43. bölüm - Evlenmesinler

971 89 135
                                    

( Yazar'dan )

Akşam İplikçi ailesi Karakayaların evinin önüne gelmişlerdi. Defne ve Ömer kendi arabalarından, Serkan ve Rüya ise Serkanın arabasından aynı anda inmişlerdi. 

Kapının önünde durduklarında Ömer zile bastı. O sırada da Serkanı tembihlemeye ihmal etmiyordu. 

Ö: Serkan gözünü seveyim oğlum kelimeleri özenle seç. Bak adam erken düğüne ikna olmuşken işi bozma. 

SE: Tamam baba ya. Ben zaten şimdiye kadar yanlış bir şey söylemedim ki. 

Ö: Tabi canım. Sen yine de dikkatli ol. 

Dediğinde kapı açıldı. Kapıda tokalaşıp, sarılıp içeri girmişlerdi. 

Y: İsterseniz direkt yemeğe oturalım? 

Ö: Olur. Olur tabii. 

Masanın etrafına teker teker yerleştiler. Bu sefer sadece iki aile toplanmışlardı. Böyle önemli bir şey konuşacak olunca kalabalığa gerek yoktu. O zaman daha zorlaşırdı herşey. 

Sİ: Serkan? Nasılsın oğlum? 

SE: İyiyim Sinan amca. Yarın zaten işe geri döneceğim. 

Sİ: İyi iyi çok sevindim. 

Sinan gerçekten rahatladığını hissetmişti. O da en az Ömer kadar korkmuştu Serkana bir şey olacak diye. Efe için bile herkes darma dağın olmuştu zamanında. Serkanı kaybetme düşüncesi mahvetmişti onu. Zaten o yüzden düğünü erken yapmaya razı olmuştu. 

ME: Baba ikinizi yakalamışken söyleyeyim. Haftaya İtalyadan büyük müşterimiz geliyormuş. Ailecek tatil için geleceklermiş. Ama bence bir yemek yesek iyi olacak. 

Ömer ile Sinan bakıştılar. 

ME: Yani iş konuşmayacağız. Sırf ilişkimiz daha da güçlensin diye. Böylece onlara daha güzel bir görünüm bırakacağız. Diye düşünüyorum ben. 

Ö: Bence çok iyi düşünmüşsün kızım. 

Sİ: İyi kızım sen öyle diyorsan öyledir. 

ME: Bir de...

Bakışlar ona çevirildi. 

ME: Restoran olmaz. Evde ağırlamamız daha güzel olur. Müşterimize olan saygımız ve samimiyetimiz falan filan işte. 

Ö: Tamam sorun değil. Defnem? 

D: Tabi tabi bizde olur. 

Sİ: Bizde de olur yani farketmez. 

Herkes yemeğine dönünce Serkan Melise çatık kaşları ile baktı. 

SE: İlişkimiz derken?

Diye fısıldadı. Melis anlamamıştı.

SE: İlişkimiz derken? 

Diye sorusunu daha sert bir sesle tekrar etti. 

ME: İş ilişkimiz Serkan. 

SE: İş?

ME: Serkan şu an sırası değil. Hem adam babamın yaşında. Sana inanamıyorum. 

SE: İlişki yok!

ME: Serkan bilerek mi yapıyorsun? İş diyorum iş! 

Ömer fark etmişti aralarında geçen konuşmayı. Yalandan öksürüp suyundan bir yudum aldı. Serkan da önüne dönüp yemeğini yemeye devam etti. 

***

Yemekler bitince salonda kahvelerini içmeye başlamışlardı. 

Ö: Kardeşim ziyaretimizin sebebini hepimiz biliyoruz. Bence lafı ihç uzatmadan direkt konuya girelim. 

Bitmeyen AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin