19♡💫

362 24 3
                                    

Artık Efsun'ununda haberi olduğundan emin olduktan sonra derin bir nefes aldım. Su içmek için kalkıp mutfağa doğru yol aldım. Elimi bardağa uzatınca elim öyle bir acıdı ki
acı bir çığlık attım . Hizmetçiler hemen yanıma geldiler. Fırat Beyde hizmetçilere bağırmaya başladı . "Bir daha bu kız odasından çıkmayacak. Odasına götürün ne istiyorsa " ..
Korkmuştum.
Gözlerimiz buluşunca hemen kaçtım odaya . Öyle bir sinirle bakıyordu ki .
Odanın kapısını açar açmaz karşıma bir kadın çıktı. "Merhaba Eftelya hanım " alaycı bir şekilde.
"Ben ki Fırat Beyin resmi karısı Gülnaz, sen ki neydi belirsiz bir kız "
"Nerden çıktın sen sakın benim kısır olduğumu düşünme! "
Zaten öyle bir şey aklıma gelmemişti.
"Fırat'a sakın yaklaşma "
Der demez kapıyı çarparak dışarı çıktı. Allahım daha nelere şahit olacaktım. Ama kadın gerçekten çok güzel biri . Kalbim çok kırıldı artık. Yaşadığım bu bütün olaylara karşı dayanacak gücüm kalmadı. Lütfen Efsun hemen gel yoksa başıma gelecekleri tahmin bile edemiyorum .

Cam kenarına geçerek dışarıyı seyrediyordum. Gözlerime bir detay takıldı. Bir kız ve bir erkek . Büyük dış kapısının hemen arkasında bir şeyler konuşuyorlardı. Aman Allahım Efsun ve Ernesto . Onları görmem ile oluşan mutluluk sadece bir kaç saniye sürdü. Çünkü onları görseler kesin vururlar. Özellikle Ernesto'yu kesin anlarlar tipinden yabancı olduğunu.

Bir plan yapıp onları uzaklaştırmam gerekiyor diye düşünürken aşağıdan sesler yükselmeye başladı . Aşağı koşarak inmek istedim. Tam merdivenlerden inerken ayağım takılarak yuvarlandım. Ernesto ve Fırat aynı anda yanıma koştu . Ben ise hemen doğrularak Ernesto'ya sarıldım .Kokusu aynı hiç değişmemiş. Ona sarılınca sanki zaman durdu. Kokusunu içime çekerken "seni çok ama çok seviyorum " " iyi ki yanımdasın "der demez Ernesto bana "gül rengi dudakların solmuş sevgilim " dedi ve o şok geçirdiğim an . Dudaklarımdan öpüverdi .🌹 "Seni kesin vuracaklar ,yaşatmazlar seni sevgilim " . Ernesto ile bakışırken Fırat bağırdı. "Yeter bu kadar film , sen kim oluyorsunda Eftelya'yı öpersin?" diyince hemen "o seni anlamaz boşuna uğraşma " dedim .
Fırat morarmış bir şekilde "demek oluyor ki Ernesto denilen ecnebi sensin " bir an iyiki Ernesto bunları anlamıyor diye şükrettim .
Onu vururlarsa bu olay uluslararası boyuta gelir . Umarım ona zarar vermezler . Büyük baba büyük bir hışımla yanıma gelerek bana bir tokat attı. Bu tokatla resmen dünyam karardı . " bizim soyadımızı lekelettin" diye sitem ve kızgınlıkla bağırdı. Fırat "sen ne yaptın dede " diye bağırınca "sen bana onu mu savunuyorsun" diyince Fırat başını yere eğdi . Ernesto büyük ağaya saldırınca adamlar onu tuttu . Ve birde yumruk yedi . Bunu görünce avazım çıktığı kadar bağırdım. Gözlerimden yağmur gibi yaşlar boşaldı. Nerden nereye . Büyük baba "bunun hesabını baban ödeyecek" diyince beynimden vurulmuşa döndüm. Ne demek babama hesap ödetecek. Adamlarını Ankara'ya göndererek babamı getirmelerini emredince bir korku sardı beni . Halam ağlamaya başladı. Yalvarıyordu büyük ağaya . Ama nafile. Adamın öyle bir suratı var ki yanına yaklaşmaya bile cesaret edemem . Büyük ağa "derhal şu ecnebi oğlanı ve kızı bir odaya götürüp kilitleyin "diyince bir an rahatladım, onları vurabilirlerdi de.
Efsun bana ağlayarak baktı . Ernesto ve ikisini bir odaya kapattılar. Bana ne yapacaklardı. Bu büyük ağadan her şey beklenir . Halam koşarak yanıma geldi. Tam saçlarımdan tutacakken Fırat engelledi . "Yeter bu kadar " diyerek kolumdan tutup beni odaya götürdü. Tam çıkacakken "unut sen o Ernesto'yu " diyince tekrar ağlamaya başladım. Kapıyı hızla çarparak uzaklaştı.

Gece 12.00 . Uyuyamamıştım bile . Gözlerim kan çanağına döndü resmen. Babama mı yansam, bu olaylara Efsun ve Ernesto'yu da karıştırdığıma mı yansam ,kendime mi ...

💥
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte gözlerimi açtım . Sabah sabah kulağıma bir takım sesler geldi . Hemen üzerime bir şeyler giyerek aşağı indim. Gördüğüm manzara bir anlık aklımı yitirmeme sebep oldu. Babam kanlar içindeydi. Büyük ağa onu ayağından vurmuş. Deliye döndüm resmen . Birden polis geldi . Umarım polisler bizi kurtarır derken büyük ağayı tutuklayıp götürdüler. Herkes ağlıyordu. Polis Fırat dahil bir kaç kişiyi tutuklayarak götürdü. Babam için bir ambulans geldi . Onu ambulansa alırlarken hemen Ernesto ve Efsun'un olduğu yere koştum . Ernesto'ya öyle bir sarıldım ki hiç bırakamayacağım sandım bir an . Efsun kardeşim. Artık o benim kardeşim. Ağlayarak birbirimize sarıldık. Hemen ikisinide alarak hastaneye doğru yol alırken Naz'ı gördüm. Ve yanına giderek ona sarıldım. Hayatımı ona borçlu olduğumu söyledim. Konaktan ayrıldık . Bir taksiye atlayarak hastaneye doğru yol almaya başladık. Hastanenin acil kapısına gelerek sekretere babamın nerde olduğunu sorduk. Doktor babamın yanına geldiğimizde bize "siz yakınları mısınız? " diye sorunca ben " Evet ben kızıyım" der demez doktor " babanızın acil kana ihtiyacı var "diyince "benden alın ne gerekiyorsa yapın "dedim . Bunun üzerine doktor bir kaç hemşire görevlendirdi. Kan testi yapacaklarmış.
Benden kan aldılar. Hemen bir yere oturttular beni dinlenmem için.

Tam oturdum etrafa bakmamla birlikte Mira ve üvey annemi görmem bir oldu. Onlar ne zaman geldi ki . Yanlarında halamda var . Öyle bir hışımla girdiler ki anlatamam. Babamı gördükten sonra yanıma geldiler. Bana saldırmak istediler "hep senin yüzünden "diye sözler sarfediyorlardı . Ne yapacağımı şaşırmıştım.

Ernesto ve Efsun hemen beni yanlarına çekerek beni ellerinden kurtardılar. Halam bana doğru gelip tam tokat vuracakken arkadan bir el onu tuttu . Gelen Fırat'tı . Bu adam iyi mi kötü mü çözemedim.
Fırat bana dönerek " Eftelya hanım başımıza gelenlere bak " diyince yüzüne bakamadım. Utandığımdan değil ama o adamın gözlerinin içine bakamıyorum.
Ernesto yanıma gelerek elimi tutarak "üzülme canım hiç bir şey anlamasam da senin için kırıcı şeyler söylediklerini anlayabiliyorum " diyince elini sıkıca tutarak "iyi ki seni tanımışım sevgilim " diyince üzerine Fırat " ne diyor bu ecnebi ne konuşuyorsunuz öyle " diyince sadece sessiz kaldım. Aniden doktor yanımıza geldi ve "Eftelya Aydemir kim " diyince "ben" dedim . Doktor kanımızın uyuşmadığını söyleyince şok oldum. Nasıl uyuşmazdı . Mira hemen atlayarak "birde benden alın" diyince hemen ondan da bir kan aldılar. Ben üvey annemin yüzüne bakınca o hemen başını eğdi.
Efsun bir bakış attı neler olduğunu sorar gibi .

Herkes garip garip bakınıyordu. Bir sessizlik hakim oldu aniden . Doktor belli bir süre sonra yanımıza gelerek "Evet acilen Mira Hanımdan kan alacağız "diyince kısa süreli şok yaşadım. Halam doktorun yanına giderek bir şeyler fısıldadı. Neler oluyordu . Doktor bize dönerek "bazen bu gibi durumlarda oluyor. Kardeşlerin birinin kanı uyuşurken diğerinin uyuşmayabiliyor "diyince biraz rahatladım. Ama yinede içime bir kurt düştü . Bir yer bularak oturmaya başladık.
Başımı Ernesto'nun omzuna dayadım. En huzurlu yer . Saçlarıma bir öpücük konduran Ernesto "seni kesinlikle burada koymayacağım . Benimle İtalya'ya geleceksin "diyince ne diyeceğimi şaşırdım . Zaten ailemin gözümde hiç bir değeri kalmadı.
Ama yine de düşünmek istediğimi belirttim . Ernesto bu sözlerime çok kızdı . Üvey annem yanıma gelerek
"Sen hangi yüzle burda kalabiliyorsun "diyince ağlamaya başladım. Artık yetmişti bu kadın. Fırat üvey anneme dönerek "hepiniz bu başımıza gelenleri bir bir ödeyeceksiniz" diyince ortam daha çok gerildi. Ne yapacağımı şaşırdım.
Doktorun gelmesiyle bir an normale döndük .

Aşk Dil Tanımaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin