( Yazar'dan )
Evinin kapısını Melis açmıştı. Serkan girince o da arkasından girip kapıyı kapattı.
ME: Oh be sonunda vardık. Gerçekten çok yorulmuşum.
Serkan koltuğa yayıldı.
SE: Ben de yorulmuşum valla.
Melis de gidip yanına oturdu. Salonun ortasında duran kolileri görünce ofladı.
ME: Ben bunları tamamen unutmuştum.
Serkan başını kaldırıp Melisin baktığı yöne baktı.
SE: Boş veeer. Hallederiz.
Deyip kolunu Melisin arkasına attı ve gülümseyerek ona yandan yandan baktı. Melis onun gibi oturup o da başını geriye yasladı. Parmakları Serkanın parmaklarına değmişti. Birbirine bakıp gülümsediler ve ellerini kenetlediler.
ME: Uyuyalım mı?
SE: Şimdi mi? Çok erken ama.
Melis başını kaldırıp duvarda asılı olan büyük saate baktı. Saat 18:53 di.
ME: Ben çok yorgunum ama.
SE: Peki o zaman.
Kalkıp bavulları ile birlikte yatak odasına gittiler. Üstlerini değiştirip yatağa girdiler ve koyun koyuna uyumaya çalıştılar.
***
Ömer çalışma odasında dosyaları düzenleyip çizimlere bakıyordu. İlk defa Melisin ne kadar çok yükünü hafiflettiğini fark etti. Meğersem hiç de sandığı gibi gençliğindeki yoğunluk yokmuş.
Çalışmaya devam ederken telefonu çaldı. İçten içe Serkan olmasını istemişti. O da en az Defne kadar oğlunu ve gelinini özlemişti. Ekranda "Burak" görünce kendiliğinden bir gülümseme yayıldı yüzünde. Ellerinde ki kağıtları bırakıp telefonunu aldı.
Ö: Efendim oğlum.
B: İyi akşamlar Ömer amca. Rahatsız etmiyorumdur inşallah.
Ö: Hayır canım ne rahatsızlığı. Evraktır dosyadır onlarla uğraşıyordum.
B: Serkanlar sizde değil mi? Gelecekler sanmıştım.
Ö: Ben de ama... Gelmediler oğlum. Yarın görüşecekmişiz.
B: E tabi sonuçta yeni- eeee her neyse.
Ömer gülmeye başladı.
B: Ömer amca ben şey için aramıştım. O gün konuşmuştuk ya? İş mevzusunu.
Ö: Evet evet hatırladım. Ne olduğunu söylememiştin ama.
B: Uzun bir mesele aslında. Siz ne zaman müsait olursunuz?
Ö: Oğlum biliyorsun ki ben sizin için 7/24 müsaitim.
Ömer Burağın gülümsemesini hissedebilmişti.
B: Ne zaman geleyim yani?
Ö: Yarın evde olacağım. İstersen bir ara uğra.
Kapı çalındı ve içeri Defne girdi. Ömer ona gülümseyip göz kırptı. Defne arkasına gidip ellerini omuzlarına koydu. Ömer bir elini karısının elinin üstüne yerleştirdi.
B: Tamam o zaman ben yarın gelmeden önce yine ararım.
Ö: Peki oğlum. Görüşürüz o zaman.
B: Görüşürüz Ömer amca.
Telefonu kapatıp masaya bıraktı ve Defneye doğru döndü. İki elimi de tutup gözlerini baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitmeyen Aşk
Genç KurguYeniden Aşk'ın devam hikayesidir. Yılla sonraya uzanan tatlı mı tatlı, şirin mi şirin bir DefÖm ve MelSer hikayesidir. Umarım ilk hikaye kadar hoşunusuza gider...