Bitmeyen Aşk

49. bölüm - Paranoya

( Yazar'dan )

Misafirler odaya girince Ömer ayağa kalkıp onlarla selamlaştı. 

Ö: Hoşgeldiniz Alberto bey. Buyrun direkt toplantı odasına geçelim. 

Odadan çıkınca Ömer asistanına Melisi ve Sinanı çağırmasını istedi. Toplantı odasına girince İtalyanlar geçen sefer ki gibi masanın bir tarafına oturdular. Ömer onların karşısına oturup bu sefer Serkanı baş koşeye oturttu. 

Al: Siz? 

Diye sordu Serkana. 

SE: Evet ben? 

Ö: Oğlum da bu projede olacak. 

Al: Tabi olur. Bizim için bir sorun yok. 

SE: Ha bir de olsaydı. 

Ö: Serkan lütfen. 

Sinan ve Melis geldiler. Müşterilerle tokalaşıp yerlerine oturdular. Ömer sözleşmeyi onlara doğru uzattı. Fabio ve Alberto onu baştan sona kadar dikkatlice okudular. İki sözleşme vardı. Biri Türkçe diğeri de İtalyancaydı. 

Ö: Ne diyorsunuz? 

Al: Tamam kabul. Sorun yok. 

Ö: O zaman buyrun. 

Deyip iç cebinden bir kalem çıkarıp Albertoya uzattı. O imzalayınca Ömere verdi. Ömer de imzalayınca Sinana uzattı. Ondan Melise, Melisten de Serkana sıra gelmişti. Herkes imzalayınca ayağa kalkıp birer birer tokalaştılar. Sonra Alberto ve Fabio gittiler. 

İtalyanlar odadan çıkınca Serkan bakışlarını Melise çevirdi. Ona kızgın bakıyordu. 

Ö: Eee Serkan paşa... İlk işin için hazır mısın? 

Serkan başını salladı.

ME: Nasıl yani? Serkan ne alaka? 

Serkan ona daha da kızgın baktı. 

Ö: Serkan da sizinle çalışacak. 

ME: Hadi canım?

Dedi şaşırarak. 

SE: Ne oldu hoşuna gitmedi mi? 

Sesi sert ve olması gerekenden biraz daha yüksek çıkmıştı. 

ME: Ne oluyor sana ya? Ne bu tavırlar? 

Melis de aynı Serkan gibi sesini yükseltti. Birlikte çalışacaklar diye mutlu olmuştu. Ama şimdi Ömeri ve Sinanı umursamaycak kadar kızmıştı Serkanın davranşlarına. 

SE: Bunu bana daha önce söylemeliydin. 

Dedi kapıyı göstererek. Fabioyu kastettiğini herkes anlamıştı.

SE: Ben senden öğrenecektim sözleşmeden değil!

ME: Pardon da sen ne zamandan beri şirketle ilgileniyorsun? Ben sana şimdiye kadar müşterilerin raporunu verdin mi? Vermedim! Şimdi ne değişti? 

SE: Sen o herifle tek başına kalmayacaksın! 

ME: Bu benim işim! Senin bana ve işime karışmaya hakkın yok. 

SE: Hakkım yok?

Serkan yüzünü sıvazladı.

SE: Ben neyim burada? Eşek başı mı? 

ME: Madem bu kadar karşıydın imzalamasaydın o zaman. Hiç senin saçmalıklarınla uğraşamam.

Serkan tam bir şey diyecekken Ömer boğazını temizleyip konuştu.