Ata ile birlikte Metres' in anlattıklarını dinlemeye devam ederken aslında bir şey dikkatimi çekmiş bir çok anlattığı şeyleri dinlemiyordum.Kendi düşüncelerime dalmıştım.Çalan telefon ile kendime geldim.
Metres: Pardon çocuklar bölmek zorundayım.Bu çok önemli bir telefon.
Ata: Sorun degil,lütfen siz telefona bakın.Biz de izniniz ile içecek bir şeyler alalım.Siz de kahve getirelim mi?
Metres olumlu anlamda başını sallayıp, telefonu açmıştı.Biz de Ata ile mutfağa gitmek için oturduğumuz yerden kalktık.
Metres aslında biz yokmuşuz gibi anlatıyor.Önceden yorum yapar, bizim ile konuşurdu.
Ata: Evet bunu bende fark ettim ama bunun sebebi biraz da biziz.Metres o dönemde evlenip sonra boşanmış olabilir mi?
Bilmiyorum Ata, anlatınca göreceğiz.Hadi artık geçelim de anlatmaya devam etsin.
Ata: Tamam.
Metres' in yanına gittiğimiz de henüz telefon konuşması bitmemişti.Biz onu beklerken Selçuk yanımıza geldi.
Selçuk: Selamünaleyküm gençler.Nasılsınız?
Ata: Aleyküm selam.Sağolun siz nasılsınız?
Selçuk: Sağolun iyiyim.Biraz işlerim vardı.Onları halledip geldim.
Metres hanım hikayesini anlatıyor.Onu dinliyoruz.
Bu sırada Metres ayağa kalkmış, Selçuk ile toklaşmış ve sarılmışlardı.Yerine otururken Selçuk' un elinden tutmuş yanına oturmasını sağlamıştı.Telefonu kibar bir şekilde kapattı.
Metres: Özür dilerim ,biraz uzun sürdü.Sizleri de beklettim.Hoş geldin Selçuk, hallettin mi? Ben de gördüğün üzere verdiğim sözü yerine getiriyorum.Sen de yanımızda oturabilirsin.Her hangi bir vukaat yok.Arkadaşlar görevleri başında.
Selçuk: İçeri girmeden önce hepsi ile tek tek konuştum.Bir sorun yok.
Metres: O zaman kaldığımız yerden devam.
Sürekli olarak adını duyduğum, konuşmalarımızın bir çoğuna sahip olan Murat abi ile sonunda tanıştım.İçimde bunun için bir sevinç olması gerekirken, ben çok fazla hüzünlü ve buruktum.
Bir cafede oturup çaylarımızı içerken ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.Benim zamanım dolup ayrılık vakti geldiğin de dudaklarımın içini kemirerek konuşmaya çalıştım.Kendine orada çok dikkat et.Bana koğuşun numarasını mutlaka vermeni istiyorum.Senin aramaya zamanın pek olmaz.Ben fırsat buldukça seni ararım.
İlk bir kaç gün çok kuyruk oluyormuş.Bir iki gün sonra mutlaka ararım.Sen de kendine çok dikkat et.Unutma! Kafana toka dışında bir şey takmıyorsun.
Burukça gülsedim.Gözümden damlaya hazır olan yaşı sildim.
Peki taç,bandana ,şapka takabilir miyim?
Bu saydıklarına izin var.Başka bir şeye izin yok.Murat abi' ye söyledim, sana da söyleyeyim.Ara sıra eve uğrayıp evi havalandırın.Eşyalar geldikten sonra birlikte görmek kısmet olmadı ama böylesi daha iyi oldu.
Neden böylesi daha iyi oldu?
Boş verbirtanem, böylesi daha hayırlı.Şeytana uymamış oldum.
Ben hiç bir şey anlamadım.
Birtanem geç kalacaksın.Hadi artık arabaya binelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METRES
General FictionHayatınızın çalındığını hiç düşündünüz mü? Sizin olması gereken hayatı başkaları yaşadı mı? Peki aşk?Aşkınız için neleri göze alırdınız, mesela gururunuz dan vaz geçermisiniz? Bir aşk hikayesi yazacaksınız.Bu yazdığınız hikaye sizin bu okuldan geçme...