fotoğrafını çektim ."
"Öyle bir bakıyordun ki çocuğu ilk defa görüyorsun"
Ben Ezgi konuştukça kızarıyordum.
Sanki yanaklarım yanıyordu .
-"ne alakası var "
diyerek sadece güldüm.
Ezgi
" biliriz biliriz böyle şeyleri "
"Bana masal anlatma "
diyerek bir kahkaha daha patlattı. Bu sefer kesin bitmiştim. 😁
Ezgi'nin eline düşersem vay halime .
Stadyumda bize ayarlanan yerlere oturduk. Stadyum tıklım tıklım doluydu. İnanılmaz tezahuratlar ... insanlar öyle bir bağırıyorlardı ki kulak zarım patlayacaktı. Ve futbolcular sahaya çıkmışlardı. Çok heyecanlıydı. Ernesto da oradaydı. İlk 11 deydi. Ne de olsa o bir forvetti . Tam futboldan anlamasam da bunu biliyordum. Ve maç başlamıştı. İlk dakikalar eşit geçti. Bazı dakikalarda İtalyan takım öndeydi. Ve ilk yarı bitti . Bizde etrafı izleyerek vakit geçirdik. Ve ikinci yarı başladı. Ezgi beni dürterek Ernesto'yu gösterdi . Bende kızararak🙊 "ya lütfen böyle söyleyince utanıyorum. "
Ezgi hala gülüyordu. Bu kız iyice anlaşılmaz oldu.
Birden halsizlik çöktü üzerime . Burnum kanamaya başlamıştı. Ne olduğunu anlamamıştım bile. Ezgi telaşla hemen peçete verdi . Kan durmuyordu .Hemen diğer arkadaşlar da etrafıma toplandı. Ve Ezgi onlara
"biz hastaneye gidelim siz burada bekleyin "
der demez ben
" olur mu öyle şey kendim giderim siz Ankara'dan buraya kadar maç için geldiniz "dedim. Ezgi'yi uzun bir uğraşlardan sonra ikna ettim . Ve hemen stadyumdan dışarı fırladım. Burnum çok kötü kanıyordu. Zaten etraf çok kalabalıktı. Her yerde polis vardı. Hemen birine en yakın hastaneyi sordum. Sağolsun bir taraftar abi tarif etmişti . Etraf taksi doluydu. Taksi çağırmama gerek yoktu . Zaten taksi olmasa çağırmak istesem uzun iş . Hemen taksiye bindim. Hastane göründü . Hemen indim .Zaten Acilen girer girmez hemşireler koştu. Hemen bana giriş yapıldı. Doktorun yanına geldik . Doktor bana sorular sordu .Birkaç tetkik istemisti .Akşam olsada hasta çoktu. Ben bekleme odasına alındım. Sonuçta tek hasta ben değildi. Hemen Ezgi' yi aradım . Hemen açtı. O kadar gürültüden nasıl duydu 😀.
Ben durumu anlattım . O bana hemen heyecanla
"sana bir sürprizim var"
der demez kalbim daha hızla atmaya başladı. Acaba süpriz ne ki😁
Bi an mutluluk sardı içimi
Ezgi'nin gelmesini sabırsızlıkla bekliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Dil Tanımaz
Romansa"Sanki onu ilk gördüğümde dilim tutulmuştu.Bir daha konuşamayacağım diye çok korkmuştum."❤ Eftelya Aydemir "Güneş misin sen fazla yaklaşınca yanıyorsun ;çok uzaklaşınca donuyorsun! " ❤ Ernesto Valentini