İki gün sonra her şey rayına oturmaya başlamış, Metres yaşadığı zor durumları atlatmaya başlamıştı.İlk olarak cafelerinden birine olan saldırının ardından eve olan saldırı, ertesi gün öğrendiği diğer cafe saldırısı Metres'in sinirlerini yıpratmış moralini bozmuştu.Aldığı önlemler sayesinde kimseye zarar gelmemiş olması onu avutmuş olsa dahi maddi zararı yüksekti.Psikolijik olarak yaşadığı tramvaya biçilecek maddi bir rakam yoktu.Ağrılar ve gözyaşları içinde hiç kalkmadan yatmış, kimse ile doğru düzgün konuşmamıştı.
Günde en az dört beş saat yaptığı telefon görüşmelerini bile reddetmiş, kimse ile konuşmak istememişti.Eşi büyük bir sabır ile kabuğuna çekilmesine, iç dünyasında kalmasına müsade etmiş ancak bir dakika olsun evden uzaklaşmamıştı.
Rutin talimatları verip, korumalar ile yakından ilgilenen adam içeriye gelip kendini ikili koltuğa attı ve derin bir iç çekerek başını arkaya attı.Bir süre tavanı izledikten sonra ellerini yüzüne götürüp, gözlerini ovaladı ve burun kemiğini sıkıp bir kaç defa nefes alışverişi yaptı.
Adam: Nevin kahvaltıda Bengü'nün sevdiği şeylerden yaparmısın?Belki bu sabah bir kaç lokma yedirebiliriz.
Nevin: Tamam abi , ben muhlama ve yumurta yapmayı planlamıştım.Başka istediğiniz bir şey var mı?
Adam : Sağol Nevin, bir şey istemiyorum.Evde eskik olan bir şeyler var ise liste yap.Çocuklar gidip alsınlar.Bu konuda rahat olmanı istiyorum.Bengü ilgilenmiyor diye söylemekten çekinme.Hatta söylemene bile gerek yok.Listeyi sen Erdinç'e ver onlar halleder.
Bengü hanım bu gece uyudu mu?Ağrıları nasıldı?
Adam: Bu gece uyudu.Ağrısı çok şükür yoktu.Yaraları toplarlandığı gibi bir de kendisi toplarlana bilse.Sürekli '' birine bir şey olsaydı'' diye kendini yedi bitirdi.Size bu olayları yaşattığı için, iş yerindeki arkadaşlara korku yaşattığı için çok üzgün.Her şeyin kendinisinden kaynaklı olduğunu düşünüyor.
Yalnış anlamaz iseniz size bir şey sorabilir miyim?Olayların ilk olduğu gün Selçuk ile konuşurlarken bir ailenin onu suçladığından bahsetti.O aile neden suçluyor?
Adam: Bu olayı bildiğinizi asla Bengü'ye belli etmeyin.Onun size hayatını anlatması konusunda zor ikna ettik.Hayatının ne kadarını anlatırsa o kadarını öğrenebilirsiniz.Ben isterim ki her şeyi anlatsın.Belki o zaman kendini bu kadar suçlamaktan vazgeçer.Bengü geçmişinde bir söz atmış.Sözlendiği kişi Bengü'ye ''kendisini bırakır ise hayatına son vereceğini onsuz yaşayamayacağını söylemiş'' ve bu şekilde kendini öldürme tehditleri ile sözlenme evresine kadar gelmişler. Sonra sözlüsünün ailesinde şizofreni hastalığı olduğunu öğrenmiş.İlk zamanlarda bu durumu kabullenmiş , sözü atmamış ama sonradan sözlüsü olan kişinin de takıntıları olduğunu fark edince sözü atmış.O kişi sözü attığı zamanlarda da yine kendisini öldürmekten bahsetmiş ama Bengü tahamüll sınırları kalmadığı için dinlememiş.Sözü bozduktan yani ayrıldıktan dört yada beş ay sonra çocuk bir gün tüm çevresine bir mektup bırakarak intihar etmiş.Çocuğun tüm çevresi ve tabii ki Bengü bu olayda kendini suçluyor ve yıllardır kinlerini fazlalaştırıp, bir gram dahi azaltmadan intikam almaya çalışıyorlar.Bir çemberin içine alınmış gibi her yerden bir şekilde bu çocuğun akrabasından biri ile karşı karşıya geliyor.Bir şekilde hayatımızda kalıyorlar.
Ata: Bengü hanım en başında kendisine bir şey yapmasından korktuğu için mi ilişkiyi sürdürmüş?
Adam: İlk buluşmada karşısındaki lavuk bunu söylediğin de hem biraz korkmuş , hemde biraz gururu okşanmış.Sonra evlilik teklifinde lavuk yine aynı kelimeyi kullanmış, Bengü korkmuş ve kabul etmiş.Söz yapıldıktan sonra ailesinin hastalığını duymuş yine aynı cümleleri duymuş ama kafası da karşımış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METRES
General FictionHayatınızın çalındığını hiç düşündünüz mü? Sizin olması gereken hayatı başkaları yaşadı mı? Peki aşk?Aşkınız için neleri göze alırdınız, mesela gururunuz dan vaz geçermisiniz? Bir aşk hikayesi yazacaksınız.Bu yazdığınız hikaye sizin bu okuldan geçme...