10. bölüm - Barışmadık mı?

1K 98 50
                                    

( Yazar'dan )

Еve geldiklerinde herkes çocuğunu sarıp sarmaladı. Herkes dediğim Zeynep, Ahmet ve İso bir köşeye çekildiler. Defne, Serkan, Rüya ve Ömer başka bir köşeye gittiler. Burak mı? 

Can Burak'a sarıldı ve yanına oturttu. Arkadaşlarının gördüğü şevkati onun da görmesi gerekiyordu. Hepsi Burak'ı kendi çocuğu gibi seviyordu aslında. Kendi anne ve babasından görmediği ilgiyi arkadaşlarının anne ve babasından gördü. Mutluydu. Ama böyle bir şey olunca herkesin aklına ilk kendi çocuğu geliyordu. Başları belaya girince arkadaşlarının ilk söylediği şey ise "kesin bizimkiler çok merak ettiler" oluyordu. 

Burak'ın düşünecek ne annesi ne de babası vardı. Aslında ikiside hayattaydı. Burak öksüz değildi. Ama onu umursamayan ebeveyinlerini onun niye umurunda olsunlar değil mi? Belki öyle, belki de değil. Kime göre, neye göre?

Herkes sakinleştiğinde salonda toplandılar. Neyin nasıl olduğunu bir kez daha anlattılar. Depodan çıktıkları andan beri Serkan ile Melis hiç göz göze gelmediler. 

Ö: Burak sen annenleri aramayacağın mı?

B: Yooo niye arayayım ki? Onların zaten dünyadan haberleri yok. Arayıp da ne diyeceğim? Beni kaçırdılar ama hiç bir şey olmadı mı diyecem? Karşılığında ne cevap alıcam sizce?

D: Oğlum böyle yapmasan. Sonuçta onlar da senin annen ile baban. 

B: Defne teyze anne-baba sadece biolojik olarak olunmaz ki. Anne sensin, Zeynep teyze, Yasemin teyze, Sude teyze, ne bileyim sokakta çocuğu düştü diye endişelenen herhangi bir kadın. Ama benim annem gerçekten anne mi bilinmez. 

C: Burakcım öfkelisin biliyorum ama belkide sen onları ararsan yanlarına gidersen belki yumuşarlar. 

B: Can amca Sinem biraz geç kalsa sen ya da Sude teyze hemen aramıyor musunuz? Başına bir şey mi geldi diye düşünüyorsunuz. Ya da bir kaç saat sesini duymazsananız o sizi değil siz onu arıyorsunuz. 

Burak konuşurken kimse ona bakamıyordu. 

B: Onlar beni merak etmezken ben niye merak edeyim? Kaldı ki onları nasıl yumuşatayım? Onlar benim varlığımı öğrendikleri andan beri istemiyorlarmış zaten. Beni merak ettiğim şey beni niye o zaman aldırmadılar ki? Madem çocuk istemiyorlardı ne diye doğumama izin verdiler? 

Ömer iç çekti. O yıllarda Ömer baya dağıtmıştı hayatını. Sonra Defne dönünce Serkanın onun oğlu olması için her şeyini vermeye hazırdı. Selim ise kendi oğlunu bile bile tanımıyormuş gibi davranıp sonra da kabullenip sabah akşam tüm kızgınlığını ondan çıkarıyordu. 

O zamanlar Ömer onu tehdit etmişti. Bir daha Burak'a bu şekilde davranırsa onu onlardan alacağını söylemişti. Ama gönlü vermemişti çocuklarını onlardan ayırmaya. Şimdi ise bu çocuğun öfkesini gördükçe bunu yapmadığı için pişman oluyordu.

Belkide gerçekten Selime söylediği gibi ona kendi anne-babasından daha güzel bir hayat sunabilirdi. 

Zaten Burak'ı Serkandan hiç ayırmıyordu. İstanbulda yalnız kaldığından beri ona göz kulak oluyordu. Burak'a bir İplikçi gibi davranıyordu. 

Ömer düşüncelerinden koptuğunda konunun değiştiğini fark etti. 

İ: Bu sondu artık herhalde değil mi oğlum?

A: Yani. Yenisi gelene kadar bu son. 

İ: Çok mu zekisin sen? 

Z: Baban ile dalga geçme Ahmet! Bu sondu. Ya başka bir meslek seç ya da daha normal davalara bak. Ne kadar korktum sana bir şey yapacaklar diye haberin var mı senin? 

Bitmeyen AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin