18♡💫

366 19 0
                                    

Bunları düşünürken kapı çaldı. Elinde bir gelinlik. Bu kadın ölçümü almaya gelen kadın. Gelinlik gerçekten çok güzeldi.
Değerli taşlarla süslenmiş, çok güzel bir gelinlik bu .
Gelinliği giymemi söyleyen kadın " Eftelya hanım biraz sonra makyaj için tekrar geleceğiz lütfen giyinin" der demez kapıyı kapatarak dışarı çıktı.
Ne yapacağım şimdi. Eftelya BAKIROĞLU olmak istemiyorum . Ben gelinliğimi Ernesto ile evleneceğim gün giymek istiyorum ,ne yapıp edip bu gelinlikle karşılarına çıkmak istemiyorum . Gözlerim doldu. Aniden ağlamaya başladım. Ne yapacağım şimdi. Yatağın altından çıkan bıçağa baktım. Göz göre göre kendime nasıl zarar verecektim. Gelinliği giymiştim zaten. Elimi öyle bir sıkmışım ki elimi kestiğini bile farketmedim. Sıcak kan gelinliğime damla damla düşüyor . Acilen bir çözüm bulmam lazım .
Makyaj için geri dönmeden bir şey yapmam gerekiyor.
Harekete geçeyim derken kapıdan sesler işittim. Hizmetçiler kendi aralarında sohbet ediyorlardı .
Belki önemlidir diye kulak misafiri olayım derken duyduklarım beni baya bi şaşırttı.
Fırat Beyin imam nikahlı karısı olacakmışım . Bu biraz olsun içimi rahatlattı. Derin bir nefes aldım. Diğer kadın resmi galiba diye düşünürken kapı çaldı.
Bir hizmetçi ve az önce gelen kadın geldiler . Halimi görünce yüzlerinde şok geçirmiş gibi bir ifade vardı. Hemen bir çığlık koparttılar. Aman Allahım sanki kendimi astım.
Aşağıdakiler bir bir gelmeye başladılar. En başta Fırat bey .
Elimin halini görür görmez yanıma geldi . Bileğimden tutarak acıyan bir ifadeyle "canın acıyor mu ?"
diyince şaşırdım. O kadar kibar bir ses tonu var ki beni şaşırtmaya yetti .
Görünüşünde bir maçoluk , ağır başlılık ve tipik bir aşiret ağası tipi vardı. Ben hemen bileğimi elinden kurtararak "Hayır, bu kesik sizin açtığınız kesikler kadar acıtmaz merak etmeyin " der demez Fırat beyin kaşlar çatıldı .

Yanımdan uzaklaşarak hizmetçilere " çabuk gelinliği çıkartın geleneksel kıyafetlerden verin " der demez hizmetçiler bi oraya bi buraya koşturmaya başladılar .Bir tanesi kırmızı, genelde dizilerde gördüğüm elbise türü ile yanıma geldi. Odaya toplanan bütün insanlar dağıldı. Az bir zaman sonra Fırat ağa elinde ilk yardım çantasıyla geri döndü . Beni şaşırtmaya devam ediyor. Benden elimi uzatmamı istedi . Elimi istemeyerek de olsa uzattım. Elim acımaya başladı.
Nazikçe yaralı elimi sardı. Sonra uzaklaştı. Hizmetçi yanıma gelerek bana elbiseyi uzattı . Biraz zorlanarak da olsa hizmetçinin yardımıyla giyindim . Garip ama güzel bir elbise.
Sürekli aynı hizmetçi ilgileniyor benimle . Adını öğrensem biraz tanışsam belki bana bir yardımı dokunur . İsminin Naz olduğunu öğrendim. Öğrenir ögrenmez hayat hikayemi anlatmaya başladım . Sonunda lütfen bana yardım et . Bir telefona ihtiyacım var dedim . Hem ağlıyordum. Hem de yalvarıyordum.
Kız beni hiç takmaz gibi tavırlar takındı. Sonunda koluna girerek aşağıya inmeye başladık.

Karşımda bir çok insan .Allahım ne hale düştüm. Bunları yaşamadan önce birisi bana bunları anlatsa inanmazdım , şaka falan mı yapıyorsun derdim .

Kalbim küt küt çarpıyor, mideme ağrılar giriyordu . Yardım isteyebileceğim iki kişi var Efsun ve Ernesto . Ama Ernesto belki yardım edemeyebilir . O nerden bilsin Diyarbakır'ı , aşireti. Gelse vururlar onu . O zaman yaşamamın anlamı kalmaz .

Nikahın gerçekleşmesi için imanın olduğu yere doğru oturmam gerekiyor . Ora doğru tam adım atacakken başım döner gibi oldu . Ve gerisini hatırlayamıyorum .

Uyandığımda etrafımda bir çok insan . Biri kolonya tutuyor burnuma.
Herkes bana garip garip bakıyordu. Halam uyanır uyanmaz " sen ne sayıklıyordun öyle Ernesto kurtar beni diyorsun "
" kim bu Ernesto isim mi erkek ismimi bu "
"Ben böyle bir şey duymadım bu zamana kadar " der demez ,
Fırat "yeter yenge rahat bırakın kızı!" diyerek bana baktı .
Ben ise direk benimle ilgilenen hizmetçiye baktım. Yalvarırcasına ...

Fırat beni kaldırarak odaya götürdü. Diğerlerine dönerek "nikahı erteleyin , nasıl olsa kız kaçmıyor " diyince içeride bir gürültü homurdanmalar yükseldi. Büyük ağa sinirliydi zaten. Odaya gelir gelmez yatağa yattım. Naz yine yanıma geldi .

Ona dönerek " bana inan mıyorsun demi "
dedim . Gözlerimi kapatınca yaşlar süzülmeye başladı .

Gözlerimi açtığımda Naz elindeki telefonu bana tutarak karşımda duruyordu. Bu sefer gözlerimden dökülen yaşlar mutluluk yaşlarıydı.
Naz bana doğru yaklaşarak " hayatımı tehlikeye atıyorum lütfen çabuk ol "
"hatta numarayı bana ver ,söyleyeceklerini bana söyle hızlı ol ." der demez hemen komidinin üzerinde bulunan not defterinden yaprak kopararak numarayı yazdım . Söyleyeceklerimi birer birer anlattım. Kız hemen alır almaz odadan çıktı. Bir umut var artık ...

~NAZ'DAN~
Bu kızı ilk gördüğümde çaresizliği yüzünden okunuyordu. Çok güzel bir kız . Odaya alır almaz anlattıklarına aslında inanmıştım ama belli etmek istemedim . Belki bana umut bağlar, başaramazsam çok üzülür diye .
Hemen telefon numarasını aldım. Telefonu görür görmez öyle bir mutlu oldu ki.
Hızlıca odaya çıktım. Zaten konaktaki işler bitmişti .
Telefon numarasını arayınca bir kız sesi duydum. Ben sevdiği kişinin numarasını verir sanmıştım. Kıza hemen bütün olanları anlatınca ağlmaya başladı . Adresi her detayı verdim . Adının Efsun olduğunu
öğrendiğim kız umarım bir şeyler yapar . Telefon konuşmasından sonra hemen odadan çıktım. Sanki ayak sesi duyar gibi oldum . Acaba beni biri dinleyebilir mi diye düşünürken acele etmem gerektiğini hatırladım. Eftelya Hanım içeri girdiğimde uyuyakalmış. İlk başta uyandırmak istemesemde, öğrenmesini ve kendisini üzmemesini istediğimden yavaşça uyandırdım. Tek tek söylediğim her şeyi anlattım. Kızın adı Efsun der demez ağlamaya başladı. Demek ki onun için çok önemli biri .

~EFSUN'DAN ~
Odamdan işe gitmek için çıkarken aniden telefon geldi. Yabancı bir numara arıyordu.
Açmakta tereddüt etsemde yine de açtım. Duyduklarım beni parçaladı. Bir an kendime gelemedim. Ne diyordu bu kız. Telefon kapanınca yere çakıldım resmen . Eftelyam . Bu gerçek olamazdı .
Eğer bu gerçekse ne yapacağım ben. Polise gidemem.
Hemen Ernesto'yu aramam gerektiğini düşündüm.
Bir şey yapamayabilir ama haberi olsun yine de . Ernesto'yu arar aramaz anlayabileceği şekilde anlattım tüm olup biteni . Biraz zor oldu . Çünkü sesli çeviri kullandım mecburen . Ernesto bir bilet alıp geleceğini söyleyince içim rahatladı. Belki el birliğiyle onu kurtarabiliriz. Rabbim lütfen ona yardım et .

~FIRAT BEY'DEN~

Kısırdım . Fakat büyük babam buna inanmak istemedi. Beni ikinci bir eş almaya zorladı . Yengem büyük babama bir kız önermiş . Bu kız almak için Ankara'ya kadar gittik . Gerçekten çok güzel bir kızdı. Fakat gözlerinden sürekli yaş akıyordu.
Ne yapacağımı şaşırdım. Eve geldiğimizde hazırlıklar başlamıştı. Onu odaya göndermiştim.
Birden bir çığlık sesi duydum. Onun odasından geliyordu . Odaya girince karşılaştığım manzara şok etkisi yarattı ben de. Bıçakla elini yaralamış. Bu düğünü istemediği her halinden belliydi . Hemen gidip ilk yardım malzemelerini getirdim. Doktor olmam büyük bir şanstı . Elini sararak biraz da olsa acısını hafiflettim . Ona " elin acıyor mu ? " diye sorduğumda verdiği cevap beni çok etkiledi.
Kızmıştım. Üzerini değiştirmeleri için hizmetçileri görevlendirdim. Gelinlik kanlar içinde kalmıştı.
Aşağı indim, her şey hazırdı. Bir tek o eksikti. O inerken ona hayran hayran bakakaldım. Çok yakışmıştı elbise ona .
Birden sanki bir şeyler olur gibi oldu . Onu izlerken aniden yere yığıldı. Hemen koştum . Kafasını yere değmemesi için zamanında tuttum. Hemen hizmetçi kolonya getirdi. Kolonya sayesinde kendine gelir gibi oldu . Sanki bir şeyler sayıklıyordu.
İyice yaklaşınca " Ernesto kurtar beni " gibi bir şeyler söylüyordu. Aradada ingilizce "seni seviyorum Ernesto " diyordu . Etraftakiler İngilizce bilmediğinden bir tek ben anlıyordum . Uyanınca halası onu sözleriyle sıkmaya başladı . Artık düğünü ertelemem gerekti. Eftelya'yı alarak odasına çıkardım. Mutfağa geçip bir bardak su aldım. İçtikten sonra yukarı çıktım. Bir odanın önünden geçerken bir takım sesler işittim . Eftelya'nın adını duyar duymaz daha yakınlaştım. Olanları duyunca biraz sinirlendim. Telefon konuşması biter bitmez hemen aşağı indim. Odadan çıkan hizmetçilerden Naz'dı . Eftelya'yla ilgilenen hizmetçi. Duyduklarımı düşündüm . Bu kız birine aşık. Hem de yabancı . Kalbi başkasına ait bir kız...

Aşk Dil Tanımaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin