7. bölüm - Efe İplikçi

1.1K 95 49
                                    

( Yazar'dan )

İsmailin elleri titriyordu.

Ö: Kardeşim anlatsana ne oldu korkutma beni?!

İ: Ahmetin başı yine belada.

Deyiverdi bir çırpıda.

Ö: Yine mi ya? Bu çocuk hiç uslanmayacak mı?

İ: Ya ben her seferinde bu sıkıntıyı yaşayacak mıyım? Bıktım ben bu oğlanın mesleğinden.

Ö: Deme öyle sonuçta istediği şeyi yapıyor.

İ: Çocuğu özgür bırakalım baskı yapmayalım dedik gidip gidip mafyaya karışıyor.

Ömer bir şey diyemedi. Haklıydı İsmail.

İ: Bir gün kalbime inecek bak. Ben her seferinde çocuğumu kaybetme hissinden yoruldum. Bu duygunun nasıl kahredici olduğunu bilemezsin. 

Dediğinde hemen pişman oldu.

İ: Özür dilerim Ömer ben bunu gerçekten söylemek istememiştim. Birden bire çıktı ağızımdan.

Dedi telaşlı bir şekilde. Ömer hafif bir gülümseme takındı.

Ö: Sorun değil kardeşim.

Deyip arkasına yaslandı. Gözlerini yere dikti ve sakallarını sıvazlamaya başladı.

İ: Ben büroya gideyim. Ahmet ne halt ediyor bir bakayım.

İsmail ayağa kalktığında Ömer kendine gelip o da kalktı.

İ: Ben yaranı deşmek istememiştim. Gerçekten çok özür diliyorum.

Deyip Ömere sarıldı.

Ö: Sorun yok İso. Haber ver ne oluyor ne bitiyor.

Ayrıldıklarında İsmail başını sallayıp odadan çıktı. Ömer sandalyesinin yanına geçip oturdu. Başını sıvazladı. Kilitli çekmeceyi açıp içinden bir çift minnak ayakkabı çıkardı. O çizmişti onları zamanında. Onlara bakıp gülümsedi.

Ayakkabıları geri koyup çekmeceyi kilitledi. Spontan bir karar ile kalkıp ceketini giydi. Odadan çıktığında karşına sekretari çıktı.

Ö: Bugün daha fazla gelmeyeceğim. Bir şey varsa Melise söyle. Gerekiyor ise o beni arar.

Kızın bir şey demesine kalmadan çekip gitmişti. Otoprka indiğinde şoförü hemen arabadan çıkıp arka kapıyı Ömere açtı. Ömer arabaya bindiğinde tekrar yüzünü sıvazlamıştı.

Ş(oför): Eve mi gidiyoruz efendim?

Ö: Hayır mezarlığa gidiyoruz.

Ş: Peki efendim. 

Ömer elini saçlarının arasından geçirip yutkundu. Defnesiz gitmeli miyidi? Sorun etmezdi belkide. Camdan dışarıyı izlerken düşüncelere dalmıştı.

FlashBack

Ömer şirkette en küçük oğluna ayakkabı çiziyordu. Eee ne de olsa az kalmıştı. Ha geldi ha gelecek. Her şeyi halletmiştiler ailecek. Yeni çocuk odası, yeni eşyalar. Her şey hazırdı. Her şey onu bekliyordu.

Telefonundan saatte baktı. 14:22 idi. Karısı artık neredeyse eve varmak üzere olması gerekiyordu. Serkan okulda idi, Rüya bir kaç saatliğine Necmi dedesi ve Neriman babaannesi ile kalacaktı. Defne ise evde dinlenmeyi düşünüyordu.

Ömerin telefonu birden çalmaya başladı. Karısı arıyordu. Son konuşmalarından sonra 5 dakika bile geçmiş değildi. Ömer telefonu çatık kaşları ile açtı.

Bitmeyen AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin